KALBİMİN İÇİNİ AKITTIM!
En güzel işlerin kalpten kopup gelen işler olduğunu anladım. Ben de kendi kendime 'Mustafa kalbinin içini akıt ' dedim ve bu albüm ortaya çıktı.
BİRAZ KAFA DAĞITTIM!
Bir gün konser veriyordum ve konserime 30 bin kişi gelmişti. Ama ben, o konser heyecanını yeteri kadar hissedemez olmuştum. Orada bir problem olduğunu anladım. Baktım ki artık o heyecanı, tutkuyu, aşkı hissetmem gerektiği gibi hissedemiyorum; sektörden biraz uzaklaştım. Sonuçta; her insanın mesleki yorgunluğu olabilir. Benim de kafayı dağıtmam gerekiyordu, onun için de piyasadan biraz uzak kaldım.
ÇOK ANI BİRİKTİRDİM
Bir şarkıyla, birçok anı yaşıyor insan... 'Bu Kız Beni Görmeli' isimli şarkıdan bugüne kadar, ne anılar biriktirmişiz. 'Araba' şarkısıyla birçok anne çocuk besledi; bir sürü aşk yaşandı. Önemli olan da bu.. O şarkıların sonucunda biriken anılar...
ARANJÖR MODASI ÇIKTI!
Müzik sektörünün durumu pek iç açıcı değil! Eski satışlar yok. Sirkülasyon olmayınca biraz DJ'lik, biraz 'kendimi de ön plana çıkartayım' durumuyla aranjörler modaya uydu ve albüm yapmaya başladılar. Ozan Doğulu, İskender Paydaş, Volga Tamöz ve Ozan Çolakoğlu gibi aranjörler albüm çıkardı. Bu da böyle bir dönem. Ben artık her sene aranjör albümüyle karşılaşmayacağız diye düşünüyorum. Kendilerini ön plana çıkarmaları güzel bir şey.
OLGUNLAŞTIM
Aile olmak, baba olmak insanın olgunlaşmasında en önemli etken... Olgunluk dönemi çok güzel. Bunu da işine yansıtabiliyorsan, insanlar bunun farkını anlıyor. Ortada çok rafine bir durum var.
BEŞ ŞARKI BİRDEN...
Albüme başladığımı açıkladıktan sonra, elime 15 şarkı geçti. Ancak eşim Emina 'Benim karşılaştığım dinleyiciler, Mustafa Sandal'ı özlediler. Silkelenip, şarkıların senin kalbinden çıkmasına özen göster ' diyerek beni motive etti. Ben iki şarkı yazmıştım. Yavuz doğduktan sonra da yeni şarkılar yazmaya başladım ve en az beş şarkı, hiç zorlanmadan çıktı.
Sandal, oğlu Yavuz'un ilk fotoğraflarını internetten paylaşmış, oğluna neden 'Yavuz' adını verdiğini de 'Yaman ve Yavuz'un anlamı aynı. Umarım hayat boyu güç birliği yaparlar ' sözleriyle açıklamıştı.
MAHSUN'LA FİLM ÇEKERKEN GİZLİ GİZLİ AĞLADIK!
Mahsun Kımızıgül'ün yazdığı, yönettiği ve oynadığı 'New York'ta Beş Minare' isimli filminde de rol alan Mustafa Sandal, yapımla ilgili de şöyle konuştu:
MAHSUN 14 SENEDE HAZIRLADI!
'Mahsun, bana bu filmi ilk kez 14 yıl önce anlattı. 'Benim bir projem var. New York'ta film çekeceğiz ' dedi. Ben 'Ne zaman 'bu şaka' diyecek? ' diye bekledim ama o konuşmasına, 'Seninle iki polisi oynayacağız ' diye devam etti. Bense 'Mahsun, sen şaka mı yapıyorsun? Bir popçu, bir türkücü New York'ta film çekeceğiz. Allah aşkına gerçekçi ol! ' dedi. Ama o emindi ve 'Göreceksin yapacağız ' dedi. Sürekli 'New York'ta Beş Minare' toplantıları yapıyorduk. Ardından çekimlere başladık. Haluk Ağabey, Mahsun ve benim çatıda bir sahnemiz vardı. Mahsun, çekimler sırasında 'Kes! ' dedi ve koşarak binanın içine gitti. Ben de arkasından koşmaya başladım. Bir kat aşağı gitti. Gizli gizli ağlıyordu. 'Ben kaç seneden beri bunun hayaliyle yaşıyorum biliyor musun? ' dedi. Ben de oturup ağladım... '
OYUNCULUK YAPILMALI!
Program sırasında ünlü popçu Mustafa Sandal, şarkı söyleyenlere oyunculuk yapmalarını tavsiye etti: 'Sahneye çıkıyoruz, karşımızda binlerce insan bizi alkışlıyor, herkes bizim için orada... Oyunculukta öyle değil. O ego yerle bir oluyor sette. Orada ha jeneratör, ha sen! Sette bir tek star var; o da yönetmen... '
Editör: TE Bilisim
