ÖZÜR DİLİYORUM SENDEN’İ MÜSLÜM BABA VEFAT ETMEDEN OKUDUM

3. albümüm ‘Gülemez Oldum’ Seyhan Müzik’ten çıktı. Albümde 10 şarkı yer alıyor. ‘Seve Seve’, ‘Gülemez Oldum’, ‘Bu Akşam İçeceğim’, ‘Aysel Kız’, ‘Antepliyim’, ‘Ayrılmayalım’, ‘Göz Yaşlarıma Sor’ adlı eserlerin yanı sıra Kürtçe bir şarkı olan Midigo Me (Biz Söyledik) ve ‘Özür Diliyorum Senden’ diye Arabesk bir şarkı var.


‘SENDEN ÖZÜR DİLİYORUM’U MÜSLÜM BABA 1968’DE OKUMUŞ
Bu şarkı Müslüm Gürses’in 1968 yılında yaptığı ilk plakta yer almış. Sözleri Sadettin Sarıkaya’ya sözleri müziği Halit Araboğlu’na ait. İkisi de çok büyük ustalardı. İkisi de vefat etti. ‘Özür Diliyorum Senden’i Müslüm Baba (Gürses) vefat etmeden önce okumuştum. Hastalanmadan önce bitmişti. Bu parçayı müzik yönetmenim Kenan İlgen bana önerdi ve 70’li yıllarda Müslüm Gürses’ten başka kimse okumamış.
O ZAMANKİ İMKANLAR DAHA ZORMUŞ… 
Müslüm Baba Veda albümünde de belirttiği gibi ‘Hayat Bana Zordu Ama Güzeldi’ demiş, bende o bölgede yaşadım. Müslüm Ağabey ile tanışıyorduk çok fazla vakit geçiremedik ama Berlin de 2-3 gün görüştük. Müslüm ağabey susardı, konuşmazdı ama konuştuğu zamanda gereken cevabı verirdi. Onun ne kadar acılar çektiğini biliyorum.

İBRAHİM AĞABEY’E HAYRANIM


BESTE YARATMAK ÇOK ÖNEMLİ, ELEKTRİĞİN İCADI GİBİ

O zamanaki imkanlar bu zamana göre bence daha zormuş. O zamanlar medya azdı şöhret olmakta zormuş ve insanlar gerçek sanatçıya değer verirlermiş. Eski sanatçılara bakın, eski ruh daha bir başkaymış. Bakıyorsun; Müzeyyen Senar, Neşe Karaböcek, Gülden Karaböcek, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Zeki Müren, Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses, Kamuran Akkor hepsi bir devir, hepsi bir ekol. İbrahim Ağabey’e (Tatlıses) hayranım, çok seviyorum onu. O gerçekten çok büyük bir sanatçı. Beste yaratmak çok önemli, elektriğin icadı gibi. Bir çocuğun doğumu gibi. Birbirlerine benzemiyor, bu çok önemli!

BU AKŞAM İÇECEĞİM
‘Bu Akşam içeceğim’ arabesk bir şarkı. İnternet üzerinde bayağı bir dinlenmişti. Bende okumak istedim. Ankara da Urfalılar gecesinde dinlemiştim, ilk kez duydum gelince internetten baktım 1 milyonun üzerinde insan dinlemiş. Ve albümüme aldım. ‘Aysel Kız’ da çok eski bir türkü. Urfalı Aziz Çekirge vardır çok büyük bir usta, Kazancı Bedih, Kel Hamza’lar gibi, onun eseri. O da hareketli birparça çifte telli gibi. Onu da okuduk. ‘Ne Yazar’ da, Özgür Ata diye bir kardeşimin. Çok iddialı bir türkü. Aysel Kız’a da ‘Ne Yazar’ adlı eserlere de klip çekmeyi düşünüyorum. Antepliyim’ ve ‘Ayrılmayalım’ Şerif Kayra’nın.

