- Kendi ismi nereden geliyor?
Ekip arkadaşlarımın bana verdiği bir isim. Çok kendi kendime hareket ettiğim için, bana 'sana bir şey bulmamız lazım' diyorlardı ve bir gün stüdyoda Zeki Kayhan Coşkun senin adın bundan sonra Kendi olsun dedi öyle kaldı. Yaklaşık 4 senedir sahne adım Kendi. Madonna'nın ya da Lady Gaga'nın röportajlarında da gerçek adı Stephanie diye yazmıyor, ben de Kendi olarak anılmak istiyorum.
- Benzemez Kimse Sana'da yarışıyorsunuz. Nasıl gidiyor yarışma?
Proje çok hararetli gidiyor ama mutlu başladığım ve çok disiplinli gittiğim için her şey istediğim gibi iyi gidiyor.
- Huysuz'un sivri dilinden siz de nasibinizi alıyor musunuz?
Huysuz'un dili bana sivri olsun yeter. Hiç öyle sıkıntılarım yok benim. Sahneye yıllarca emek vermiş, ülkede bazı şeylerin algısını değiştirebilmiş birisi. Son zamanlarda biraz çekişiyoruz ama kendisine saygım sonsuz. Huysuz'un diline sağlık!
'HANDE'YLE ENERJİMİZ TUTMADI'
- Hande Ataizi peki?

Hande'yle bizim yıldızımız barışmadı. Eleştirilerini dikkate alıyorum ama kişisel olarak çok enerjimiz uyuşmadı.
- Müzikal anlamında kendinizi nerede görüyorsunuz?
Daha yolun başındayım. Çok güzel bombalarım var! Önceki yaptıklarım benim biraz ısınmaydı. Hiç kimse 'Aa böyle bir kız var, bunu bir yere getirelim' demedi. 2009 yılında ilk olarak Aksi Single'ı çıkardım, ardından 2011 de Postmodern albümüm çıktı. Çok farklı bir kitleyi kendime takip ettirebildiğimi gördüm. 2009 yılından beri o kitle gittikçe büyüyor ve hiç yalnız bırakmadılar beni. Şimdiki hedefim o kitleyi yavaş yavaş şaşırtmaya başlayacağım. 
Oyunculuk düşünüyor musunuz?
Menajerim Oğuz Arınmış bu proje gelmeden önce diziye başla diyordu. 'Ben şarkıcıyım ne işim olur dizide' diyerek ense yapıyordum, huysuzlanıyordum. Bu programdan sonra insanlar taklit yeteneğimin olduğunu gördüler ve dizi teklifleri gelmeye başladı. Bir de ben ekrana çıktığım vakit beni severek izleyen bir kitle var. Onlara da bir şey vermek gerekirdi. Dün bir toplantı yaptık ve gelen projelerden birisini değerlendirmeye karar verdik. 3 senedir bazı yapımcılara haksızlık etmiş olabilirim, kusuruma bakmasınlar.
- Ebru Gündeş'de mi, yoksa Ajda Pekkan taklidinde mi daha çok zorlandınız?
Ebru Gündeş'te beklemediğim kadar güzel tepki aldım. Ebru Gündeş'in kaş kaldırma hareketleri vardır, ağır abla hareketleri vardır, saatlerce aynanın karşısına geçip onları çalıştım. Ajda Pekkan'ın hareketleri biraz daha bana yakın olduğu için içim rahattı. O tiplemeyle de birinci oldum!
TERCİHİM OLGUN ERKEKLER
- Erkekte ilk bakışta neye dikkat edersiniz?

Bir kere çok bakımlı olması lazım. Otururum bir yere ve 'ya şu adam çok karizmatik bir adamdır' derim. Ben dışarıdan biraz böyle bohem yaşayan erkekleri seviyorum. Biraz gezmiş, görmüş, hayatı tanımış, 30 yaş üstü erkekler daha uygun bana. Onun dışında da gerçekten beynini doldurmuş, kendini tanımış, kültürlü entelektüel erkekleri seviyorum. Kim diye soruyorlar, örnek ver diye sayıyorum: Cüneyt Özdemir, Ahmet Hakan, Levent Erden. Bunların yaş ortalaması 40-45 ama benim dikkatimi çeken erkekler bunlar. Bunlar bana seksi geliyor. Hiç Kıvanç Tatlıtuğ gibi erkekler bana göre değil. Çok canım sıkılır ona. O oyuncak bebek gibi, saçını başını yakarım onun ben. Ahmet Hakan çok hoş sohbettir gibime geliyor.
- Peki, siz aşka inanıyor musunuz?
Ben akılcı biriyim, kontrol edemediğim hiçbir şeyi hayatımda istemem! Aşk gerçekten de hiçbir şekilde kontrol edilemiyor. Edilemediği için de benim dengemi bozuyor! O yüzden ona karşı algılarımın çok açık olmasını istemiyorum. åşık olduğum tek şey işim! Karşı cinse duyulan aşk denge bozuyor!
80'LERİ ÇOK SEVİYORUM 
- Size göre de libido mu?

