“Sinema sanatların şahıdır, sanat piramidinin en tepesinde sinema vardır çünkü bütün sanatları barındırır. Şiir, edebiyat, resim, insani duygular” diyen Osman Sınav’ın ailesinden, meslekteki ilk yıllarına, projelerinden, hayallerine birçok konunun konuşulduğu programda, Hülya Koçyiğit’in sorularına Sınav, tüm içtenliğiyle cevap verdi.

Hiç okula gitmemiş anne- babanın ‘Biz çocuklarımızı okutacağız ve bu köyden çıkacaklar’ hedefiyle 5 kardeşin de okuduğunu ama en az okuyanın kendisi olduğunu belirten Osman Sınav, üç kardeşinin profesör bir kardeşinin de eczacı olduğunu söyledi.

Film Gibi Hayatlar programında yatılı okul anılarından da bahseden Osman Sınav aşk ile ilgili “Aşkta akıl sizi terk eder. Bana lise sonda olmuştu. Aklınla düşünebiliyorsan aşık değilsin” dedi. Sınav, profesyonel olarak iş hayatına atıldığı ilk alan olan reklam sektörüyle ile ilgili de “Reklamcılığa giriş nedenim de sinemadır benim. Reklam, sinemaya akraba bir sektördü, kameraya, senaryoya yakın olmaktı amacım” dedi.

Üniversite yıllarında tanıştığı ve ders aldığı Lütfü Akad, Metin Erksan, Halit Refiğ gibi ustalar için sinemamızın temel taşları tanımlaması yapan Osman Sınav “Onlardan bahsetmeden bir günüm geçmemiştir” derken, bugüne kadar yaptıklarının kendisine eskiz gibi geldiğini belirtti ve “Daha yapacaklarım var. Yaptıklarım yapmak istediklerimin çok azı” dedi.

‘’Kimsenin Asistanı Olamadım’’

“Hiç kimsenin asistanı olamadım, ben asistanlık yapmadan yönetmen oldum” diyen Osman Sınav yayınlandığı dönemde büyük beğeni toplayan Deli Yürek’in doğuş hikayesini de şöyle anlattı: “İlk toplantımızda asistanlarla masaya oturduk; Andaç Haznedaroğlu ve arkadaşları var, arkadaşlarından biri de Onur Ünlü’ydü. Modern bir efe, bir Köroğlu hikayesi yapacağız dedim ve yola çıktık.” Sınav, projenin başrol oyuncusu Kenan İmirzalıoğlu ile ilgili de şunları söyledi: “Kenan, Deli Yürek’te o kadar ustalaştı ki. Son bölüme ilk bölümden sahne koymak istedim ama o kadar fark vardı ki ilk bölümle son bölümdeki oyunculuğunda, vazgeçtim koymadım.”

Osman Sınav, programda vicdandan bahsederken bir anısını da paylaştı “ ‘İnsan vicdanının kanayan sesini tanıklığa çağırırım’ sözünü okuduğumda bu insan sözü olamaz dedim. Kim söylemiş diye araştırdım; Kur’an da geçiyormuş Kıyamet Suresi’nde” dedi ve vicdanın hayatındaki öneminden bahsetti.

Kurtlar Vadisi projesinden ayrılışı ile ilgili prensip olarak konuşmayacağını belirten Osman Sınav “Bu proje çok karşılığını bulan bir işti, senaryo toplantısındaki ilk cümleyse şuydu: Bu ülkenin milli gelirinin yarısı vergilendirilmiyor, karanlık ve puslu Kurtlar Vadisi’nden geçiyor. Bu puslu ve karanlık vadiyi anlatacağız. Bu bir mafya dizisidir dedim. Daha ilk cümle buydu ve oyuncular hiç belli değildi. Türkiye’nin hikayesiydi, bir daha yapılamadı” dedi.

‘’Asker dizilerini de ilk Sakarya Fırat’ta yaptık sonra devam etti. Bizim işimiz sorumluluk” diyen Osman Sınav ‘Ekmek Teknesi’ projesinin en sevdiği hikaye olduğunu belirtirken “Sadece Ekmek Teknesi’ni yapmak bile bu mesleği yaptım demeye yeterlidir” dedi.

Sınav “ ‘Uzun Hikaye’ senaryosuna çok uzun süre çalıştık tam 12 sene bekledi. Meslek yaşamımda en olgun dönemimde çektiğim iştir. Sonra ‘Aşk Kırmızı’ geldi onda gençliğime geri dönmüştüm” sözleriyle geçmiş sinema projelerinden de bahsetti.

“Haftada veya ayda bir İsmet Özel şiiri açar dinlerim bu beni besler. Şimdi hiç görmüyorum şiir dinleyen, paylaşan” diyen Sınav, şair İsmet Özel’i çok sevdiğini de belirtti.

Hülya Koçyiğit “Sinemanın gururu, çok önemli bir değersin, çok teşekkürler iyi ki sinema var ve iyi ki seni kazandırdı bize” sözleriyle programı kapattı. Daha birçok konunun konuşulduğu Hülya Koçyiğit’in sunumuyla Osman Sınav’ın konuk olduğu “Film Gibi Hayatlar” çok özel bir bölümle 11 Ağustos Pazar günü saat 12.00’de TRT2’de.

Editör: TE Bilisim