Gözlerim doldu

Bilenler bilir, 20 küsur sene Hürriyet’te çalıştım. 2010’un sonuna kadar çalıştığım gazetem Hürriyet’in, hemen hemen her bölümünde emeğim vardır.
“Çaylak” muhabirlik dönemimden müdürlük yaptığım dönemlere kadar süren 23 yılın 22’sinde, sanat dünyasının Oscar’ları olarak bilinen “Altın Kelebek” ödüllerinde imzam vardır.
TV’de 7 Gong yıllarında Hürriyet Gazetesi “Altın Kelebek”i, TV’de 7 Gong Dergisi de “TV Yıldızları” yarışması düzenlerdi.
Daha sonra TV’de 7 Gong Dergisi kapanınca Türkiye’nin Oscarları olarak anılan yarışma, bir süre “Altın Kelebek TV Yıldızları” adıyla gerçekleştirilmeye başladı.
Sonraki yıllarda da “TV Yıldızları” eki atılıp eski haline “Altın Kelebek”e döndü.
İşte bu hikâyenin 1989 yılına denk gelen bölümünden itibaren ben de önce “TV Yıldızları”, ardından “Altın Kelebek TV Yıldızları” ve son dönemde de “Altın Kelebek”in tüm organizasyonlarında birebir yer aldım.
* * *
Organizasyon yeteneğimden midir, yöneticilerimin tercihinden midir, yoksa başka bir nedenden midir bilemem ama 22 yıl boyunca törenden yaklaşık üç ay öncesinden hazırlıklara başlardım.
“Başlardım” diyorum, çünkü Altın Kelebek öncesinde yapılacak çok iş olurdu. Tören kısmı işin gösterişli ama en kolay bölümlerinden biriydi.
Okurlara verilecek hediyeler, Milli Piyango İdaresi’yle görüşmeler, izinler, okurların doldurduğu kuponlar, tasnifler, davetiyeler, adresler, telefonlar, teyitler gibi binbir türlü meşakkatli uğraşın sonunda tören gerçekleşirdi.
Tören öncesinde yaşananları pek kimse bilmez, törenler canlı olarak yayınlanmaz, hele hele son dönemde olduğu gibi sosyal medyadan paylaşılmazdı.
O nedenle tören sırasında yaşanan bazı aksaklıkları da ne televizyon seyircisi görür, ne gazete okuru okuyabilir ne de halk bilirdi.
Özetle bazı şeyleri saklayabilirdiniz.
Eminim, benden önceki dönemde de, benim bizzat organizasyonunda yer aldığım ödül törenlerinde de birçok hata yapılmış, birçok gaf yapılmış, birçok yanlış da örtbas edilmiştir.
* * *
Ancak şimdi öyle değil.
Ödül törenleri canlı olarak TV’den yayınlanıyor, konuk olarak katılanlar sosyal medyadan her şeyi paylaşıyor, herkes muhabir yani…
Evet, herkes her şeyi artık biliyor…
Bu nedenle de artık hiçbir şeyi saklayamıyorsunuz.
Yılların getirdiği başarılı organizasyonlar nedeniyle haklı bir şekilde sanat dünyasının önem verdiği, “Oscar” olarak nitelendirdiği bir yarışma olduğu için, TV’den de canlı olarak yayınlandığı için ve konuk olarak katılanların sosyal medyada binlerce takipçisi olduğu için Altın Kelebek, saklamak isteyeceğiniz en ufak bir aksaklığı bile kaldırmazdı.
* * *
Ama dün gece öyle olmadı.
Hem sunucu Sarp Apak hem de Cengiz’in (Semercioğlu) söylediği gibi 39. Altın Kelebek Ödül Töreni twitter’da trend topic oldu. (TT olmasının nedenini az sonra okuyacaklarınızla anlayacaksınız)
Diğer sosyal paylaşım sitelerini pek takip edemedim ama canlı yayınlandığı için de TV izleyicisi sahnedeki her şeye şahit oldu.
* * *
Ya içindeki koşuşturmadan ya da öyle görmek istediğimden Altın Kelebek’in her zaman en iyisi olduğunu düşünmüştüm.
“Kuzguna yavrusu güzel görünür” misali, ben de hep Altın Kelebek’in Türkiye’nin Oscar Töreni olduğunu düşünürdüm.
İlk kez geçtiğimiz yıl Altın Kelebek Ödül Töreni’ne “konuk” olarak katılmıştım.
Sanki biraz bana “ruhsuz” gelmişti ama Hürriyet’ten yeni ayrıldığım için olaya duygusal yaklaştığımı düşünmüştüm.
Gerçi katılan konukların çoğu da benimle aynı görüşü paylaşmıştı ama neyse...
