43. Altın Kelebek Ödülleri Töreni bu yıl oldukça görkemli geçti. Daha önce ödül törenlerine bir daha katılmayacağını açıklayan Tarkan bu kuralını yine kendisi bozdu.  Açıkçası son yıllarda ödül törenlerinin eskisi gibi görkemli kutlanmadığını düşünüyorum bende. O yüzden de bu yıl törene katılmayı pek düşünmüyordum. Tâ ki Tarkan’ın adını duyuncaya kadar. Tarkan’ın sahne alacağını duyunca son anda katılmaya karar verdim. Neden mi? Nedeni gayet açık; bu yıl Tarkan’ın Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde verdiği konserleri izledim müthişti. Ardından daha önce yine bir Altın Kelebek gecesinde yaşadığı Tuba Ekinci şoku aklıma geldi ve ‘Ahde Vefa’ albümünün başarısı ile Türk Sanat Müziği sevgimde depreşince son anda katılayım dedim. İyi ki de katılmışım.

 
Pantene'nin sponsorluğunu üstlendiği 43. Altın Kelebek Ödülleri Töreni'nde Megastar Tarkan mini bir konser verdi.
 
 Tarkan,  ‘Söyleme Bilmesinler’ , “Dönülmez Akşamın Ufkundayız” gibi şarkılarla beni lise yıllarıma götürdü. 1987 de ne de çok dinlerdik sahi. Yıllar içerisinde Türkiye’de yaşanan değişikliklerle birlikte TSM biraz ikinci plana itilse de Tarkan ilgiyi yeniden Türk Sanat Müziği’ne çevirmeyi başardı. Ödülünü de geçen yıl 8 Şubat’ta kaybettiğimiz Cumhuriyet’in Divası Müzeyyen Senar’ın kızı Feraye Işıl’ın elinden alındı. Birde sahneden sürpriz verdi, Ahde Vefa’nın 2’incisi geliyor. Bir pop star olsa da Megastar artık benim gözüm de bir assolisttir. O güzel dansları ve zaman zaman bizzat kendisinin yönettiği orkestra ile bizlere nostalji yaşattı. İyi ki varsınız Tarkan.
Malkoçoğlu duygulandırdı…
Önceki yıllarda ödül törenleri çok uzun sürdüğü için bu yıl çabuk bitmesi; bir, iki küçük aksaklık dışında büyük başarı. Cüneyt Arkın oğlu Kaan’ın yardımıyla sahneye geldikten sonra yaptığı konuşma ile hepimizi duygulandırdı.  Bir zamanlar attan ata atlayan Malkoçoğlu, sahnede oğlundan destek alıyordu. Küçük bir hayranının kendisine kaç yaşındasın diye sorunca “80” dediğini belirtince “Yuh!” diye bağırdığını söyleyen Cüneyt Arkın samimi açıklamalarıyla büyük alkış aldı.

İlkler unutulmaz…
Atatürk düşmanlığının arttığı günümüzde Kaan Arkın’ın yaptığı konuşma da takdire şayandı. Şöyle bir düşünüyorum da ilkokul yıllarımda köyde sinema yoktu, ilk izlediğim sinema filmi okulun Beyazperde’sinde Cüneyt Arkın’ın “Battal Gazi Destanı” ile “Battal Gazi’nin Oğlu” filmleriydi. Yine ilk izlediğim canlı konserler, Ömer Şan & Bilge Şan çifti ile Taner Şener’in konserleriydi. Eskiden devletimiz, doğru düzgün elektriğin bile olmadığı günlerde köylere TRT sanatçılarını gönderir konserler verdirirdi. Yokluklar içerisinde ne güzel günlermiş diyorum şimdi.
Banu Alkan şoku!
 
Banu Alkan’ın bir hayranının ansızın sahneye fırlaması bütün gece konuşuldu. 'Yayın kesildi, o kim?’ diye arayıp soranlar oldu.
 
