Oyuncakçı teyzeyle derin bir sohbete dalan Sinan Albayrak, fotoğrafın ve kırmızı pabuçlu teyzenin öyküsünü şöyle anlattı; “Dedesi büyük annesini haremden kaçırmış, sultanın hareminden. Yakalanması ve kellesinin vurulması için Sultan hakkında ferman çıkarmış. Taslardan, tahtalardan oyuncak yaparmış çocuklar için. Orman cini derlermiş dedesine. Büyük annesi hiç inmemiş dağlardan köylere. Dedenin en sevdiği şeyse masal yazmakmış. Dede ona kâğıdı hiç eksik etmezmiş. Büyükanne dedeye okumayı yazmayı öğretmiş zamanla. O da babaannenin yazdığı masalları çok sevmiş. Çünkü her birinde ondan bahsedermiş masallarında. Her birinde kadını kurtarmış tutsak olduğu altın kafesten. Babaanne ölünce, dede köylere inip babaannenin masallarını anlatır olmuş. Esnafa sordum kırmızı çizmeli teyzeyi, çoğunlukla para almaz dedi insanlardan. Hikâyeler anlatırmış çocuklara. Çocuklar kendi oyuncaklarını getirirmiş teyzeye. O da onlara başka çocuklara verirmiş.”
Editör: TE Bilisim