CHP İzmir Milletvekili ve MYK üyesi Aytun Çıray; 'TRT Belgesel kanalı, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun da yer aldığı ve sadece bir bölümü gösterilen belgeseli, program yoğunluğu gerekçesiyle yayından kaldırdı. 'Yoğunluk' gerekçesini gerçekçi buluyor musunuz?' sorusuna, 'Recep Tayyip Erdoğan Nazi dönemi Almanya’sında Alman halkını yönlendiren ve propaganda metotlarının çok daha yoğun ve güçlü bir şeklini çok daha ahlaksız bir şekilde hayata geçiren bir politika pratiği ortaya koydu. Gücünün büyük bölümü bu pratiğin yaydığı çıkar ağı ve korku atmosferinden kaynaklanıyor. TRT her zaman iktidarlar için kullanabilecekleri bir araç oldu. Fakat 50 yıllık  TRT tarihinde kurumun böylesine ahlaksız, çirkin ve adi bir gözü dönmüşlükle kullanıldığına tanık olunmadı. 2015 yılında AKP iktidarı bitecek. CHP iktidarının en önemli icraatlarından birisi sanırım TRT’yle ilgili olacak.' dedi. Aytun Çıray, 'Ortadoğu'ya güven veren bir liderin cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması gerekiyor. Ekmeleddin İhsanoğlu ile Ortadoğu'da söz sahibi olabilir miyiz?' sorusuna ise, 'AKP Hükümeti’nin 12 yıllık iktidarı Goebbels’i mezarında ters çeviren bir propagandayla insanımızın inandırıldığı veya inandırılmaya çalışıldığı gibi bir başarı hikayesi değildir. Çeşitli ölçülerde ve şekillerde belli alanlardaki noktasal başarılarla ustaca maskelenmeye çalışılan bir başarısızlık hikayesidir. Bu hakikat önümüzdeki yakın dönemde  çok daha iyi anlaşılmaya başlanacaktır. Ancak bir alan vardır ki, AKP Türk Milletine ve Türkiye’ye bilançosunu  bugün itibarıyla çıkaramayacağımız ölçüde zarar vermiştir. Bugün itibarıyla diyorum, çünkü bu alandaki başarısızlığın asıl faturası birkaç yıl içinde çıkacaktır. Bu faturanın çok yüklü olacağından ve insanımıza  büyük bedeller ödeteceğinden çok ciddi endişelerim var. Söz konusu alan dış politika. Recep Tayyip Erdoğan ideolojik takıntılarını ve kuruntularını strateji sanan bir Dışişleri Bakanının peşine takıldı. Geldiğimiz yer tam bir bataklık. Üstelik bu bataklık sadece kendilerini değil, koca Türkiye’yi ve Türkiye’nin geleceğini içine çekiyor. Sıfır sorun kuru böbürlenmesi şimdi sıfır dost, sayısız düşman noktasına geldi. Attıkları her adım başımızı biraz daha belaya sokuyor. Aslında Recep Tayyip Erdoğan için cumhurbaşkanlığı biraz da bu beladan korunacağı bir sığınağı teşkil ediyor. Bakmayın onun şişinmelerine, kof külhanbeyliğine. Kimse onu sevmiyor artık Ortadoğu’da. Yakında dostum dediği Hamas bile onun zavallılığıyla dalga geçerse şaşırmayın. Yapmıyorlarsa onun  kullanışlı olduğunu gördüklerindendir. Düşmüş bir sözde liderle karşı karşıyayız. Oysa İhsanoğlu öyle mi? Aslında dış politikada  Recep Tayyip’le Ekmeleddin beyi karşılaştırmak kadar münasebetsiz bir şey olamaz. Çünkü cehaletin güç sarhoşluğu içindeki küstahlık ve kibirle ancak bilgelere mahsus bilgili tevazuun hayır ve iyilik dolu vizyonunu nasıl mukayese edebiliriz? Neymiş dört dil bilmesi önemli değilmiş, tercüman değil yönetici seçiliyormuş. Tamam dil bilmek önemsizse neden yırtındın o yarım yamalak telaffuzunla ‘One Minutes, One Minutes’ diye; ‘bir dakika bir dakika’ deseydin de tercümanlar tercüme etseydiler; hiç olmazsa gülünç düşmezdin. Bu seviyesine ilişkin bir örnek sadece Akdeniz demek varken ‘White Sea’ dediğini unutuyor muyuz? Neyse Ekmeleddin bey sadece kendi dış politikamız açısından değil, bütün Ortadoğu ülkeleri için bir şans, bir umut!  Çok şey kaybettik dış politikada… Haysiyet, insanlık, vicdan, güvenilirlik…. Kayıplarımızı telafi edebilmemiz ve pozitife geçebilmemizde Ekmeleddin beyin büyük katkısı olacak.' dedi.
Editör: TE Bilisim