Metin Erksan için ilk tören, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlendi. Törene Erksan’ın yakınları, sinema sanatçıları Kadir İnanır ve Metin Ersoy ile senarist Safa Önal da katıldı. Törende Metin Erksan için hazırlanan filmden bir bölüm gösterildi.


"YETERİNCE SAHİP ÇIKAMADIK HOCAMIZA"

Ardından İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Suat Gezgin bir konuşma yaptı. Gezgin, "İlk yapıtlarını yoğun sansür döneminde ortaya koyan Erksan sansürün o acımasız saldırısıyla karşı karşıya kalmıştır. Sinemanın bireysel bir üretim olduğunu ve yönetmenin eserlerle özdeşleşmesine dikkat çeken Erksan önemli yapıtların altına imza attı. Bunun bedelini fazlasıyla ödedi. Koca bir çınar ağacı yitirdik. Yeterince sahip çıkamadık hocamıza. Her buluşmamız ayrı bir keşifti. Bugün bize son dersini vererek aramızdan ayrılıyor. Onsuz biraz daha kararacak İstanbul Ünivesitesi İletişim Fakültesi. Bu Ağustos ayının susuz bir yaz olacağını nereden bilebilirdik ki? Karanlıklara inat, ışıklar içinde yat Metin Erksan" diye konuştu.


"METİN ERKSAN DÜRÜSTTÜ "

Senarist Safa Önal de Metin Erksan ile ne zaman nerede nasıl tanıştığını hatırlamadığını belirtti. Önal, "Bir yerde başlayan dostluğumuz yapımcı Muzaffer Aslan’ın projesiyle devam etti. Bu Sülün Osman projesiydi. Ağzının içine baktığım sayılı insanlardan biriydi. Müthiş bir heyecan taşıyordu; kabına sığamayan yapısıyla yüksek sesle o vurgunun altında kalmadan anlatırdı. Bazı dargınlıkları küskünlükleri olmuştur ama bu onun kimliğinden kaynaklanıyordu. Çünkü Metin Erksan dürüsttü" dedi.

"KEŞKE HEPSİNİ BAŞTAN ÇEKEBİLSEM DEMİŞTİ"

Aile adına Erksan’ın yeğeni Çiğdem Aydın’ın tiyatro sanatçısı eşi Sezai Aydın konuştu. Aydın, "Kendimi Metin Erksan’a benzetiyordum. Yıllar sonra bu aileye damat oldum. Kayınpederim Metin Erksan’ın ağabeyi Çetin Karamanbey’di. İki kardeş de sinemaya gönül vermişti. Uzun süre düşündüm "Amcan ve ailen beni filmlerinde oynatır mıydı? dediğimde beni oynatmazlardı kararına vardım. Şundan oynatmazlardı. Torpil yapan insanlar değillerdi" dedi.

Aydın, "Aile şu anda küçülmüş. Erksan’ın yeğenleri hayatta. Demet abla, Tulip, eşim Çiğdem. Üç hanım amcalarını son yolculuklarına uğurlayacak" diye konuştu. Erksan’ın kullandığı dile de vurgu yapan Aydın, "Metin Erksan’ın kullandığı dili mükemmel gören insanlar şunu biliyor muydu? Erksan, ’Çarşıda pazarda dergahta Türkçe konuşulacak’ diyen Karamanoğlu Mehmet Bey’in soyundan geliyordu. Yani sinemada kullandıkları dil dedelerinden geliyordu. Amcama ’Keşke yapmasaydım dediğin birşey var mı?’ diye sorduğumda bana ’Keşke hepsini baştan çekebilsem’ demişti.


ERTUĞRUL GÜNAY: TÜRK SİNEMASININ ONDAN ÖĞRENDİĞİ ÇOK ŞEY OLDU

Aardından Teşvikiye Camisi'ne getirildi. Burada öğleyin kılınan cenaze namazının ardından Erksan'ın cenazesi, Nafi Baba Tekkesi olarak bilinen Rumelihisarı Şehitlik Dergahı'ndaki aile mezarlığına defnedildi.

