Bugün medyada yer alan, şahsımla ilgili haberleri şaşkınlık ve esefle okudum...
Nişantaşı'nda bulunan bir steak hause'da Sn. Nur Yerlitaş'la birlikte yemeğe gittiğimde gazetecileri görüp, sinirlenip, tabakları yere fırlatıp, bununla da yetinmeyip "beni kimse görüntüleyemez, onları gönderin, bir daha buraya gelmem" diyerek, benim ağzımdan söylenmişçesine, iftira nitelikli; medya'ya bilgi veren insanların bu tutumlarını şiddetle kınıyorum.

Zira; ismim kullanılarak verilen bu bilgi restorantın yeni açılmasından kaynaklı, tamamiyle reklam amaçlıdır. Çünkü, aldığım bilgiler ile öğrenmiş bulunuyorum ki, bu restoranın haber ve reklamlarının yapılması adına, özel bir iletişim danışmanı ile çalışması da, reklama ne denli önem verdiklerinin açık ve net göstergesidir. Ayrıca, üstüne üstlük bu reklamda da hiç hoş olmayan bir şekilde, ismimin geçirilmesi son derece haddini aşan bir davranış biçimidir.

Daha 1 hafta önce, Nişantaşı'nın göbeğinde, kuyumcumdan çıkışta; basın müntesibi arkadaşlarımı gördüğümde; kendilerinin talepleri üzerine sokak ortasında, caddenin üzerinde röpörtaj yapıp, sohbet eden Bülent Ersoy'un, 1 hafta sonrasında "beni kimse görüntüleyemez, onları gönderin" kelimeleriyle, tabakları yere fırlatması, hatta bununla da yetinmeyip restoran personelinin üzerine yürümesi hiçbir şekilde gerçeklerle bağdaşmayacak nitelikte, restoranın reklam amaçlı, şahsımı kullanmak isteyişinden başka bir şey değildir.

Ayrıca bir an düşünelim ki, bu kadar vukuat yaşanıyor, ama orada bulunan hiçbir basın müntesibi, Bülent Ersoy'un bu tavırlarını görüntülemiyor, haberlerde de arşiv'den fotoğrafım kullanılıyor. Ne komik!!!

Bu yürekteki insanları, mübarek 3 aylarda Allah'a havale ediyorum. Allah, böylelerini ıslah etsin.

BÜLENT ERSOY
Editör: TE Bilisim