Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen sergiyle ilgili olarak Emir Benderlioğlu; “Sanatla yoğurulmuş bir aileden geldiğim için çok mutluyum. Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları’ndan Büyükbabam Atıf Benderlioğlu siyasetin yanı sıra resimle de çok ilgiliydi. Babam Reha Benderlioğlu yıllardır resim ve heykel sanatı ile ilgili. Amcam Babür Benderlioğlu Gourd Art denen Sukabağı Sanatı’yla ilgili. Ben de oyunculuğun yanı sıra resim heykel çalışmaları yapıyorum. Yolu sanat olanın korkacak hiçbir şeyi olmaz! Herkes sanatla ilgilenmeli.” dedi.
Babür Benderliğlu “Sukabağı denen malzemeye büyük hayranlığım var. Heykellerimde, rölyeflerimde kullanıyorum. Çalıştıkça, bu malzemenin ; bu ilgiyi, hayranlığı fazlası ile hakettiğine tanık oluyorum. Çok değişik ve ilginç formlardaki oluşumu, hayal gücüme sonsuz kapılar açıyor. Son derece dayanıklı ve yüz yıllar boyunca doğal etkilere karşı duran organik bir materyal. Bence Sukabağı, Rab'bin sanatçılara verdiği bir nimettir... Zira, yer yüzünde yaklaşık iki buçuk milyon insan, GOURD ART denen Sukabağı Sanatı ile uğraşıyor..." dedi.
Reha Benderlioğlu, “Resim ve Heykel Sanatı ile tanışıklığım, çocukluk yıllarıma uzanır. Mimarlık eğitimi, beni bu sanat dallarında da profesyonel kıldı. Çok sayıda karma ve kişisel sergi ile sanat izleyicisinin karşısına çıktım. Yıllardan sonra, resimlerimde ve heykellerimde, post - apokaliptik bir çizgideyim. Bu yaklaşım ; gelecekteki olası durumlarımız ile ilgili, sanatsal yorumlama çalışmaları olarak nitelendirilebilir. Bu süreçte, Parçacık Fiziği kuramları, Astrofizik teorileri ile, kutsal kitaplardaki kıyamet öngörülerinden besleniyorum.” dedi.