Erksan'ın cenaze namazına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ünlü yönetmenin vefatına ilişkin, “Metin Erksan, gerçekten Türkiye sinemasının en büyük isimlerinden birisiydi. Türkiye sinemasını evrensel boyutlara açmayı başarmış, ilk büyük yapımcıydı. Onunla Türkiye sineması uluslararası ödüller kavramıyla tanıştı ve yıllar sonra geçen yıl tekrar Altın Ayı Ödülü'nü aldığımız zaman Berlin'de Metin Erksan'ı andık. Onun başarısının altını, neredeyse yarım asır sonra, bir kez daha çizdik” dedi.

Günay, Erksan'ın tarih ve edebiyattan yararlanmak konusunda özel bir gayretinin bulunduğunu belirterek, hem ulusal hem de uluslararası alanda bilinen filmlerinin önemli roman uyarlamaları olduğunu anımsattı.

Halit Refiğ, Lütfi Akad çizgisindeki Metin Erksan'ın özgün sinemacılardan biri olduğunu ifade eden Günay, Türk sinemasının ondan öğrendiği ve Türk seyircisinin ondan, eserlerinden yararlandığı çok şeyin olduğunu kaydetti.

Günay, yapımcıların ve oyuncuların Erksan'ın araştırıcı, sorgulayıcı ve gerçekçi sinema dilinden çok şey öğrendiğine inandığını da söyleyerek, “Bir sinema seyircisi olarak ben kendisini her zaman çok büyük bir dikkatle izledim. Rahmetle anıyorum, minnetle anıyorum milletim adına. Çok üzgünüm” dedi.


EGEMEN BAĞIŞ: ÇOK ÖNEMLİ BİR DUAYENİ KAYBETTİK


Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da, Metin Erksan'ın vefatına yönelik, şunları söyledi:

“Türkiye'nin başı sağ olsun, gerçekten 1950'den bu yana ülkemizin kültür, sanat dünyasına, sinemamızın uluslararası standartlara kavuşmasında çok büyük olan, çok önemli bir duayeni kaybettik. Bir ömür Türk sinemasına harcandı. Bugün Türk sinemasının uluslararası standartlara gelmesinde kendisinin çok büyük emekleri vardır.

Aynı zamanda ülkemizde AB sürecimizle ilgili ilk kitap yazan aydınlardan biridir. Bu yüzden de sorumluluğunu üstlendiğim AB sürecimizin önemini gerçekten anlayan ve bunu anlatmak için de çaba harcayan bir büyüğümüze son görevimizi yapmak için buradayız. Ülkemizin başı sağ olsun.”

Kadir İnanır, usta yönetmen Metin Erksan'ın son yolculuğunda hazır bulundu.

KADİR TOPBAŞ: VASİYETİNİ YERİNE GETİRMEK ÖNEMLİ


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da, Metin Erksan'ın ulusal sinema anlayışının temsilcisi olduğunu dile getirerek, çok önemli filmlerde imzasının bulunduğunu belirtti.

Topbaş, definin Nafi Baba Tekkesi olarak bilinen Rumelihisarı Şehitlik Dergahı'nda gerçekleşmesine ilişkin bir soru üzerine de, “Orası esasında define kapalı. Bizden talep edildi. Mezarlıklar Müdürlüğü'ne talimat verdik. Kendi aile kabristanları, vasiyeti buydu. Vasiyetini yerine getirmek ruhunun şad olması için önemli diye düşündük” dedi.


