Son olarak ‘Koyverdin Gittin Beni’ adlı tv filminde canlandırdığı başarılı oyunculukla dikkatleri üzerine çeken Doruk Özdemir, Ali Poyrazoğlu ve Berke Üzrek ile başrolleri paylaştığı  ‘Ergamut’s Garden’ ile adından söz ettirmeye çalışıyor. Yakışıklı oyuncu girdiği her ortamda dikkatleri üzerine çektiğini belirterek çapkın olmadığını söylüyor.

Röportaj: Olcay Ünal SERT

-Oyunculuğa nasıl başladınız? Çocukluktan oyunculuğu düşlüyor muydunuz? 
Hayır, çocukluğumda oyunculuk hayalim olduğunu söyleyemem, ancak daha sonraki yıllarda gerek arkadaşlarımla çektiğim kısa filmler ve gerekse okul projelerim beni oyunculuğa yönlendirdi diyebilirim.
-Oyunculuk eğitimi aldınız mı, kendinize örnek aldığınız birileri var mı?
Tabii, özellikle yaptığım iş her ne olursa olsun eğitimini almak ve bu yolda yaptığım işi ciddiyetle yapmak gerektiğine inanıyorum. Geçtiğimiz yıl Akademi 35.5 da beş ay süreyle Vahide Perçin ve Altan Gördüm başta olmak üzere değerli hocalardan eğitim aldım. Örnek aldığım kişileri düşündüğümde ise aklıma gelenler de zaten projelerimde çalışma fırsatı bulduğum değerli büyüklerim diyebilirim.



Doruk Özdemir, Olcay Ünal Sert'e samimi açıklamalar yaptı.

"DÜNE KADAR EKRANDA İZLEDİĞİNİZ OYUNCULAR İLE AYNI SAHNEYİ PAYLAŞMAK ÇOK GÜZEL"

- ‘Adını Feriha Koydum’ ve TRT için çekilen ‘Koyverdin Gittin Beni’ adlı fimler ile dikkatleri üzerinize çektiniz. Sizin için en özeli hangisi, neden?
Benim için en özeli sanırım ilk projem diyebilirim… Çağatay Ulusoy gibi birden düne kadar ekranda izlediğiniz oyuncular ile aynı sahneyi paylaşıyor olmak tabii ki çok özel. Ancak ilk tv filmi projem ve ilk başrolüm de tabii unutulmaz. Halil Ergün, Ümit Acar, Işık Yenersu gibi büyük oyuncuların yanında hem de bir de başrol oynamak gerçekten beni çok mutlu etti.

"İÇİNE KAPANIK GENCİ OYNADIM"
- Ali Poyrazoğlu ve Berke Üzrek ile birlikte yeni sinema filminiz “Ergamut’s Garden’ sinema filminde nasıl bir rolü canlandırıyor sunuz? Filmin konusu ne, ne zaman gösterime girecek?
Film 1300 lü yıllarda yaşayan bir baba ve oğulun köylerinden ayrılarak başka bir yerleşim yerinde kendilerine toprak edinme mücadelesini anlatıyor. Filmde canlandırdığım Samir karakteri, içine kapanık bir çocuk, en yakın dostu köpeği.. Ve bu toprak mücadelesi içinde film Samir karakteri üzerine kurgulanmış.. Gösterim tarihi sanıyorum yeni yılın ilk ayında olacaktır.

"ALİ POYRAZOĞLU SON DERECE ÖĞRETİCİ VE YAPICI BİRİSİ"
- Ali Poyrazoğlu çok titiz bir oyuncudur. Usta oyuncu ile aynı sahneleri paylaşmak nasıl bir duygu, kendisi deneyimleriyle yardımcı oluyor mu sette?
Ali Poyrazoğlu ile tanışıklığım projeden yaklaşık bir yıl öncesine dayanıyor, kendisi gerçek bir sanatçı, bir yaşayan efsane.. Ondaki enerji ve çalışma azmine hayran kalmamak mümkün değil. Ali Hoca sağolsun son derece de öğretici ve yapıcı biri. Aynı zamanda birlikte çalışma imkanı bulduğum Özdemir Çiftçioğlu Hocam da aynı şekilde, set aralarında, set bitimindeki sohbetlerimizde hem bir ağabey hem de bir öğretmen olarak, yeri geldiğinde arkadaşça yaklaşarak bana çok şeyler öğrettiğini söylemeliyim.
- ‘Karışık Kaset’ sinema filminde de oynadınız…  
Karışık kaset 2014 yaz aylarında vizyona girdi, Özge Özpirinçci ve Sarp Apak’ ın yer aldığı bir filmdi. Filmde küçük bir rolüm vardı.
- İki sinema filminde birden rol aldınız, 2015 sizin için uğurlu geldi diyebilir miyiz?
Evet diyebilirim, gerçi birisi TV filmi olarak çekildi ama yine de peş peşe gelmesi ve önemli oyuncularla çalışabilme imkanı bulmam açısından ciddi tecrübe idi.

