“Gitarcı ve Tomaektiği her bir kare fotoğrafla sanat gerillası gibi çalışan Kemal Aslan’ın, objektifi ve tanıklığıyla tüm süreçleri yarınlara belge niteliği taşıyan sergisi, Nilüfer Belediyesi Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Milletvekili Turhan Tayan ve onur konuğu Mustafa Alabora’nın katılımıyla 30 Mayıs 2014, Cuma akşamı Nilüfer Belediyesi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde açıldı. Farklı ses, görüntü, grafiti ve görsel yerleştirmelerle desteklenen sergi, 30 Temmuz 2014, tarihine kadar ziyaret edilebilir.

31 Mayıs’ta başlayan ve geri dönülemez etkileri ile tüm Türkiye’yi saran Gezi Direnişi’nin her yaştan, her dilden, her renkten insanın kendisini ifade etme, hesap sorma, hayallerine sahip çıkma paydasında buluştuğu direniş, bu farklılığı ile şimdiye taşındı.
Nilüfer Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Bu Daha Başlangıç/Direniş Sergisi”, kültürel ve toplumsal değişikliklere ön ayak olmada sanatın gücüne odaklanma noktasından hareketle; Barış, Kardeşlik, Adalet, Sevgi, Saygı, Dayanışma, Eşitlik, Özgürlük, Yaşam Hakkı ve Onuru için hayatını kaybedenler anısına düzenlendi.
Kemal Aslan


Kemal Aslan- Attila Durak - Mustafa Alabora - Mustafa Bozbey

Nilüfer Belediyesi Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in açılış konuşmasıyla başlayan sergi için Bozbey; “Tarihimize “Gezi Direnişi” olarak geçen ve uzun yıllar belleklerden silinmeyeceğini düşündüğüm ve yalnızca ağaç kurtarmak değil “Demokrasi Mücadelesi” olarak baktığım olayların yıl dönümünde böylesine anlamlı bir buluşmaya ev sahibi yapmaktan büyük onur duyuyorum” ifadelerinde bulundu.

Kemal Aslan & Ali Durak
Serginin küratörlüğünü yapan Attila Durak; Nilüfer Belediyesi’ne sergiye ev sahipliği yaptığı için teşekkür ederken, Gezi Direnişi’nin fotoğraflarını çeken Kemal Aslan ise, bu direnişi, bu şiddeti, bu özgürlük hareketini bu fotoğraflarla elinden geldiğince ölümsüzleştirebilmenin az da olsa haklı gururunu yaşadığını dile getirdi. Onur konuğu olarak sergiye katılan ve sergide yer alan fotoğrafları izlerken duygu dolu anlar yaşayan Mustafa Alabora da yaptığı konuşmada; 68 kuşağı olduğunu, bu yüzden hem Gezi’de hayatını kaybedenler için hem de kendi kaybettiği dostları için Nazım Hikmet’tin “Güneşin Sofrası’nda” şiirinden bir bölüm okudu.
Kolektif bir yaratıcılığa sahip olan “Bu Daha Başlangıç/Direniş Sergisi”, Gezi’nin nasıl devam edeceğine dair meseleye odaklanarak “Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser” diyen Gezi ruhuna, “Sinirlenince çok güzel oluyorsun Türkiye’m “diyen Gezi zekâsına, “Yeter artik ya polis çağıracağım” diyen Gezi mizahına da atıfta bulunuyor ve direnişe devam edenlere referansını, “Bu Daha Başlangıç/Direniş Sergisi”nden alan yaratıcı bir yeni yol öneriyor.
Ziyaretçileri, izlemenin ötesinde, üretken bir katılımcıya dönüştüren sergide kullanılan bütün materyaller (fotoğraflar, videolar, animasyonlar ve sesler) özel bir web uygulaması ile dijital platforma taşınarak, serginin daha geniş kitlelere ulaşımına olanak sağlıyor.

Taksim Gezi Parkı'nda ki ağaçların gecenin bir yarısı kepçelerle sökülmek istemesiyle başlayıp tüm yurda yayılan Gezi Direnişi'nin 1. yıl dönümünde Bursa'da fotoğraf sergisi açıldı. Fotoğraf: Kemal Aslan
Kemal Aslan’ın objektifi ve tanıklığıyla tüm süreçleri ölümsüzleştirdiği, Attila Durak’ınküratörlüğü, Ayşegül Özmen’in tasarımlarıyla, milyonların sahip çıktığı Gezi Direnişi’ni konu alan “Bu Daha Başlangıç/Direniş Sergisi”; 30 Temmuz tarihine kadar Nilüfer Belediyesi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde ziyaret edilebilir.

Fotoğraf sergisi öncesi hayatını kaybeden vatandaşlar anıldı.


NİLÜFER BELEDİYESİ BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA BOZBEY
Gezi ruhu, demokrasi taleplerinin hep bir ağızdan yansıtılmasıdır. Gezi ruhu bu ülkede yaşayan insanların kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerinin alınmasının zorunlu olduğunu yansıtmıştır. Aynı zamanda demokrasinin az ya da çok değil, ileri ya da geri değil, tek ve evrensel bir tanımı olduğunun haykırılmasıdır. Gezi olaylarında hayatını kaybeden herkesi saygıyla anıyorum.”
KÜRATÖR ATTİLA DURAK
Gezi olayları direnişin ötesinde adeta bir savaş atmosferini yansıtıyordu ve Kemal Aslan da bu anları ölümsüzleştirebilmek için adeta savaş fotoğrafçısı gibi çalıştı. Kemal Aslan, “Benim yapabileceğim bütün bu gördüklerimi fotoğraflamak ve aktarmaktır” dedi ve bu yüzden yaşananları ölümsüzleştirdi. Bu sergiyle de Gezi’de hayatını kaybedenleri unutmadığını, unutmayacağını ve unutturmayacağını bir kez daha hatırlatmış oldu.”

KEMAL ASLAN
Çocukluğumdan beri “Kahrolsun Faşizm” sloganlarının atıldığı bir çevrede büyüdüm ve 2002’nin 1 Mayıs’ından itibaren toplumsal olayları fotoğrafladım. Aradan yıllar geçti ve ben hala aynı fotoğraflar çekiyorum ama belki de bu en şiddetlisi, en içinden çektiğim, en içimin acıdığıydı. Elimden geldiğince yaşananları tüm çıplaklığıyla fotoğraflamaya ve hatırlanabilir kılmaya çalıştım. Bu yolda beni yalnız bırakmayan ve destek olan herkese teşekkür ederim.”
MUSTAFA ALABORA
Ben 68 kuşağıyım. Benim arkadaşlarımı astılar, bombaladılar. Gezi’nin en başından beri vardım. Hem Gezi’de kaybettiklerimiz hem de geçmişte kaybettiğim kendi arkadaşlarım için Nazım Hikmet’in, “Güneş’in Sofrası’nda” şiirinden kısa bir bölüm okuyacağım.” dedi ve bir bölüm okuyarak büyük alkış aldı.


"Gitarcı ve Toma" - Fotoğraf: KEMAL ASLAN
Editör: TE Bilisim