Banu Alkan'ın asistanı Erkan Düztaş'ın programın akışını bozarak sahneye fırlaması gecenin en komik anlarından biriydi. Müge Anlı ile Erkan Yolaç’ın ‘Evet Hayır’ yarışmasının keyfini daha bitirmemişken ansızın sahneye çıkması başkalarını olduğu gibi beni de şaşırttı.  İlk başta ne dediği pek anlaşılmayan Düztaş'ın "Türkiye'nin en güzel kadını Banu Alkan arıyorum ama göremiyorum. Salonda güzel bir kadın görmek istiyorum ama göremiyorum" demesi büyük şaşkınlık yarattı. Bayülgen'de "Bu arkadaşı sahne kenarına alın. Seni güzel kadınların yanına atarım parçalarlar.” dedi. Bayülgen “Genelde soyunup soyunup geliyorlar. Soyunarak geleceğini sanmıştım" diyerek Banu Alkan hayranıyla dalga geçti. Bayülgen'e zor anlar yaşatan Düztaş'ın konuşması CNN Türk ekranlarında canlı yayının kesilmesine neden oldu. 

Habercilik kazandı!

 
15 Temmuz darbe girişiminde yaptığı başarılı habercilikle dikkatleri üzerine çeken Hande Fırat ile Fox TV Ana Haber Spikeri Fatih Portakal da ödül alan diğer isimlerdendi. Hande Fırat ödülünü patronu Aydın Doğan’ın elinden alırken, Fatih Portakal’a ödül Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin takdim etti.

‘Diriliş Ertuğrul’ ekibi dozu kaçırdı..

 
“Diriliş Ertuğrul” dizisinin ‘En İyi Dizi’ ödülüne layık görülmesi bence de tam isabet. TRT’nin en çok izlenen yapımlarının başında geliyor. Türker İnanoğlu TRT’nin ilk göz ağrımız olduğunu belirterek anlamlı bir konuşma yaptı. Sonrasında ödüller dağıtıldı. ‘Diriliş Ertuğrul’ ekibi sahnede dizilirken, tören bitiminde dizinin yapımcısı ve senaristi Mehmet Bozdağ’ın sosyal medyadan tepki göstererek ödülü iade edeceklerini açıklaması herkesi şaşırttı. Bozdağ törende konuşturulmadıklarını söylüyor. Evet, tabi ki konuşturulmaları gerekir ama bir Banu Alkan hayranının bile ansızın sahneye çıkıp konuştuğu ortamda eminim duruma müdahale etseler onlarda konuşurlardı. Sahnede değil de gidince tepki göstermeleri biraz anlamsız gibi. Bugüne kadar Adile Naşit, Tarık Akan, Zeki Müren, Barış Manço, Neşe Karaböcek, Orhan Gencebay, Emel Sayın, AjdaPekkan, İlhan İrem, Selda Bağcan, Türkan Şoray, Kadir İnanır, Bülent Ersoy, Tarkan, Kıvanç Tatlıtuğ ve Kenan İmirzalıoğlu gibi gerçek devlerin kazandığı ödülü iade etmek Kelebek’in değerinden bir şey kaybettirmez. Hele ödülü ayakkabısının yanına koyup ‘Pabucumun Kelebeği’ gibi küçümseyen tavırlar içinde olmakta hiç hoş değil.

Selami Şahin, 50. Sanat Yılı'nda Özel Ödüle layık görüldü.

Bestelerin Efendisi
Ödül gecesi Altın Kelebek’in tarihçesini anlatan 1972’den Bugüne Altın Kelebek adlı özel basım gazeteyi dikkatlice inceledim. . Yıllardır zirvede olan isimlerin ödüllerini aldığı karelere baktım, hepsi hak ederek kazanmış. Selami Şahin bu yıl 50. Yılı onuruna yeniden ödül kazandı. 3. Ödülüymüş bu. Çok yerinde ve anlamlı buluyorum. Gerçek bestecilerin böyle törenlerde yaşarken değerleri bilinmeli.


