Savaş filmi çekerek gerçekleri gösterdiğini belirten Russell Crowe, Ortadoğu’da devam eden savaşların din savaşları değil, para ve dolarla ilgili olduğunu söyledi. Basın toplantısında Cem Yılmaz ’ı esprili cevapları gazetecileri güldürdü.  Russell Crowe’la çalışmaktan memnun olduğunu anlatan Yılmaz Erdoğan da "Bilmiyorum Russell Crowe benimle çalışmaktan bir kazanım elde etti mi ama ben çok şey kazandım" diye konuştu.

"FİLMDE DE DİĞER BAKIŞ AÇISINI GÖRMEK ÇOK ÖNEMLİYDİ"
Filmin bu akşam gerçekleşecek prömiyeri için İstanbul’a gelen Russell Crowe, filmin oyuncuları Olga Kurylenko, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan ile Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Senaryoyu ilk okuduğunda olaylara taze ve farklı bakış açısı getirmek istediğini ifade eden Crowe, her yıl ülkelerinde Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybeden Anzakların anıldığını hatırlattı.

Russell Crowe, "Avustralya’da, savaş sırasında Türklerin bizlere gösterdiği saygı onur veriyor. Her yıl 10 bine yakın Yeni Zelandalı Çanakkale’ye ziyarete geliyor. Filmde de diğer bakış açısını görmek çok önemliydi" dedi.

Bir gazetecinin, "Filmde Yunanları kızdırabilecek sahneler var. Tepki aldınız mı? Senaryo değişime uğradı mı?" sorusuna Crowe, "Negatif bir tutum sergilemek niyetinde değilim. Filmde, siyasi beyandan ayrı bir insanlık işleniyor" yanıtını verdi.

Crowe, bir gazetecinin "Savaşın acı yüzü filmde konu ediliyor. Günümüzde Suriye ve Ortadoğu’da yaşanan savaşlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna "1. Dünya Savaşı’nın üzerinden yüzyıl geçti hala savaşlar yaşanıyor. Anne ve babalar savaşlara oğullarını gönderiyor. Anlaşmazlıkların savaşla bitmesi gerekmiyor. Gerçekçi olursak savaşlara ve çatışmalara çözüm bulabiliriz. Savaşlar birilerinin parasıyla alakalı. Bundan daha derin şeylerin olduğunu görüyoruz. Bu savaşlar petrolle ilgili. Petrol için savaşılıyor" karşılığını verdi.
Senaryonun gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkılarak yazıldığını anlatan Crowe, filmin Yeni Zelanda, Avustralya ve Türkiye’nin ardından ABD ve diğer ülkelerde gösterime gireceğini söyledi.

"DEVAMI ÇEKİLİRSE BENİM PEK BİR ŞANSIM YOK"
Basın toplantısında Cem Yılmaz, "Senaryoyu ilk okuduğunuzda ne hissettiniz?" sorusu üzerine, "Öncelikle ’Ne kadar güzel İngilizce okuyabiliyorum’ diye çok sevindim. Russell’la Sultanahmet ve civarında vakit geçirmeye başladık. Bize o kadar çok bilgi sahibi olduğunu gösterdi ki bizde hemen dahil olduk. İçerik ve karakterle ilgili insanın çok hoşuna gidecek, oyuncuyu filmin içine detaylandıracak sorular sordu. Bende dahil oldum. ’Cem zor ikna oldu’ diye şaka yapıldı" dedi.

Yılmaz neredeyse, her hafta sonu Russell bütün ekibe filmden parçalar izlettiriyordu. Bu motive ve cömert bir hareketti. Bazı yönetmenlere film çekimlerinde monitörün başına gidilmesine bile izin vermez. Aynı ben" diye konuştu. Yılmaz’ın bu sözleri salonda gülüşmelere sebep oldu.
Yılmaz filmi 20 gün önce izledikleri ve çok güzel bir film olduğunu belirterek, "Ama devamı çekilirse benim pek bir şansım yok" demesi kakalarla karşılandı.
Oyuncu Olga Kurylenko, bir dönem filminde "Ayşe" isimli bir Türk’ü canlandırmanın kendisini etkilediğini ifade ederek, "Türkçe konuşmak önemliydi. Film için Türk kadınlarıyla görüştüm, belgeseller izledim. Türkçe de öğrenmeye çalıştım" dedi.

"DEVAMI ÇEKİLİRSE BENİM PEK BİR ŞANSIM YOK"

"Binbaşı Hasan" karakterini canlandıran oyuncu Yılmaz Erdoğan, "Bilmiyorum Russell Crowe benimle çalışmaktan bir kazanım elde etti mi ama ben çok şey kazandım" dedi. Senaryoyu okuduğunda rolü çok beğendiğini belirterek, "Ben her halde bana bunu vermezler diye düşündüm. Nitekim de vermedi. Aradan 1.5 ay geçtikten sonra iyice düşüp rolü bana vermeye karar verdi. İlk defa birilerinin de bizim açımızdan olaya bakması beni çok etkiledi. Hayatımda ilk defa bir rol için yönetmene ’Bunu bana vermen lazım, çok yanlış olur’ dedim" diye konuştu. Erdoğan’ın bu sözlerine, Cem Yılmaz’ın "Benimde kulağıma geldi demesi üzerine, Erdoğan, "Zaten Cem’in kulağının olduğu bir yerde söyledim" diye yanıt verdi.

Erdoğan daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ısrarlarım sonuç verdi. Bana at binmeyi bilip bilmediğimi sordu. ’2 tane atım var, deli misin sen’ dedi. Ama hiç binmedim daha. Çok çalışacağımı söyledim. Bir rol için gerçekten böyle davranmamıştım ama işe yaradı" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Bilmiyorum Russell Crowe benimle çalışmaktan bir kazanım elde etti mi ama ben çok şey kazandım" dedi.
Çanakkale Savaşı’nı anlatan ’Son Umut’, Avustralya’da 24, Türkiye’de 26 Aralık’ta vizyona girecek.

Editör: TE Bilisim