"OYUNCULUKTA TEN RENGİ ÖNEMLİ DEĞİL"
- Sarışın jön az Türkiye de Göksel Arsoy’dan sonra Kıvanç Tatlıtuğ büyük beğeni topladı. Sizin de sarışın oyuncu olmanız avantaj mı?
Oyunculukta ten renginin çok da önemli olduğunu düşünmüyorum açıkcası, bir şekilde işinizi seviyorsanız, sağlam ve ciddi projelerde yer alabiliyorsanız, ki bu da iyi bir oyuncu olduğunuzu gösteriyor demektir; sarışın ya da esmer olmanın bir avantaj ya da dezavantaj olmadığına inanıyorum.
- Dizi projeniz var mı? Nasıl bir rol sizi etkiler?
Dizi görüşmelerimiz oluyor, ancak o kadar ilginç ki; söz gelimi benim fiziksel özelliklerim ve yaşıma uygun olan bir rol için gittiğim görüşme neticesinde o role seçilen kişi benden yaklaşık onbeş yaş büyük, esmer bir başka oyuncu olabiliyor. Bu dizi fırtınasında her şeyin yerli yerine oturmadığını düşünüyorum. Ama tabii ki güzel bir proje olursa seve seve yeniden bir dizide oynamak isterim.

"ÇAPKIN DEĞİLİM"
- Çapkın mısınızdır? Günümüzde kızlar daha çapkın deniyor bu konuda neler düşünüyor sunuz?
Hayır çapkın değilim, bir ilişkiye ayıracak zamanımın olduğunu da düşünmüyorum, bu yıl hem iki sinema filmi, hem lise son sınıf ve hem de üniversite hazırlık… Hepsinden daha önemli olan kendimi mesleğimde yetiştirme çabası, kış aylarında bir tiyatro projesi, olası bir dizi projesi.



"GİRDİĞİM ORTAMLARDA DİKKATLERİ ÜZERİME ÇEKERİM"
- Kendinizi yakışıklı ve seksi buluyor musunuz? Girdiğiniz her yerde dikkat çeker misiniz?
Bu sorunun ilk kısmına benim cevap vermem doğru olur mu bilmiyorum ama girdiğim ortamlarda evet, dikkati üzerime çekiyorum. Bazen projelerimi takip edip tanıyanlar bazen de sadece dikkat edenler tarafından gelen bakışları üzerime çekiyorum.
- Özel hayatınızla gündeme gelmiyor sunuz? Bu konuda özel bir çaba sarf ediyor musunuz?
Belirttiğim gibi öyle çok özel bir hayatım yok, bazen oyuncu arkadaşlarımla, bazen okul arkadaşlarımla sessiz sedasız bir yerlerde oturup zaman geçiriyorum.
- Fanlarınızdan ilginç talepler geliyor mu? İlan-ı aşk edenler var mı?
Evet, zaman zaman sosyal ağlardaki hesaplarımdan olsun, internet sayfamda ki veya instagram da ki iletişim mailinden olsun dediğiniz gibi mesajlar alıyorum.