İrem Derici sahne şovu ile 43. Pantene Altın Kelebek Ödülleri Töreni'ne damgasını vurdu. Genç şarkıcı sahnesiyle büyük beğeni topladı.

 

Demet Akalın 20. Sanat Yılında Playback şarkı söyledi. 


Sibel Can, Altın Kelebek Ödülü'nü usta sanatçı Orhan Gencebay'ın elinden aldı. 



Gülden Karaböcek 1983 yılında Londra'da, London Palladium'da verdiği konserde görülüyor.

Ustaları unutmayalım!


Demet Akalın’a 20. Yıl Özel Ödülü verilirken, önümüzde ki yıl 50. sanat yılını kutlayacak olan Gülden Karaböcek ile Yeşilçam’ın Afrodit’i Banu Alkan’ın hiç Altın Kelebeği olmadığını öğrendim. Düşünün Dilek Taşı, Sürünüyorum gibi dillere pelesenk olmuş şarkılar besteleyeceksin ve yıllarca dillerden dillere herkesçe bu şarkılar söylenecek ama bir ödül yok. Sanırım Hürriyet yöneticilerinin gözlerinden kaçmıştır, zira halkın bu şarkıları ne kadar çok sevdiği malumunuz. Ahmet Hakan’ın bu duruma bir el atacağını umut ediyorum.
Aynı şekilde unutulmaması gereken bir başka değer de Bedia Akartürk, o da 55. Sanat Yılını kutluyor bu yıl. Bedia Akartürk’ün Gülhane Parkı’nda verdiği konserleri unutmak mümkün değil, zira on binler izliyordu o konserleri. Gülhane Parkı’nı ağzına kadar dolduran ilk üç sanatçıdan biridir bana göre. Şöyle bir düşünüyorum da Bedia Akartürk gibi dolduran Barış Manço, Cem Karaca ve Ferdi Tayfur'u hatırlıyorum.  Yeri göğü inleten, halkı coşturan sanatçılarımızı unutmayalım. 


Gülden Karaböcek Çakıl Gazinosu'nda görülüyor. 

 
Sözün özü yaşayan efsanelerimizi unutmayalım, her zaman hatırlayalım. Yoksa öldükten sonra Ahmet Kaya’ya ödül verdikleri gibi olmasın.


Keza Banu Alkan, Ahu Tuğba ve Müjde Ar da Türk Sineması'nın aydınlık yüzüdürler. Türk Sineması onlara çok şey borçludur. Ayrıca bu yıl yitirdiğimiz Tarık Akan, Oya Aydoğan ve Mahmut Hekimoğlu gibi sanatçılarda anılabilirdi diye düşünüyorum. 


Barış Arduç, Elçin Sangu, İlker Kaleli, Burçin Terziğlu, Kadir Doğulu, Neslihan Atagül ve İrem Derici son dönemin parlayan yıldızlardan. Hak ederek kazandılar. Geceye emeği geçenleri ve ödül alan herkesi kutluyorum. 

Barış Arduç Altın Kelebek kazanmanın heyecanını yaşadı.

Yılın Pop Müzik Sanatçısı seçilen Sıla, ödülünü Nükhet Duru'nun elinden aldı.

Burçin Terzioğlu, ödülünü Türk Sineması'nın Sultan'ı Türkan Şoray'ın elinden aldı.

Selami Şahin, 50. Sanat Yılı'nda ödülünü Müjdat Gezen'in elinden aldı.

Beyazıt Öztürk, Okan Bayülgen ile sahnede kucaklaştı.

Pelin Akil ve Okan Bayülgen, gecenin sunuculuğunu üstlendi. Bayülgen esprili tavırlarıyla izleyiciyi güldürmeyi başardı.

Tarkan, ödülünü Cumhuriyet'in Divası' Müzeyyen Senar'ın kızı Feraye Işıl'ın elinden aldı.

Yazı: Olcay Ünal Sert