- 'Eve Düşen Yıldırım' ile nasıl bir sezon geçirdiniz?
Çok yoğun bir ortamda haftada 5 gün çalıştık. Konumuz ağır bir konu olduğu için dikkatli çekilmesi gerekiyordu. Yönetmeni, teknik ekibi ve oyuncu kadrosuyla yoğun bir sezon geçirdik. 
- İlk ciddi oyunculuk deneyiminiz mi?
Evet. Ciddi ilk oyunculuk deneyimim. Onun dışında reklâm filmi ve Muhteşem Yüzyıl'da 4 bölümlük bir oyunculuk geçmişim var. Başrol olarak sorumluluk aldığım ilk büyük dizim.
- Konuda enteresan. İki kuzeni baştan çıkarıyorsunuz. 
Senaryo ilk geldiğinde, akıllarda yanlış anlaşılabilecek bir konu olabilir diye düşündüm. İki tane kuzen arasında geçen aile içi bir ilişki. Türkiye'de akraba evliliği çok görülen bir şey! O yüzden bence böyle bir dizinin çekilmesi iyi oldu. Muazzez'in kuzeni sandığı kişilerle kan bağı olmadığı ortaya çıkıyor.
- Eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz? 
Tamam, kuzen ve akraba ilişkisi irdeleniyor ama ekranda öyle şeyler var ki, filmlerde adam öldürmece, intihar etme... Bunların hepsi ekranda var. İlk başladığımızda tepkiler aldık ama konu sonradan rahatlatıldı. Çünkü akraba olmadıkları ortaya çıktı.
- Oyunculuğu twitter sayesinde kaptığınız yönünde haberler çıktı..
Sürekli soruluyor ama inanın öyle bir şey olmadı. Uğurkan Erez beni Armağan Çağlayan ve Fatih Aksoy ile görüştürdü. Rolü öyle kaptım. Ekim ayında Dünya Güzellik Yarışması'na gittim. Twitter'da İnşallah 1'inci olursun diye yorumları görmüşler. Onun da bir katkısı olmuş olabilir.
'BÜTÜN KAPILARI YARIŞMAYLA AÇTIM'
- Güzellik yarışmasında hangi dereceleri aldınız?
Türkiye 2'ncisi oldum. Dünya Güzellik Yarışması'nda da 'En İyi Elbise Tasarımcı ve Taşıyan Ödülü' aldım.
- Hedefleriniz neler? Oyunculuğu eskiden beri istiyor muydunuz?
Oyunculuğu çok istiyordum. Benim çok ilgilendiğim bir alandı. Önce reklâmlar ve küçük rollerle başladım. Sonra İstanbul Üniversitesi'ni kazandım, okul yıllarımda hiçbir şeye vakit ayıramıyordum. Oyunculuk hobi gibiydi, ajanstan çağırıyorlardı gidiyordum. Yarışma da benim için bir kaçış oldu ve sandığımdan uzun, üç ay sürdü. Derece falan derken bütün kapılar bana açıldı.
- Best Model yarışmasında derece almak neleri değiştirdi hayatınızda?
Çok şeyi değiştirdi. Hayatımı tamamen değiştirdi diyebilirim. Şu an meselâ 'Eve Düşen Yıldırım' dizisinde başrolü oynuyorum. Bundan sonra açılacak kapılar da çok önemli benim için. Bu piyasada oldukça yeniyim, o yüzden yanımda olan insanların sözünü de dinlemeye çalışıyorum.
- Çocukken 'astronot olacağım' demişsiniz. Doğru mu?
O doğru işte. Biz, ben 6, 7 yaşındayken Amerika'ya taşındık. Orada büyüdüm. Doğal olarak orada çocuklara daha çok imkân var. Daldan dala atlardım. Pazartesi günleri keman dersinden çarşamba günleri piyano dersi, tenis, sürekli böyleydim. Ailem de beni sürekli aktif tutmaya çalışırdı. Ve ben astronot olmak istiyordum, çok ilgimi çekiyordu. Tutturdum astronot olacağım diye. Beni NASA'ya JFK kalkış istasyonuna kampa yolladılar. 2, 3 hafta kampa gittim. Orada, geminin her tarafını öğreniyorsun, özel kıyafetler giyiyorsun. Suya dalıp basıncı öğreniyorsun. Bayağı öğreniyordum ama Türkiye de çok zor öyle bir şey. Orada da zor da küçükken hayalimdi.
'KOMPLEKSLERİM VAR'
- Parayı bastıran Ay'a yolculuk yapacak şimdi. Türkiye'den kayıt olanlar da var. Siz de düşünüyor musunuz öyle bir şey?