BENİM YAZDIĞIM SÖZLER YA GÖZ YAŞLARIYLA İLGİLİDİR YA DA AŞKLA İLGİLİDİR
‘Göz Yaşlarıma Sor’un söz ve bestesi bana ait. Benim yazdığım sözler ya göz yaşlarıyla ilgilidir, ya da aşkla ilgili. Aşk acısı çekmeyen mi var ? Her canlı hatta karınca bile aşk acısı yaşıyordur, ben öyle düşünüyorum. Ben duygularımı yoğun yaşadığım için, her şeyden etkileniyorum. O yüzden bir karıncayı bile örnek verdim.

ANONİM BİR ESERE KİMSE MÜDAHALE EDEMEZ. MESAM’IN BÖYLE BİR YETKİSİ YOK!
Albüm için “Ankara’nın Bağları”nı da okudum ama albüme koyamadık. Mahkeme tedbir kararı koyduğu için yer almadı. Birileri tarafından MESAM’dan engel konulduğunu düşünüyorum. Çünkü, MESAM’ın böyle bir yetkisi yok! Savcılara da danıştım böyle bir şey olabilir mi diye ‘yok’ dediler. Anonim bir esere hiç kimse müdahale edemez. TRT repertuarında ‘İp attım ucu kaldı’ diye var. Buna sen iki tane nakarat, bir tane söz yazarak kendi üstüne alamazsın! MESAM da da böyle bir prosedür yok ama iki kişi birbirini mahkemeye vermiş bu iki sözümü kullanamaz diye, MESAM da ‘bir hafta biz o süreci uyguladık o haftaya denk geldi’ diyor… Sonuçta mağdur olan ben oldum. Çok fazla da önemsemedim. Herkes okuyor sahnede de.

ALBÜMDE TÜRKÜ’DEN ZİYADE ARABESK ESERLER VAR
“Ankara’nın Bağları da büklüm büklüm yolları, ne zaman sarhoş oldum da galdıramayom golları” sözlerini ben meselâ çok saçma buluyorum. Ne demek istiyor anlayamıyorum ama böyle saçma türkülerde vardır; ‘Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına’ gibi. Ama yöresel olarak bu eserlerde ki tavırlar bir kültürdür ve ben sahnemde de repertuar aşamasında albümlerimde de yer veriyorum. Albümde Türkü’den ziyade Arabesk eserler var. Fantezi dediğimiz türde de çalışmalar var.

ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ GURBETTE YAŞADIM !
‘Göz Yaşlarıma Sor’da neler anlatmak istediniz sorusuna Hasan Yıldırım, içtenlikle yanıt veriyor:
Ben çocukluğumdan beri hep gurbette yaşadım! 14 yaşımdan beri hep yalnız yaşadım. Yaşadıklarımı anlatmak çok zor. Günler haftalar alır...

“Beni gurbet ellerin kışlarına sor!
Sana akan şu gözyaşlarıma sor…
Nasıl sevdim seni gel Allahıma sor…
Yoktur kimseyle hesabım, sen kırdın kolumu kanadımı.
Mecnun duysun feryadımı…
Yandım yandım küle döndüm..” dedim. Bu sözü kendi hayatımdan esinlenerek yazdım. Bu aynı zamanda bir aşk şarkısı, bir tarafta kendi halini anlatıyor. Aşkına kendi çektiklerini anlatıyor! Geçmişimi anlatıyor.

ÇOCUKLUĞUM 10 YAŞIMA KADAR URFA’DA GEÇTİ… ÇOK ZOR BİR DÖNEMDİ
Çocukluk dönemim 10 yaşıma kadar Urfa’da geçti. Sonrasında Antep’e taşındık ama o ilk geçen dönem çok zordu. Köyümüzde su yoktu, ben çocuktum. Bizim bir at arabamız vardı, giderdik başka köylere su almaya. Okul desen bir gün öğretmenimiz vardı, 4 gün yoktu. Ben bu durumu kesinlikle teröre bağlamıyorum çünkü bizim orada (Bozova) hiçbir zaman terör olmadı. Bizim her zaman yolumuz yoktu, haftanın 2 günü elektriğimiz vardı. Her yağmur yağdığından köyün elektrik direklerinin 3-4 tanesinin telleri düşerdi. Çok zor bir çocukluk dönemiydi. Daha sonra Antep’e geldikten sonra Konservatuarın bir organizasyonu vardı. Ağabeyim oraya götürüp yazdırdı beni. 4 sene Gaziantep’te şan ve nota eğitimi aldım. Kendi çabalarımla da bağlama öğrendim. Ondan sonra ağabeyimle Ankara’ya geldim. Orada 2 yıl kaldım. 16 yaşımdaydım o zamanlar. Ben hayatı, Ankara da, Antalya da İzmir’de zor biliyordum, İstanbul da dedim ki; ‘Hayat yeni başlıyor! Çok dikkat edeceksin!’

