Yapımcılığını Faruk Aksoy, Servet Aksoy ve Ayşe Germen’in üstlendiği, yönetmen koltuğunda yine Faruk Aksoy’un oturduğu Fetih 1453 yaklaşık üç yıllık yapım aşamasından sonra dün tüm yurtta 14.53’te vizyona girdi. Galası ve eleştirmenler için ön gösterimi yapılmayan filmi dün yapımcısı Fatih Aksoy başta olmak üzere tüm oyuncu kadrosu ile birlikte sinemaseverler de birlikte ilk kez izlediler. Nişantaşı Citys’deki Citylife sinemalarında iki salonda gösterilen filmin ilk gösterimine ise yoğun ilgi vardı.

Fetih 1453’ün sürpriz konuğu ise daha önce yapımcı Fatih Aksoy ile Recep İvedik serilerini çeken komedyen Şahan Gökbakar oldu. Aksoy, filmden sonra yan yana gelip poz verdiği Gökbakar’a “Şahan da benim evladım, ekibim olduğu için bugün burada” diyerek, teşekkür etti. Ünlü komedyen ise “Ben teşekkür ederim mutlu oldum. Mutlu olduk. Güzel bir film izledik. Filmin yüksek bütçeli olduğu her halinden belli. Aralıksız 160 dakikalık bir film izledik. Emeği geçenleri kutluyorum. Böyle filmler yapılırsa bu sektör büyür” diye konuştu.

4 bin adayla görüştük

Aksoy, gazetecilerin “Filmde neden tanınmamış oyuncularla çalıştınız?” sorusunu ise “Magazin malzemesi olmuş isimlerle bu filmde çalışmak istemedim. Çünkü bu projenin ve filmin gerçeklik duygusunu zedeleyebilirdi. Onun için tanınmamış yüzlerle çalışmayı tercih ettim. Çok hummalı bir süreç oldu. En temel on karakteri belirlemek için altı ay süreyle 4 bin adayla görüştüm. Bugün gördüğünüz oyuncular dört bin kişinin arasından seçildi. Uzun süre eğitimlerden geçtiler” şeklinde yanıtladı.
Yapımcı ve yönetmen Faruk Aksoy, engelli sinema izleyicilerini de düşünerek bazı illerde belirlenen sinemalara Türkçe altyazı koydurarak bir ilke daha imza atmış oldu.

EN YÜKSEK KOPYA ADETİ
Bugüne kadar Türk Sinema Tarihi’ndeki en yüksek kopya adedi ve salon sayısıyla gösterime girecek filmin danışmanlıklarını, Prof. Dr. Feridun Emecan, Doç Dr.Hülya Tezcan, Prof. Gülgün Köroğlu ve araştırmacı yazar Adem Saraç yaptı.


Film hakkında eleştirmenler ne yorum yaptı?

Atilla Dorsay (Sabah Gazetesi):
Oldukça başarılı
Genelde beğendim. Hele ikinci yarısı, ilk yarıdan çok daha iyi. Kuşatmanın ve fethin bütün geriliminin, heyecanını ve nelere malolduğunu gösteriyor. Birazcık daha az milliyetçi olmasını ve örneğin ele aldığı Ortodoks ve Katolik dünyasına dair daha çok bilgi vermesini yeğlerdim. Ama bu haliyle de oldukça başarılı.

Serdar Akbıyık (Star Gazetesi):
Gişede iyi iş yapar
Benim beklentilerimden daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Lord of The Ring, Truva filmlerindeki savaş sahnelerini tutturmuş bir film. Bu anlamda baktığınız zaman Türk sinemasında fantastik türler içinde satır başı. Görkemli çekimler olmasaydı bu kadar iyi demeyecektim. Ulubatlı Hasan karakteri çok iyi. Tarihimiz içinde böyle yorumlanmış karakterlere ihtiyacımız var. Kesinlikle gişede iş yapar.

