Dün akşam saat 19:00 olduğunda Star'da haber izlemek isteyenler haberleri seyredemedi. Esra Erol'un sunduğu "İzdivaç" programını izlemek zorunda kaldılar.

Saatler 19.00'u geçmesine rağmen İzdivaç programı devam etmeye başlayınca, ekran başında ki izleyiceler ilk önce ana haber bülteninin 19.30'a alındığını düşündüler. 19.30 olmasına rağmen Ana Haber bülteni başlamayıp ekran kararınca akıllara acaba RTÜK ceza mı verdi sorusu geldi? Fakat bir gerçek vardı ki o da RTÜK ceza verse belgesel ya da başka bir programın yayınlanması gerekirdi... Meger uydudun Star TV'yi izleyenler Avrupa Şampiyonlar Ligi başlayınca izleyemiyorlarmış... Frekansı ayarlatmaya gittiğimde uyducu 20 YTL'lik küçük antenle sorunun aşılacağını söylemişti. Düşünsenize uydudan pek çok kanalı izliyorsunuz ama asıl izlemek istediğiniz maçı izleyemiyorsunuz.

Gelelim asıl konumuza, Star TV yönetimi Ana Haber'e 15 dakika ayırıp, Zenit-Juventus maçını canlı yayınlamak isteyince olanlar olmuş... Haklı olarak reytinglerde uzak ara önde olan Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil sinirlenmişler ve Ana Haber'e çıkmama kararı almışlar... Üstelik Meclis'te işiz bir gencin "Canlı Bombayım" deyip sonradan işsiz olduğunu açıkladığı bir günde! Düşünebiliyor musunuz? İnsanlar işsizlikten kırılıp bunalıma düştükleri bir günde Star Yönetimi seyirciyi önceden bilgilendirmeden akışı değiştirip maç yayına koyuyor... Zenit-Juventus maçını izlesen ne olur izlemesen ne olur? Fenerbahçe'nin evinde Porto'ya 2-1 yenildiği maçı izleyemedikten sonra... Hadi Avrupa'dakiler bu maçı uydudan izleyecekler diye şifreliyorsunuz, Euro Star'dan şifreleyip Türkiye üzerinden neden yayın yapılmaz? Kaldı ki maç bitiminden hemen sonra uydu üzerinden baştan sona maçı banttan yayınlıyorsunuz onu da yabancılar izleyebilecek... UEFA her ne kadar Türk Milli Takımının maçlarını, UEFA Kupası maçları ve Şampiyanlar Ligi Maçlarının şifresiz, halka açık kanallardan yayın yapmasını zorlu kılıyorsa da Türkiye'de her zaman ki gibi yasalar tam uygulanmıyor ve birileri nemalanmaya devam ediyor. Kim bilir amaç belki de daha fazla miktarda "Kutu" satma çabaları olmasın? Ne diyor Acun; "Kutu ve kuruluma para yok".. Digiturk, D-Smart, HD TV bilmem kaçıncı kanal derken, maalesef tüm maçlar paralı oldu ve insanlar kahvehane kültürüne itildi... Eski kahvehane kültürü olsa neyse, duman altı mekanlarda maçları izlemek zorunda kaldılar.150, 200 YTL'den satılan maç biletleriyle stadlara gidenler de belli ekonomik düzeyin üzerinde olanlar. Eskiden futbola ilgi çok daha fazlaydı. Galatasaray'ın UEFA kupasını aldığı yıllarda. Şimdi Türkiye Ligleri dahil, spor programları da eski ilgiyi görmüyor...

Hafta sona Kabataş'tan tramvayla eve döneyim dedim, bir de ne gördüm biliyor musunuz? Beşiktaş-Eskişehir Spor maçı varmış ve tam maç çıkışına denk gelmişim... Bindim tramvaya, çok sayıda Beşiktaş taraftarı, istisnalar hariç çoğu kendisinin tramvayda olduğunu unutmuş stadda gibi hareket ediyor!.. Üstelik tramvayı yumruklayanlar mı dersiniz, küfürlü tezahüratlara içeride devam edenler mi dersiniz, ne ararsanız var! Vatman ne bir anons yaptı, ne bir duyuru, küfürlerle yolculuğu tamamlamak zorunda kaldık. Bu arada güzel şekilde eğlenenler de oldu ama en garibi, boynunda atkısı, kafasında şapkası olan bir bayanın ana-avrat küfürlere eşlik ederek mutlu olmasıydı. Bu durumu garipsedim, zira ne zamandır, bayanlar stadlara giderse küfür eksik olur deniyordu ama gördüm ki, onları da kendilerine benzetmişler... Buradan düzgün bir şekilde maçı izleyip, medeni şekilde evine giden vatandaşlarımızı tabii ki tenzih ediyorum!


OLCAY ÜNAL SERT  ( 26 Kasım 2008 Çarşamba)