ÇAPKIN DEĞİLİM
Asla çapkın değilim. Bana göre kadınlar erkeklerden daha üstündür. Ben pavyonda da çalıştım. Ben tahmin ediyorum ki hiçbir kadın isteyerek, genelevine, pavyona gidip konsomatris olarak çalışmaz. Herkesin hayatına indiğin zaman çok derin yaralar vardır. Dinimiz ne diyor, ‘Komşun açsa, sen tok olamazsın!’ Ben kadınları kırmamaya özen gösteririm. Benim de kız kardeşlerim var, annem var. Beni de doğuran bir annem var, bana annem ne kadar düşkünse karşısındakinin de annesi ona o kadar düşkündür.

BUGÜN OYLAMA YAPILSIN KÜRTLERİN %99'u BÖLÜNMEYELİM DER!
Kim istemez ki barışı. Herkes ister. Benim inanıyorum Tarık Akan da istiyor barışı, Hülya Koçyiğit’te, Kadir İnanır da, Orhan Gencebay’da Yılmaz Özdil de, Emin Çölaşan da istiyor barışı. Bu sürecin içinde dış güçlerin Türkiye de adil bir barış olmasına izin vereceklerini zannetmiyorum. Son Hatay’da yaşananlar bunun örneği. Maalesef bazı insanların hayvanlardan aşağı olduğunu düşünüyorum. O terör yapıp cana kıyanlar bence böyle. Bugün oylama yapılsın Güneydoğu da Kürtlerin %99'u bölünmeyelim der… Ben buna imzamı atarım. Bölünme olmasın, biz Türkiye Cumhuriyet vatandaşıyız ve tabi ki bir örgüt var ve Türk askeri var. Binlerce çocuklar, gençler var. Hepimiz askerlik yaptık. Her evin bir oğlu var. Her iki taraftan da insanlar dağa gidiyor ve ölüp geliyor. Bunun bitmesi için ne gerekiyorsa yapılmalı.

BENİ RAHMETLİ AĞABEYİM KEŞFETTİ. İLK MUAZZEZ ABACI İLE SAHNE ALDIM, ARDINDAN BÜLENT ERSOY İLE...
Beni rahmetli ağabeyim keşfetti. O hep şarkıcı olmamı isterdi. Okulda bizim müzik öğretmenimiz yoktu, tek öğretmenimiz hem müzik öğretmeni, hem beden öğretmeni hem de başka derslere girerdi. 3 km ben karda yürüyerek okula giderdim, Türkmenören köyüne. Urfa da bizim okulumuz yoktu. Antep tabi daha gelişmiş bir şehir. Günay’da sahne almadan önce bir sürü mekanda sahne aldım. İlk sahnem Muazzez Abacı ile oldu, sonra Bülent Ersoy ile oldu. Bülent Ersoy çok büyük bir sanatçı, onunla 2 yılı aşkın bir süre çalıştığım çok mutluyum. Muazzez hanım da (Ersoy) çok ender bir sanatçı. Klasikleri başarıyla yorumluyor. Ben birlikte çalıştığım insanlara çok değer veririm, bugün Bülent Ersoy çalışmasın aç kalsın yemin ederim ben ona bakarım.

Röportaj: Olcay Ünal SERT / AKŞAM LIFE
Editör: TE Bilisim