Norveçli bilim adamlarının 2004 yılında bu yana çeşitli denemeler sonucunda kilo vermede olumlu etkilerine dair onay verdikleri Mide Botoksu uygulaması Türkiye’de de kullanılmaya başlandı. 15 dakika gibi kısa bir sürede yapılıyor olması, hastanede yatış gerektirmemesi ve kişinin hemen sosyal yaşantısına geri dönebilmesi yöntemin cezbedici özellikleri arasında. Ancak yöntemin başarılı olabilmesi için en önemli kriterin uygulama sonrası kişilerin diyet uyumu ile alakalı olduğunu belirten uzmanlar uygulama sonrası mutlaka diyetisyen eşliğinde özel bir beslenme programının oluşturulması gerektiğini aksi halde yöntemden istenilen verimin alınamayabileceğine vurgu yapıyorlar. Mide botoksunun başarılı sonuç vermesi için nelere dikkat edilmesi gerektiği konularında Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar ayrıntılı bilgiler verdi.

İşlem sonrası diyet uyumu şart.

” Başta Norveç, Kore, ABD olmak üzere ülkemizde de kullanılan Mide Botoksu yöntemi ile 5-6 ayda 4-20 kilo vermek gerçekten mümkün ancak çok önemli bazı kriterler var uyulması gereken. Bu kriterleri hastalar açısından değerlendirmek gerektiğinde; mide botoksu işlemi sonrası diyetisyen eşliğinde tam bir uyumla beslenmesine dikkat eden kişi işlem öncesi kilosu göz önünde bulundurularak 10-20 kilo kadar verebiliyor. Bazı hastalar diyete kısmen uyum sağlayabiliyor o zaman da kilo vermek mümkün oluyor ancak bu hedeflenenin altında bir kilo kaybı oluyor. Bazı hastalar da işlem sonrası hiç diyet yapmıyor. Yapmadığı gibi gece de yeme alışkanlığına devam ediyor. Hiçbir uygulama sihirli değnek değildir. Bunu unutmamak lazım. Bu tarz hastalarda da hiçbir yöntem işe yaramayacağı gibi Mide Botoksu da işe yaramaz. Kendi serimizde hastaların yüzde 75’inde başarılı sonuçlar aldığımızı gördük, yüzde 25’inde mükemmel sonuçlar alıp hastaların daha ilk ayda 6-10 kilo verilebildiklerini gözlemledik. Biraz daha ayrıntıya inmek gerekirse hastaların yüzde 25’inde gayet iyi sonuçlar alıp ilk ayda 3-6 kilo verilebildiklerini, yüzde 25’inde iyi sonuçlar alıp ilk ayda 2-3 kilo verilebildiklerini, bu güzel sonuçlara rağmen yüzde 25 hasta grubunda da hastaların belirgin açlık hissetmemesine ve toklukla ilgili sorun olmamasına rağmen psikolojik temelli olarak yeme alışkanlıklarından vazgeçemediğini gördük.

Midede uygulandığı bölge çok önemli.

İşlemin başarısını etkileyen bir diğer önemli faktör de uygulama şekli ve cerrahın bu konudaki tecrübesidir. Mide Botoksu ile midenin çok geniş bir alanına enjeksiyon yapılarak mide kaslarının etkisiz hale gelmesi sağlanıyor. Midede kasılmayı sağlayan kaslar bu özelliğini yapamadığı zaman gıdalar midede uzun süre kalabiliyorlar. Normalde karbonhidratlar 2-3 saatte ya da 4 saatte, proteinlerle birlikte alındığı zaman 4-4,5 saate boşalabilirken bu uygulamadan sonra mide boşalma süresi 12 saate kadar çıkabiliyor. Ayrıca Ghrelin dediğimiz bir açlık hormonu var. Bu hormon en çok midenin fundusundan salgılanmaktadır. Enjeksiyonların bir kısmı bu bölgeye de yapılıyor. Bu enjeksiyon sonrası açlık hormon seviyesi düzeyi de çok ciddi anlamda düşebiliyor. Bu şekilde hastaların iştahları azalarak midedeki tokluk hissi uzuyor. Dolayısı ile hasta kilo vermeye başlıyor. Burada da cerrahın tecrübesi ön plana çıkıyor. Bu işlemin kesinlikle tecrübeli eller tarafından yapılması gerekir.

Cilt gençleştirmeye oranla yüz katı daha fazla botoks malzemesi kullanılıyor.

Mide Botoksu yaptıracakların bilmesi gereken bir diğer önemli ayrıntı da kullanılan botoks malzemesi miktarıdır. Cilt gençleştirmeye oranla yüz katı daha fazla botoks malzemesi kullanılmaktadır bu işlemde. Dolayısı ile yöntemin etkili olabilmesi için bu dozu kısıtlamamak gerekir. Mide Botoksu maliyeti de bu bilgiler dahilinde göz önünde bulundurulmalıdır. Ucuz olması açısından doz kısıtlamaları ile yapılan işlemler, yöntemin başarısını da olumsuz anlamda etkiler.


Mide sorunları ve botoks alerjisi olmayan herkese yapılabilir.

Teknik herkese uygulanabilecek yan etkisiz bir teknik. Ancak botoks alerjisi olanlarda, mide ülseri, gastrit, on iki parmak bağırsağı ülseri gibi durumlarda uygulanması önerilmiyor ve öncelikle bu problemin düzeltilmesi gerekiyor. Bu nedenlerle gastroskopi ile işlem öncesi mutlaka midenin değerlendirilmesi gerekir. İşlem sonrası çok sık olmayarak bulantı, şişkinlik şikayetleri olabiliyor. Botoks işleminden sonra ilk 6 aylık sürecin iyi değerlendirilmesi gerekir. Botoksun etki süresi ortalama 4-6 ay kadar. Bundan sonraki süreçte botoksun tekrarlanıp tekrarlaması hastanın genel durumuna bağlı olarak gelişiyor. Mesela 75-80 kiloluk bir hastanın bu sürede 10-15 kilo vermesi mümkün bu da 6 ay sonunda ideal kilosuna ulaştı anlamına gelir. Sağlık problemleri de düzeldi ise botoksun yenilenmesine gerek duyulmaz ancak diyet ve spor programını devam ettirmesi istenir. 6 aylık süreçten sonra bir miktar daha kilo kaybına ihtiyaç olduğu düşünülürse ve yapılan teknikten başarı elde edilmişse botoks tekrar edilebilir. Literatür bilgilerinde 3 seansa kadar öneriliyor. Biz burada hasta ile beraber karar veriyoruz. Hasta diyette uyumluysa ve mevcut 6 aylık süreci iyi değerlendirdiyse uzun süreli tokluğu kendisine oluşturduğu değişikliklerden yakınmıyor ise bu süreci uzatabiliyoruz.”

Editör: TE Bilisim