Akustik albüm projesine ne zaman başladınız?
CEM BAHTİYAR: Eurovision döneminde ortaya çıktı. Her yere tüm ekipmanı götüremeyince bazı şovlarda akustik çalardık. Güzel şeyler çıkınca fikre sıcak bakmaya başladık. Ama sıradan olmayan bir akustik albüm istedik.

- Albümün introsu bana Peter Gabriel’in ‘Passion Of The Christ’ filmine yaptığı müzikleri hatırlattı...
YAĞMUR SARIGÜL: Peter Gabriel özellikle takip ettiğim biri değil. Ama o albümü dinleyip beğenmiştim, çok ilginç. Belki kulağımda yer etmiştir. New Age ve dünya müziğine yakın olsam da akustik havalı işleri daha çok seviyorum.

- Hiçbir albümde olmayan şarkılar hangileri?
FERMAN AKGÜL: Intro, outro ve aralardaki geçiş orkestrasyonlarını sayarsak beş-altı’yı bulur ama şarkı bazında üç. Onlar da ‘Ben Bir Palyaçoyum’, ‘Rezalet Çıkarasım Var’ ve ‘Hani Biz’...

- Prodüksiyon aşaması ne kadar sürdü?
YAĞMUR SARIGÜL: 2011’in nisan ayı gibi başladı fakat araya Fanta turnesi girdi. ‘Rezalet Çıkarasım Var’ın elektrik versiyonunu her ayakta da çaldık. ‘Cevapsız Sorular’ı da turnede, bu albümdeki haliyle akustik olarak çaldık.

- Akustiğe uyabilecek şarkıları mı seçtiniz yoksa özellikle albüme almak istediğiniz şarkılar var mıydı?
FERMAN AKGÜL: Şarkılar kendini belli ediyordu. Hangisinin kanun ve yaylıları daha iyi kaldırabildiğini biliyorduk. Çoğu böyle ortaya çıktı. Hit şarkılarımızdan seçmeye özen gösterdik. ‘Bitti Rüya’ dışındaki tüm klip şarkılarımızı koyduk.
YAĞMUR SARIGÜL: Rap şarkılarını eledik. ‘Bir Kadın Çizeceksin’ kariyerimizi başlatan şarkı olduğundan, es geçmek istemedik.

- Şarkıları beklediğimden daha çok değiştirmişsiniz...
YAĞMUR SARIGÜL: Olabildiğine ters köşeye yatırmaya çalıştık. Riskli iş oldu çünkü pek çoğu dinleyicilerin kulağında iyice yer etti. Çıkış noktamız şarkıların akustik değil yeniden düzenlenmesiydi. Bilinen şarkıları koyduk ki, dönüştükleri hal belli olsun.

- Elektro akustik ne demek peki? Prodüksiyon aşamasında en çok neye dikkat ettiniz?
YAĞMUR SARIGÜL: Albüm, şarkılar kaydedildikçe şekillendi. Davul, bas gitar, gitar ve elektronik altyapılardan sonra da vokali kaydettik. İster istemez minimal başladı. Fanta turnesi öncesi bitecek, kapsamı dar bir albüm yapmayı planlamıştık önceleri fakat sonradan genişletip büyütmek istedik. Batı ve Doğu’nun sentezi olup, kendilerinden de ödün vermeyen bir sound hedefledik. Albümdeki yaylılar, kanun ve diğer enstrümanların yüzde 95’i stüdyoda canlı çalındı. Bazı şeyler de spontane gelişti. Mesela Arto Tunçboyacıyan’ın perküsyon çalmasını istiyorduk fakat Ferman’la bir vokal denemesi yaptılar ve o bölümü introya koyduk.

SÜRTÜŞME YOK YORGUNLUK VAR

- 2004’ten beri albüm yapıyorsunuz. Kurulduğunuz 2001’den bu yana sizde neler değişti?
CEM BAHTİYAR: Çok olgunlaştık. Müzikal olarak da kendi ilişkimizde de olgunlaştık. Birbirimizin sınırlarını tanıdık.
FERMAN AKGÜL: Önceleri çok ürkektik. Korkuyorduk fakat artık kendimize güveniyoruz. Bu tip şeyler gün geçtikçe çok değişiyor.
YAĞMUR SARIGÜL: En önemli değişiklik herkesin çok uyumlu olması. Dinlediğimiz müzikler ve yaşadıklarımız da yaptığımız işe yansıdı.

- Birbirinizden sıkılıp kaçmak istediğiniz olmuyor mu? Psikolojik sorunlar filan yaşandığı oluyor mu?
CEM BAHTİYAR: Büyük kopmalar hiç olmadı ama uzun turnelerden sonra herkes bir-iki haftalığına kaçıyor.
YAĞMUR SARIGÜL: Bu albümü kaydederken kendimi Amerika uçak biletlerine bakarken buldum. Sürtüşme yoktu ama aşırı yorgunluktan bir haftalığına kaçmak istedim.

SÖZLERE BÜYÜK KATKISI VAR

- ‘Hani Biz’ şarkısında Yıldız Tilbe’yle düet yaptınız. Tilbe’yle çalışma fikri nereden çıktı?
YAĞMUR SARIGÜL: Albümde kadın vokal kullanmak istiyorduk. Aklıma gelen isimlerden ilki Tilbe’ydi. Çok özel bir şarkıcı, ses rengi ilginç... Karakteri ve duruşuyla da pek çok rock müzisyeninden daha rock’n roll. Özgür bir karakteri var. Kendi bildiği gibi yaşıyor. Bizden beklenen bir isimle bir şey yapmak istemedik. Ters köşe bir iş ilgimizi çekti. Ferman’ın ses rengiyle Tilbe’ninki çok uydu. Bir prodüktör olarak da rahatlıkla söyleyebilirim ki, Tilbe en rahat çalıştığım kişi o oldu.

- Piyasaya oynamak desem, zaten ana akımın en bilinen gruplarındansınız, ihtiyacınız yok...
YAĞMUR SARIGÜL: Ticari bir hamle olsaydı risk faktörünü en aza indirmemiz gerekirdi. Hayran kitlemizden çok tepki alabileceğimiz bir hareket olduğu için gayet riskliydi bence. Bizim tarafa yakın biriyle çalışsaydık ticari anlamda daha az riskli olurdu ama bunun müzikal anlamda daha ilginç olacağını düşündük. Eleştirilere de açığız.

- Projeyi anlattığınızda ilk tepkisi ne oldu? Vokal konusunda stüdyoda nasıl çalıştınız birlikte?

FERMAN AKGÜL: Aradığımda Yıldız Hanım teklife çok mutlu oldu. Karşılıklı uzun bir teşekkür seansından sonra projeden bahsettim, sözleri ve demoyu gönderdim. Hemen cevap yazıp, sözlere yeni şeyler ekledi. Her gün mail’leştik. Sözlere çok büyük katkısı var. Stüdyoya çağırırken tanışmadığımız için tedirgindik. Fakat Tilbe, tek başına gelip sözleri alıp köşeye oturdu ve çalıştı. Şarkıyı bitirip ona söyletmek değildi amacımız. Katkısı olsun, birlikte yaratalım istedik. Ayrıca Miles Davis ve King Crimson sohbetleri de yaptık. Kayıt aşaması çok eğlenceliydi. Hem ondan hem Arto Tunçboyacıyan’dan çok şey öğrendim.

(Barış [email protected])


Editör: TE Bilisim