Alper Turgut (Cumhuriyet):

Beklentimin üstünde
Beklentinin üzerindeydi ama nasıl beklenti. O da görsellik anlamında beklentiydi. Senaryosu, yardımcı oyunculukları eklersen beklenti düşer ama gişe filmi olduğu için insanlar görseli için gidecek. Savaş sahnelerinin düşündüğümden daha iyi olduğunu gördüm. Aşk öyküsünü içine koyduktan sonra filmin adını 1453 değil de keşke Ulubatlı Hasan ve aşkı olsaymış derdim.


Milliyet sinema yazarı
NİL KURAL YORUMLADI:

Aşkı yoğun bir fetih hikâyesi
İstanbul’un fethi, Türkiye’de çok fazla denenmemiş ‘tarihi epik’ türe örnek oluşturmasıyla dikkatleri üzerine çeken yüksek bütçeli bir yapımla beyazperdede. “Çılgın Dersane” filmlerinin ve “Yeşil Işık”ın yönetmeni , “Recep İvedik” filmlerinin yapımcısı Faruk Aksoy, bugün 400’den fazla kopyayla vizyona giren “Fetih 1453”de İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmed) tarafından fethedilmesini iddialı savaş sahneleri, arka planına aldığı aşk hikâyesi, kararlılık ve azim kavramları üzerinden anlatıyor.
Hz. Muhammed’in Konstantiniyye’nin fethine dair sözleriyle açılan film, II. Mehmed’in (Devrim Evin) tahta ikinci kez çıkışıyla devam ediyor. Daha önce tahttan inmiş bir padişah olduğu için halkın ve ordunun güvenini zorlukla kazanan II. Mehmed, Osmanlı’nın ilerlemesini sürdürmesi için Konstantiniyye’nin fethinin şart olduğunu bildiğinden siyasi ve askeri hazırlıklara başlıyor. Filme paralel ilerleyen aşk hikâyesinde başından beri Fatih’e bağlılığıyla öne çıkan ve fetih sırasında önemli rol oynayan Ulubatlı Hasan (İbrahim Çelikkol), fetih için eşi benzeri görülmemiş bir top hazırlayan Urban Usta’nın (Erdoğan Aydemir) kızı Era’ya (Dilek Serbest) âşık oluyor.

Filmin temposu inip çıkıyor
Kuşatma sırasında Konstantiniyye’ye yardıma gelen Şovalye Guistiniani (Cengiz Coşkun) de Era’ya kayıtsız kalamıyor. Bu durum, fetih sırasında Ulubatlı Hasan ile Guistiniani’yi karşı karşıya getiriyor. Aşk hikayesi filmde hayli yoğun olarak sürerken Konstantiniyye’yi savunmaya çalışan Bizans ve tüm gücüyle hazırlanmış Osmanlı ordusu surlarda büyük bir mücadeleye giriyor. İstanbul’un fethiyle sona eren film, bu mücadelenin hikâyesini 160 dakika boyunca zaman zaman inip zaman zaman çıkan bir tempoyla anlatıyor.

“Fetih 1453”, prodüksiyon şartları açısından türün uluslararası örneklerinin seviyesine ulaşamıyor. Osmanlı’nın ilerleme devrinde başlayan film, Ulubatlı Hasan ve Era arasındaki aşka odaklanırken, tarihi odağını yitiriyor. Film, bazı yakın savaş sahnelerinde Türkiye’deki genel büyük prodüksiyon seviyesinin üstüne çıksa da, aynı ivmeyi şehir görselliğinde ve bazı özel efektli sahnelerde tutturduğunu söylemek mümkün değil. Tarih anlayışı açısından ise tek bir sahne dışında modası çoktan geçmiş ‘Kahpe Bizans’ söyleminin dışına çıkamıyor.

Kaynak: Milliyet, Seçkin Şenvardar


Editör: TE Bilisim