“Bu sene Altın Kelebek çok sakin, organizasyonda sen yoksun ondan mı acaba?” demişlerdi.
Yıllardır arabam olduğu için pek “dolmuşa gelmem.” Bu yüzden “Yok canım, abartıyorsunuz, arkadaşlar da iyi hazırlanmışlar” demiştim.
Yıllardır bakıp büyüttüğüm, en iyi olması için elimden gelen her şeyi yaptığım, çocuğum gibi sevdiğim Altın Kelebek’e toz kondurmak istemediğimden mi böyle söylüyordum ya da yıllardır yetiştirdiğim, organizasyon sırasında her şeyi göstermeye çalıştığım çalışma arkadaşlarımın “kötü” bir şey yapmayacağına inandığım için mi “iyi hazırlanmışlar” dedim, bilemiyorum.
* * *
İşte bu duygularla önceki akşam Altın Kelebek Ödül Töreni’ne gittim.
Birkaç gün öncesinde eski mesai arkadaşlarımdan biriyle konuşurken, Altın Kelebek’e gelip gelmeyeceğimi, bu yıl girişte davetiye kontrolünün daha sıkı olacağını, davetiye kalmadığını ancak girişteki davetli listesine adımı yazdırabileceğini söylemişti.
Davetiyem yoktu, ya girişte sorun yaşarsam diye düşündüm ama sonra nasıl olsa girerim, 22 yıl bu organizasyonu ben yaptım, ev sahibi sayılırım, beni almayacaklar da kimi alacaklar düşüncesiyle Haliç Kongre Merkezi’ne gittim.
Bu yıl girişte davetiye kontrolünü iyice abartmışlar.
Davetiyem olmadığı için görevlilere adımı söyledim, davetli listesine baktılar.
Korktuğum başıma geldi ve bana “davetli listesine adını yazdırırım, hatta senin davet edeceğin birileri varsa onların adını da yazdırayım” diyen eski mesai arkadaşım, adımı listeye yazdırmayı unutmuş (!)
Allah’tan, kapıda yine benim çok emek verdiğim, gelecekte de iyi yerlere geleceğine inandığım Kelebek’in en iyi muhabirlerinden Ebru Esen Turgud vardı.
Beni görünce, “Davetiyeye ne gerek var abi, buyur sen ev sahibisin” diyerek beni nazikçe içeri aldı.
Sonradan Semiha Yankı’nın tweet’ini okuyunca halime şükrettim.
Yılların sanatçısı Semiha Yankı’yı Kelebek’ten arayıp davetiye göndermek için adresini almışlar, sonra da davetiye göndermemişler.
* * *
Neyse, girişteki “ufak” arızayı atlatıp Haliç Kongre Merkezi’nin önündeki kokteyle katıldım.
Etrafıma bakıyordum ama bir türlü tanıdık sima göremiyordum.
Hürriyet’teki arkadaşlarımın birkaçıyla selamlaştıktan sonra Kandemir Konduk, Berna Laçin ve Hüseyin Apaydın üçlüsüne rastladım.
Bir süre sohbet ettikten sonra yavaş yavaş ünlü isimler gelmeye başladı.
Adnan Şenses, Seyyal Taner, Selami Şahin, Salim Dündar, Güntekin Onay, Gökçe, Murat Boz, Sertab Erener, Ahmet Özhan, İbrahim Tatlıses, Kenan Işık, Güneri Cıvaoğlu, Mehmet Ali Birand…
Ama bu kadar ünlü varken fark ettim ki, Kanal D’nin dizilerinden “Yalan Dünya” ekibinin dışında pek bir oyuncu katılımı yoktu.
“Ödül törenine yetişirler artık” demek istediğimi hatırlıyorum.
Ama Nihat Doğan’ın o müthiş anons gecenin nasıl geçeceğinin ilk işaretiydi sanki…
 “Annelerimiz babalarımız bize akşam ezanından sonra dışarıda kalmamamızı söylerdi. Ezan okunmak üzere, tüm konuklarımızı salonumuza davet ediyoruz”
???
Herkes birbirine bakıyordu, kimse ne olduğunu anlayamadı…
Herhalde “Kelebek etkisi” gibi “RTE etkisi”ydi yaşanan…
* * *
Konuklar Nihat Doğan’ın anonsuyla salona doğru yönelirken, ben de hızlı adımlarla arabama yürüdüm.
Ödül törenini canlı yayından izlemeyi, yorumları da sosyal medyadan takip etmeyi düşünüyordum.
Trafiğin azizliğiyle eve ulaştığımda, yorumlardan anladığım kadarıyla Esra Erol’un gözyaşlarını kaçırmıştım.
Önce facebook’u, ardından twitter’ı açtım.
