Russell Crowe ve Yılmaz Erdoğan, dün filmin atlı sahneleri için 5 bin yıllık tarihe sahip Kayaköy’de kamera karşısına geçti. Çanakkale Savaşı’nda iki oğlunu kaybeden ve sağ kalan diğer oğlunu bulmak için büyük bir mücadeleye girişen Avustralyalı bir çiftçiyi canlandıran Crowe, dün Kayaköy’de atlı sahnelerin çekimini gerçekleştirdi. O sahnelerde ünlü yıldıza Yılmaz Erdoğan da eşlik etti.

Telefonları toplattı

Çekimler, 5 bin yıllık yıkıntılar ile Kayaköy Sarnıç Sanat Galerisi içinde yapıldı. İstanbul çekimlerinin basına yansımasından rahatsız olan Russell Crowe, bu kez özel güvenlik önlemleri aldı. Sete giden yollar kapatıldı, figüranlar dahil tüm set çalışanlarının telefonları toplatıldı. 

Yılmaz Erdoğan dublör istemedi
Erdoğan dublör istemedi Filmin yönetmenliğini de yapan Russell Crowe, atlı sahnelerinin provasında dublörünü kullandı. Asıl çekimlerde ise kendisi kamera karşısına geçti. Crowe, Erdoğan’a da provalarda dublör kullanmasını önerdi, ancak ünlü oyuncu bineceği ata alışmak istediği için teklifi geri çevirdi. Her iki oyuncu da dar sokaklarda yapılan çekimleri başarıyla tamamladı. 

Rusel Crowe su kuyusunda iz sürdü
Su kuyusunda iz buluyor “The Water Diviner”ın Fethiye’de geçen sahnelerinde Avustralyalı çiftçi Connor, cepheye yakın bir köyde bulunan su kuyusunda oğlunun izine rastlıyor. Askere gitmeden önce ‘su bulma’ işi yapan oğlunu bulmak için köylülerden yardım isteyen Connor’a Yılmaz Erdoğan’ın canlandırdığı karakter de yardımcı oluyor. (Kaynak: Cenker TEZEL / Hürriyet)






Editör: TE Bilisim