"SİNEMA HER ZAMAN KALICIDIR!"
- Sinema filmini mi daha çok tercih ediyorsunuz, yoksa dizileri mi? Dram, komedi, korku türlerinden kendinize en yakın bulduğunuz tür hangisi?
Açıkça söylemek gerekirse eğer sinemanın her zaman daha kalıcı ve önemli olduğunu düşünüyorum. Bugüne kadar üç sinema filmi yaptım ve ikisinde başrol oynadım. Bu filmler merak edenleri olursa yıllar sonra bile arşivlerde yer alacak.. Tabii dizi de çok önemli; ayrı bir çalışma temposu, sürekli günceli yakalayabilme ve izleyiciyi etkileyebilme çabası.. Sürekli ekranda sizi sevenler ve izlemek isteyenlerin karşısında olmanız, bunlar çok özel.
Güzel ve seçkin bir projede bana uygun bir rol olduktan sonra ve benim de o rolün altından kalkabileceğime inancım var ise; türün çok önemli olduğunu düşünmüyorum.
- Türk dizileri son dönemde revaçta, bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
İnsanlar zamanlarını evlerinde geçiriyor, bu yüzden de evde geçen zamanı değerlendirirken de tabii ki televizyon baş sırada.. Herkes, her akşam onlarca kanal arasında kendisinden bir şeyler bulmak için geziniyor. Kendi hayatlarından ve yaşam biçimlerinden örnekler.. Ya da imrendikleri yaşam biçimlerini arıyorlar.  Diziler bunu verdiği sürece, her zaman da revaçta olacak.
- Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?
Psikoloji okumayı düşünüyordum, ancak artık oyuncu olmasaydım diye bir seçeneği çok uzun zaman önce aklımdan çıkardım.
- Oyunculukta  hedefleriniz neler?
Önümüzdeki on beş yıl içinde Akademi Ödülü almak..
- Ne tür sporlar yapıyorsunuz? Hobileriniz neler?
Uzun zaman profesyonel basketbol oynadım, şimdi ise kalan zamanlarımda belirli bir formda kalabilmek adına spor salonuna devam ediyorum ve tabii bol bol yüzüyorum.

"İŞİMLE BEĞENİLMEKTEN HOŞLANIRIM"
- En çok nelerden korkarsanız, ya da hoşlanırsınız? Fobileriniz, takıntılarınız var mıdır?
Kapalı yerde kalmak beni çok korkutuyor, bunun dışında en çok beğenilmek, yani işimle beğenilmekten hoşlanırım sanırım. 

"KİŞİLİKTE BENCE İMAJ OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ"
- İmaj herşey midir? Modayı yakından takip ediyor musunuz? Ne tür giyinmek hoşunuza gider?
İmaj denilince akla sadece giyimin gelmesini yadırgıyorum, kişilik de bence imaj olarak değerlendirilmeli, sözünün eri olmak, işine saygı göstermek, ve o saygıyı da beklemek, başarıyı kovalarken kılı kırk yarmak.. Bunların toplamı da bence kişisel imaj olarak değerlendirilmeli. Ve evet, herşey değilse de çok şeydir imaj bence..
Modayı yakından takip etmiyorum, yakışanı ya da yakıştırdığımı giyiyorum diyebilirim.. Ve genellikle de spor giyiniyorum tabii.
- Ne tür müzikler dinlersiniz? En son okuduğunuz kitap, dinlediniz cd hangisi?
Yabancı pop dinliyorum, zaman zaman Türk Sanat Müziği de dinliyorum, beni buna menajerim alıştırdı diyebilirim. Hatta Ergamut’un Bahçesi çekimleri sırasında kaldığımız otelde ona sürpriz bir Türk Sanat Müziği gecesi bile düzenlemiştim. En son okuduğum kitap Koloni, dinlediğim cd ise Barış Manço’dan Mançoloji.
- Son olarak söylemek istedikleriniz varsa bizimle paylaşabilirsiniz… Teşekkürler.
Son olarak iki yıldan fazladır tv ekranlarında olmamama rağmen o zamandan beri beni unutmayan, her projemi içtenlikle takip eden, her gün twitter olsun başka sosyal ağlardan olsun, ya da maillerle bana mesajlar yollayan, beni özlediğini belirten, sokakta karşılaştığımda yanıma gelip fotoğraf çektirmek isteyen; beni sevenlere teşekkür etmek istiyorum. Ben de onları çok özledim ve en yakında zamanda da yine daha sık görüşeceğimiz müjdesini vermek istiyorum.  Size de bu röportaj için, emeğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Editör: TE Bilisim