Aman Allah’ım o ne?
twitter çıldırmış gibiydi.
Saniyede 15-20 tweet atılıyordu.
Daha birini okumadan diğerleri yağıyordu.
Baktım başa çıkılacak gibi değil, TV’den izlediğim ödül törenini yorumlayanlardan doğru bulduklarımı retweet’lemeye başladım.
Bir yandan hızlıca okuyup göz ucuyla TV’den izleyip, izleyemediğim bölümleri de dinleyerek töreni takip etmeye çalıştım.
Ama yapılan sunucu hatalarına, gaflara inanamadım, hayretler içerisinde kaldım.
Her hatanın ardından her gafın ardından twitter’ın hızı daha da artıyordu.
Sanatçısı da yazıyordu, gazetecisi de, menajeri de, normal internet kullanıcısı da…
Herkesin buluştuğu ortak nokta, “Bu sunucular da nereden çıktı, spontane espri yapmaya çalışıyorlar, beceremiyorlar, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar” olmuştu.
Ben de aynı fikirdeydim ve bunu da benim olduğum dönemde 7-8 yıl boyunca Altın Kelebek’i sunan sevgili oyuncu ve sunucu arkadaşım Cem Davran’la paylaştım.
Tıpkı o da benim gibi biraz gecikmeli olarak TV karşısına geçmiş, “Görüyorum Erolcuğum, ben de yeni takip etmeye başladım” dedi.
Twitter’da her kafadan bir ses çıkıyordu.
“Sunucular spikerler, oyunculuk yapmasınlar. Oyuncular sunuculuk yapmasınlar” diyen mi ararsın, “Evde 10 dakika Altın Kelebek ödül törenine baktım. Bir ödül töreni bu kadar mı kötü sunucularla sunulur. Felaketti üçlü.” (Mehmet Baransu) diyen mi ararsın, “Şükürler olsun bitti #altinkelebek” (Buket Dereoğlu) diyen mi…
Daha neler neler…
“Sertab Erener için "Her yol var kendisinde" diyen Sarp Apak'ı oraya koyanda kabahat. #altinkelebek” (Uğur Sönmez)
Sarp Apak boşa konuşuyor, İrem Sak konuşamıyor, Öner Erkan konuşmuyor. İyi günler. #AltinKelebek (Pelin Arslan)
#altinkelebek "bir ödül töreninde yaşanabilecek aksaklıklar" dalında Dünya Rekoru kırmıştır, emeği geçenleri tebrik ederim. (İstiklal Akarsu)
Leyla ile Mecnun ve Behzat Ç'nin adını anmayan kelebeğin ömrü bir gün bile sürmez la. İlkokul müsameresi gibi zaten. #altinkelebek (Hakan Demir)
#altinkelebek trending topic olmuş diye övünen sarp apak'a usulca sokulup, "bak durum senin bildiğin gibi değil" deyip kaçmak istiyorum. (Muhammed Özer)
#altinkelebek sunucularının yerine Türkçe Olimpiyatları'ndan üç yabancı çocuk koysanız daha iyi sunardı. (Salih Zengin)
Demek ki A grubu seyirci oy kullanmiyormus. Hani nerde Behzat Ç. nerde Leyla Ile Mecnun? Olmadi ama!(Armağan Çağlayan)
Seyyal Taner'e en iyi çıkışı verecekler diye çok korktum bir an. (Yiğit İpek)
Cengiz, Sarp Apak'a hayretle bakıyor.. 'yav ne olmuş bu çocuğa' ifadesiyle hahahhah @cengizsemercio (Tuğçe Tatari)
#altinkelebek taglerini okudum da 1 kisi iyi yazsaydi yahu bu kadar mi (Korhan Sayginer)
Bu suunucular beni dumur üstüne dumura uğratıyo. Annem gülme krizine girdi. Sinirleri bozuldu kadının. "en iyi dizi muzigi bizi uziiyii" (Ufuk Ergin)
Altin kelebek bu sene olmamis. (Furkan Kızılay)
ya bu güzelim oyuncular altın kelebeği sunacaklarını sahneye çıkmadan az önce mi öğrendiler... (Sanem Altan)
şu an en iyi müzik grubu ödülü açıklanıyor ... İçimden Eyüp Sabri Tuncer geçio ama hayırlısı :) (Burcin Birben)
Yahu Doğan Hızlan da terk etmiş salonu... Sarp anons etti, adam kaçmış sunuşlardan... (Erol Işık)
cengiz semercioğlu twett yıkılıyor dedi ama neden yıkıldığını söylemeye dili varmadı :))))))) (Tayyar Işıksaçan)
