Perihan Savaş, en son 1985’te “Su” filmini çekimleri için geldiği Şanlıurfa’ya,  Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin davetlisi olarak, 30 yıl aradan sonra geldi. Yeşilçam filmlerini bir sürü imkânsızlıklar içinde çektiklerini vurgulayan Perihan Savaş, “O yıllarda şimdiki gibi teknoloji yoktu. Şu anda ise müthiş bir teknik var. Bütün olanaklar söz konusu ama o sevgi yok. Herkesin gözünde bir para işareti ve dolar işareti görüyorum ben. Biz böyle bir şey düşünmeden film yaptık. Biz iş olsun. Sanat olsun istedik” dedi.
Şimdiki filmlerin kar odaklı olduğunu savunan Perihan Savaş, “Şimdi makyözler var, kostümcüler var. Biz kendi kostümlerimizi evden getirirdik. Makyajımızı kendimiz yapardık. Saçımızı kendimiz tarardık. Şimdi böyle bir şey söz konusu değil. Şimdi karavanlarda giyiniyorlar. Bize fon perdesi tutarlardı biz onların arasında giyinmeye çalışırdık. İşte sevgi ve özveri burada başlıyor zaten” diye konuştu.
Yeşilçam’ın birçok dev oyuncular yetiştirdiğinin altını çizen Perihan Savaş, bugün de iyi oyuncular yetiştiğini belirterek,  “Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ ve Beren  Saat’i  günümüzün en iyi oyuncuları olarak görüyorum. Onlar işini gerçekten sevgi ve saygıyla yapıyor. Magazin sayfalarında yer almakla iyi oyuncu olunmuyor” dedi.
Torunlarımı çok seviyorum
Şanlıurfalı Türkücü İbrahim Tatlıses ile olan beraberliği ve dünyaya getirdiği kızı nedeniyle, Şanlıurfalıların kendisine “yenge” diye hitap ettiğini belirten Perihan Savaş, “Bu yörenin insanları vefalı. Onlara ‘ben artık yengeniz değilim diyorum ama yine yenge diyorlar. Bu da beni mutlu ediyor tabiî ki” dedi.   Şanlıurfalıların “yeğeni” diye söz ettiği kızı Melek Zübeyde'den iki torununun olduğunu ve onları çok sevdiğini anlatan Perihan Savaş, “Kızım daha Şanlıurfa’ya hiç gelmedi . Kızımı da en yakın zamanda buraya getireceğim. Burayı görmesini, tanımasını isterim” diye konuştu.
 
Editör: TE Bilisim