Yani öyle olsa bence daha mantıklı. Bence bir uyumun olması lazım, bir çekimin olması lazım. Aşk belki ondan bir tık daha yukarı gibi, bir de obsesif bir şey olabiliyor. Karşı tarafa odaklanıyorsun ve başka hiçbir şeyi görmüyorsun. O libidoyla alakalı değil, beyinle alakalı bir şey. Aşk dediğimiz o, niye bilim adamları onu daha çözemedi, yerin çekimini, Adem'in elmasının, ağacının her şeyini çözdüler de orada iki tane tip var onu niye çözemediler ben ona hala şaşırıyorum! Sanki biraz uğraşılsa çözülecek gibi bir şey ama daha olmadı yani.
- Kendinize örnek aldığınız birisi oldu mu?
Freddie Mercury. Efsanevi Rock'n Roll müzik yapan çoğu insan etkilemiştir beni. David Bowie, Gorillaz çok etkilemiştir. Absürt adamlar yani... (gülüyor) Bunlar benim yaptığım müziği ilk yapan adamlar ve ben Rock'n Roll'u seviyorum. 
- O zamanların müziklerini nasıl buluyorsunuz?
80'lerde adamlar ne yapmak istediyse o fotoğraf karesi olmuş, şimdi kamera görünce insanlar gülümsüyorlar... O zamanlar daha doğalmış. O zamanlar bu şarkı sevilir diye düşünmek yokmuş, şarkı yaptık alın dinleyin durumu varmış... O zamanlar soundlar daha benzersizdi, 80'leri ben galiba daha çok seviyorum. Hiç yaşamadım ama doğdum. 80'lerin o özgür ruhunu, samimiyetini çok seviyorum. Çıplaklar...  Her şeye karşı çıplaklar. O çok etkiliyor beni.

'ROMNEY'İN YAPMADIĞI ŞAKLABANLIK KALMADI'
- 80'lerden sonra özellikle apolitik bir gençlik yetiştirildi diye eleştiriler var katılıyor musunuz?
Ailemden duyduğuma göre 80 ve 80 öncesi durum çok daha karışıkmış. İstesen de istemesen de onun içinde büyüyormuşsun zaten. Şimdi biraz daha seçme seçilme hakkı var insanların, gençlerin özellikle. Tabi biraz daha uzaklar ama dünyanın her yerinde bu böyle. Yalnızca Türkiye de değil Amerika'da da böyle, Romney var, Obama var hangisine oy versem? 'Ay hiçbirine vermeyelim falan' diyorlar. Hiç kimse umursamıyor! Amerika'da seçimler varken Romney'in yapmadığı şaklabanlık kalmadı. Bir siyasetçi bunu yapmak zorunda mı diyordum. Adam dikkat çekmek için bir şey yapmak zorunda! Siyasette kendi içinde bir oyun tabi. Çok eğlenceli bir oyun gibi geliyor böyle takım elbiseli kravatlı abiler! Bence bu Türkiye ile alakalı bir durum değil, bütün dünya ile alakalı bir durum.
- Kadına karşı şiddet olayları çok arttı son dönemde. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Çocuk yaşta gelin olan kadınlar için bir şey yapmak isterim. Kendi çocukluğunu yaşayamadan anne oluyorlar. 14 yaşında çocuktan ne kadar gelin olur. Kadınlara şiddet uygulayanlara çok sert cezalar konulmalı.
'SADECE BİR ŞAKAYDI'
- Ebru Gündeş'in taklidini yaptınız... Zengin koca muhabbeti çok konuşuldu. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Ebru Gündeş'in özel hayatıyla ilgili hiç konuşulmamış olsa, bu konu gündemde olmasa, gazetelerde yazmasa, bu soru sorulduğunda  'Neden özel hayatımla ilgili soru soruyorsunuz' dersiniz, ama gazeteyi, TV'yi açtığınızda Ebru Gündeş yeni bir şey aldığında yazılıyorsa alınmamak gerek... Burada Ebru Gündeş'in kırılacağı bir şey de yok biz sadece eğlendik! Ben orada Ebru Gündeş kılığına girdim, Hande Ataizi de 'Zengin koca nasıl bulunur?' dedi. Bizde öyle bulunur, böyle bulunur diyerek enstantanelerle geçti program, burada o kadar büyütülecek bir şey yok!
Röportaj: OLCAY ÜNAL SERT / AKŞAM 
Editör: TE Bilisim