Olabilir valla, niye olmasın? Bir an Bodrum yerine Ay'a gidiyorum diyebilirim. Öyle bir imkânım olursa mutlaka yapmak isterim.
- Sizi taşıyacak erkek nasıl olmalı?
Babam gibi olmalı. Babama resmen aşığım. İçli dışlı olmalı, güvenilir olmalı. Neşeli, komik ve sürprizlerle dolu olmalı.
- Çok masum bir yüzünüz var. Her tür rolü canlandırır mısınız?
Bu rolün ne kadar uç olduğuna bağlı. Daha oyunculukta ilk senem, o yüzden öğreneceğim çok şeyler var.
- Kendinizi güzel buluyor musunuz?
Tabii ki insan kendini güzel bulur ve dışarı çıkarken en yakışan şeyi giymeye çalışır. Normalde bir insan kendini nasıl görüyorsa öyleyim. Kendimi aşırı derecede yukarılarda görüp, burnum havada değildir. Komplekslerimde vardır hatta.
'İLİŞKİMİ SAKLAMAM'
- Muhteşem Yüzyıl'da gözde cariyeyi oynadınız. O dönemi nasıl buluyorsunuz?
Bahsettiğiniz dönem Osmanlı dönemi ve o zaman herkesin kafa yapısı öyleydi. Başta bir adam vardı ve onun yüzlerce cariyeleri vardı. Hepsi ondan erkek çocuk yapabilmek için çırpınıyordu.  Hürrem çok güçlü bir kişilik bulunduğu döneme göre, ben de sarayda güçlü bir kadın olmak isterdim.
- Paparazzilerden çekiniyor musunuz?
Yakalanacak durumum yok şu an. Ben yakalansam da şunu söyleyeyim; kaçmak daha beter oluyor! İş daha da uzuyor, arkasından koşturuyorsunuz. Belki olmayan durum daha da yanlış anlaşılıyor.
- Set aşklarına nasıl bakıyorsunuz?
Gayet doğal, çünkü 7-24 berabersin. Öyle bir şey olursa açıklarım, saklamam.
- Dizilere olan ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Türk halkı dizileri çok seviyor. Dizi kültürü inanılmaz derecede var Türkiye’de. Çünkü her yaşa hitap ediyor. Anneannem bütün dizileri izler. Çok güzel de konuşur, olanları anlatır. Bana bazen tüyo veriyor, 'Böyle yap' diye. Maçtan çok dizi var Türkiye'de.
- İsminiz gibi gizemli misiniz?
Çok iyi bir soru, gizemli miyim? Evet, çok iyi sır tutarım, o konuda gizemli derler bana. Hayatımda olan şeyleri çok paylaşmayı sevmem ama bir iki tane yakın arkadaşım vardır. Onları görünce, her şeyi anlatırım.
‘ERKEK GİBİYDİM’
- Sizi en çok ne sinirlendirir?
Yalan ve yanlış anlaşılmaktan çok korkarım.
- İlginç bir anınız var mı?
Yarışmada koreografimizi Uğurkan Erez yaparken hepimizi yürütmeye çalışıyordu. Ben uzun süre tenis ve voleybol oynadığım için direkt erkek gibi yürüyordum. Topukluları falan ilk onunla beraber giymişimdir. O zamanlar bayağı bağırdı eleştirdi ama iyi ki de yapmış şimdi iyi yürüyebiliyorum.
'ALDATILMAKTAN KORKUYORUM'
- Hiç âşık oldunuz mu?
Çok etkilendiğim insanlar oldu ama aşk nedir ne değildir; hani anlatırlar ya böyle kendini kaybedersin falan kelebekler uçuşur ben öyle bir duruma gelmedim.
- Aldatılmaktan korkar mısınız?
Kim korkmaz ki aldatılmaktan? Aldatmakta kötü aldatılmakta kötü bence. Uzak dursun benden!
'KIVANÇ TATLITUĞ ÖRNEK ALINMALI'
- Türkiye'den hangi oyuncuları beğeniyorsunuz?

Kıvanç Tatlıtuğ bence örnek alınacak bir insan. Çünkü o da bir yarışmadan çıktı ve oyunculuğa atladı. Şu an gerçekten çok iyi gidiyor. Beren Saat'i çok beğenirim, bayağı bir tırmaladı. Cansu Dere'yi de çok beğenirim. Yüzü belki biraz soğuktur ama ona anlam katan bir ifade var.
- Sizinde farklı bir yüzünüz var..
Öyle diyorlar. (Gülüyor)  İnanın kendi dizimi bile izleyemiyorum o kadar yoğunum. (Kaynak: Olcay Ünal SERT - Fotoğraflar: Şenel ALDI/ AKŞAM Gazetesi)
Editör: TE Bilisim