Sarp Apak zaten yayinda < galiba kıvıramadik bu işi > dedi. (erol köse)
Tsm odulu olmadi..,, (Nilgün Belgün)
Kirdin gecirdin hani:)))))))))))))))))))))) @blenderella sene olmus 2012 o mikrofonun boyu niye sabit! Herkes horguclu deve gibi konusuyo.. (SULE BEKRİOGLU)
@Armagan_caglaya Ne okuru ya!Ben olsam S.Erener'in ödül aldığı yerde A.Ozhan olarak ödülü iade ederim.TSM'ne lekedir bu ya!YAZİK COK YAZIK (Şenay DÜDEK)
Sertap erener TSM sanatcısı degıldır. Olmadı.. (Fatih Urek)
neymiş kelebek'in ömrü bir gecelikmiş oda bu gece olmasın sakın (Tayyar Işıksaçan)
tam Türk işi Kelebek,onca işi yap bir mikrofon boyunu ayarlayama...neydi o ödül alanların iki büklüm şekilsiz halleri... (sanem Altan)
Evet ya Sarp, salmiyoruz filan ne demek:) sal gitsin:) #altinkelebek (Onur Baştürk)
Ödül törenini sunma formatı alsak dışardan? Acun şu işe bı el at gözünü seveyim:) (Esra Harmanda)
gökseli salmıyoruz dedi yaaaa.....hahahahahahaha (Kuşum Aydın)
#altinkelebek ne ıgrenc bır sunuculuktur ne ozensız bır organızsayondur bıraz yurtdısındakı organızasyonlardan ornek alınmalı bence (caner çalışır)
Sunuculuk adına tarıh yazılıyor #altınkelebek (Gizem Ozdilli)
Yok biz odul toreni organizasyonunu beceremiyoruz. Net. (Armagan çaglayan)
Yazmiyim yazmiyim dedim ama sunum olmadi:( (özlem yildiz serter)
Ekşi sözlük ’teki Altın Kelebek tanımlamalarını da eklersek, geçtiğimiz akşam yayınlanan Altın Kelebek Ödül Töreni’nin nasıl geçtiğini varın siz düşünün.
* * *
Evet, hazırlanma aşamalarını bildiğim için Altın Kelebek organizasyonu gerçekten çok zordur. Canlı yayın olmasa, sosyal medya bu kadar gelişmiş olmasa ve Çarşamba günkü Hürriyet Gazetesi’nin Kelebek ilavesini elinize alsanız, Türkiye’nin Oscar töreninin yapıldığını, her şeyin muhteşem olduğunu düşünürdünüz.
Ama olmadı…
Herkesin gözü önünde, yıllarca emek verdiğim Altın Kelebek, güneş görmüş kardan adam gibi eriyiverdi.
* * *
Star TV’de yayınlanan 2010 yılında yaptığım en son Altın Kelebek reyting sıralamasında 7. olmuştu ve biz bu durumdan hayıflanmıştık.
Yine Star TV’de yayınlanan 2011 yılındaki Beyazıt Öztürk’ün sunduğu Altın Kelebek, ancak bizim başarımızı yakalayabilmişti.
Bu seneki Altın Kelebek Ödül Töreni ise, tüm kişilerde 0,14 share alarak sekizinci olurken, AB’de ise 0,16 share ile beşinci olabildi.
Bu sonuç, geçmiş yılların çok altında. Çünkü Altın Kelebek Ödül Töreni bu yıl, Türkiye’nin en çok izlenen TV kanalı olan ve Star TV’nin önünde izlenirliğe sahip Kanal D’de yayınlandı. Üstelik Kanal D’nin en çok izlenen dizilerinden “Arka Sokaklar” ve iddialı yeni dizisi “Sultan” feda edilerek…
* * *
Herkes sunucuların kötü sunumlarından şikâyetçiydi. Bazı ödüllerin adil dağıtılmadığını söylüyordu. Bazıları da organizasyonun kötülüğünden, katılımın beklenen düzeyde olmadığından yakınıyordu.
Özetle Altın Kelebek, bu yıl şöhretine yakışmayacak bir şekilde tamamlandı.
Yıllarca emek verdiğim, bugünlere gelmesinde büyük katkılarım olduğuna inandığım Altın Kelebek’in yerden yere vurulmasına açıkçası içim cızzz etti.
* * *
Hani bir yemek yersiniz de, uzaktan görünüşü güzeldir, karnınız da acıkmıştır ama tadında bir şey eksikmiş gibi gelir ya…
Şimdi düşünüyorum da, Altın Kelebek’te ne eksikti diye…
Sanki biraz mahremiyet, sanki biraz ruh…
Abartmış olabilirim ama sanki biraz “BEN”…

     Erol Işık
Editör: TE Bilisim