Kırılgan olduğu kadar alaycı
Tutkulu olduğu kadar öfkeli
Tepeden tırnağa sahici

Kalpten Düşme; adı konmayan duyguları, hiç kurulamamış cümleleri kâğıda korkusuzca düşüren, demi tam yerinde bir kitap.

Ayşe Özyılmazelin muzip ve taviz vermez kalemiyle oynadığı oyunlar, sayfalarca akıyor, okuyanı sürüklüyor.

Yazdıklarımın Türkçe meali yok. Yazıldıkları gibi okunmalarının imkânı yok. Kaç kişi karşısındakini olduğu gibi görebilir ki?
Aşka meşke çekilmesinden korkuyorum sözlerimin. Bu gece budur mesele.
Yazdıklarımın ilişmelerle alakası yok.
Aralarla alakası var. Olmayanlarla. Akılda kalanlarla. Aramayanlarla. Kırmızı bültenle arananlarla...
Arsızlarla değil rahatsızlarla. Tereddütsüzlerle alakası var yazdıklarımın. Tek başına ağlayanlarla. Gocunmasızlarla. Gocuksuzlarla alakası var.
Geçmişle değil, geçirmişle alakası var.
Ama bunu anlamalarının ihtimali yok.
Oradaki kız aslında yok.
Tebeşir yiyip ateşini çıkarttığında etrafında istediğin dalgalanmayı yaratamayınca sinirinden ağlamış mıydın sen de? O adam sana değil ona âşık, niye? İnek gibi çalıştın, bu muydu karşılığı? Yan gelip yatanlarla aynı ligde değil misin yine?
Unutulup gideceksek, yer sıkıntısından mezarımızın üstüne mezar dikilecekse niye geldik lan bu âleme?
Benim ilgi sandığım ilgiyle ilgisizmiş meğer. Doktor öyle dedi. Birinin birini araması ilgi anlamına gelmezmiş meğer.
Aranmak az şey mi?

Çok değilmiş meğer.
İnsan insanı arar sorarmış, bunda abartılacak, kabartılacak, yakalara aşkı meşki sökmüş gibi kırmızı kurdeleler takılacak bişey yokmuş meğer.

Aramak tek tuşla yesmiş meğer.


Editör: TE Bilisim