OSMAN SINAV: BİR DAHİYDİ


Cenazeye katılan yönetmen Osman Sınav "Ben onun asistanıydım. Hayalimi ateşlemiş çok önemli bir sinemacıdır. Allah rahmet eylesin çok şey söylenebilir bir dahiydi" dedi. Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay ise Erksan’ın tartışmalı bir yönetmen olduğunu kaydederek, "Tartışmalı bir yönetmendi. Türkiye’nin gerçeklerini çok güzel verdi. Hep sansürle boğuştu. Ama gerçeklerden uzak saplantılı aşk hikayelerini de çok güzel anlattı "Sevmek Zamanı", "Kuyu" ve "Sensiz Yaşayamam" filmlerinde. Son 35 yıldır hiç film yapmamış olması çok acıdır. Tabii ki yapmalıydı ama biraz kendisi yorulmuştu biraz da şartlar ağırdı. Allah rahmet eylesin " dedi.


TÜRKAN ŞORAY: O HEP BENİ ÜZMÜŞTÜR


Sanatçı Türkan Şoray da, sinema kariyerinde Metin Erksan'ın çok önemli rolü olduğunu belirterek, “Türk sinemasına adını altın harflerle yazdırmıştır. Türk sineması durduğu sürece onun adı hep anılacak. En son maalesef çok sık görüşemiyorduk ama sinemaya sanki küs gibiydi, bırakmış gibiydi, şimdi tamamen bıraktı. Çok isterdim tekrar böyle başarılı yapıtlara imza atsın ama belli bir küskünlük yaşadı. O beni hep üzmüştür” diye konuştu.


HÜLYA KOÇYİĞİT: HER ZAMAN ÖZGÜR DÜŞÜNCEDEN YANA OLDU


Sanatçı Hülya Koçyiğit ise Erksan'ın kendisi için çok ayrı bir yere sahip olduğunu anlatarak, “Gerçekten yaratıcı sanatçılar zaman zaman aykırı da olabilirler. Tabii ki düzene karşıdırlar. Bu sanatçılar için bir itici güçtür. Metin Erksan zaman zaman sansürle uğraşmak zorunda kaldı. Halbuki o özgür düşünceyi ifade etmekten yana oldu her zaman. Tabii ki sanatçılar hep böyle insanlardır. Belki sinemadan çok erken ayrıldı. Ama hep sinema düşündü ve sanat tarihi onun zaten branşıydı ve sanat tarihi dalında öğrenciler yetiştirdi. Ama eminim ki eserleri her geçen gün daha da değer kazanacak ve Türk sineması dendiği zaman, her zaman akla ilk Metin Erksan gelecek” dedi.

ATİLLA DORSAY: KEŞKE KOŞULLARI BİRAZ YUMUŞATABİLSEYDİK

Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay da, Erksan'ın 20 yılı biraz aşkın bir sinema kariyeri bulunduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

“Keşke biraz daha fazla olabilseydi. Son 35 yılını, 1977'den günümüze kadar hiç film yapmadan geçirdi. Bunun bizim için ve dünya sineması için büyük bir kayıp olduğunu düşünüyorum. Keşke koşulları biraz yumuşatabilseydik, ayağına kadar gidip ricalarda bulunsaydık, devlet onu gerçekten benimseyip koruyucu kanatları altına alsaydı, bugün Metin Erksan'dan çok daha güzel filmler olabilirdi elimizde. Ama olanla yetinmek zorundayız.”

Hülya Koçyiğit, duayen yönetmen Metin Erksan'ın kabri başında dua etti.

NAFİ BABA TÜRBESİNDE AĞABEYİNİN MEZARI ÜZERİNE GÖMÜLDÜ


Metin Erksan’ın cenazesi Teşvikiye Cami’nden öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından defnedilmek üzere Boğaziçi Üniversitesi Kampüsü içinde yer alan Nafi Baba Türbesi’ndeki aile mezarlığına getirildi. Ünlü yönetmenin cenazesi anne ve babasının da bulunduğu Nafi Baba Türbesi’nde ağabeyi Dr. Ali Can Erksan’ın mezarının üzerine gömüldü. Mezarlıktaki defin törenine Erksan’ın yakınlarının yanı sıra imza attığı birçok önemli filminde rol alan sanatçı Hülya Koçyiğit de katıldı. 

Haber ve Fotoğraflar: Muharrem ERDEMİR
Editör: TE Bilisim