Osmanlı İmparatorluğu’nun en ihtişamlı zamanlarından cumhuriyet yıllarına kadar süreçte pek çok olaya tanıklık eden Taksim Bahçesi, Murat Arda tarafından kitaplaştırıldı.

Okuyucuları İstanbul’da ki bir zaman yolculuğuna çıkaran kitapta 1917 Sovyet devriminin ardından Talimhane’ye yerleşen Ruslar ve Fransız Lumiere Kardeşler’in ilk sinema gösterimi de genç bir adamın gözünden aktarılıyor.

200 yıllık tarihi ile Taksim ve çevresi, yazar Murat Arda’nın gözünden çıkılan bir zaman yolculuğuyla okuyucuya sunuluyor. Ermeni, Rus, Rum, Yahudi ve Türk vatandaşların birbirleriyle olan ilişkileri, alışverişleri, kültürel ve sanatsal paylaşımlarının yanı sıra zıtlık ve ortaklıklarında vurgulandığı Taksim Bahçesi, tam anlamıyla bir kültür mozaiğini kanıtlıyor. Osmanlı son dönemlerinde ki Dersaadet’te (İstanbul’un eski adı) yapılan çok kültürlü festivaller, açık hava gösterimleri, açık hava sinemaları, tiyatrolar ve sirkler kitapta anlatılıyor.

Rock DJ’liğinden sufiliğe

Kafası karışık bir rock müzik diskjokeyi olan Erkin’in 1870’lerde birdenbire kendisini İstanbul’da bulmasıyla başlayan romanda, sufiliğe giden dönüşümü de etkileyici bir dille anlatılıyor. Eski İstanbul’un fantastik kara romanının en ilgi çekici bölümlerini 1917’deki Sovyet devriminden kaçarak Talimhane’ye yerleşen Ruslar oluşturuyor. Sovyet aristokrat ve akademisyenlerin Taksim hikâyeleri kadar sinemanın mucitleri Lumiere Kardeşler de ilgi çekiyor. Fransız Louise ve Auguste Lumiere’in 1896’da geldikleri İstanbul’da yaşadıkları da kara romandaki genç adamın anlatımıyla hayat buluyor.

Editör: TE Bilisim