Diyarbakır Belediyesi'nin 21 Mart'ta organize ettiği Nevruz etkinliğine katılan Karadeniz müziğinin temsilcisi Niyazi Koyuncu'dan 'o güne' dair samimi açıklamalar... Konserde şarkılarını lazca seslendiren rahmetli Kazım Koyuncu'nun kardeşi Niyazi Koyuncu, AKŞAM'a konuştu. "Silahlar sussun, anneler ağlamasın" diyen müzisyen çarpıcı açıklamalar yaptı...
ORADA OLMALIYDIM
- Nevruz sonrası nasıl tepkilerle karşılaştınız?
Sanal alemde tabii ki insanlar tepki gösterdi. Bazıları pişman oldu. Linç kampanyası denen şey olmuştur ama destek çıkanlar da vardı. Ben barışı savunan biriyim. O gün orada olmam gerekiyordu. 70 milyona hitap eden bir isim olarak gittim. Ana dilimde eserlerimi söyledim. Sanatçının dili, dini ve ırkı olmaz.
- Konser teklifi kimden geldi?
Orada faaliyet gösteren 'Her Yerde Sanat' adında bir organizasyon kurumundan aradılar. Ben de gittim...
YALAKALIK YOK ŞARKIMI SÖYLEDİM
- O anı yaşamış biri olarak bize oradaki atmosferden söz eder misiniz?
SANIRIM 1.5 milyonun üzerinde insan topluluğu vardı. Herşeyden öte kendim olarak gittim, birinin etkisiyle değil. Kimseye yalakalık da yapmadım, şarkı söyledim. Masumane bir şekilde 'Birbirimizi anlamamız için aynı dili konuşmamıza gerek yok' dedim.
- Alanda Türk bayrağının olmaması tartışma konusuydu...
O tartışmaları akşam TV'den öğrendim. İleride olabilir. Bu bir adımdı. Belki ikinci adımı dediğiniz niyette gerçekleşir.
- Sanatçılarda kutuplaşma olduğunu düşünüyor musunuz?
KUTUPLAŞACAK bir durum yok. Ben hümanist bir adamım. Kan dökülmesin, anneler ağlamasın.
- Karadeniz halkı biraz daha mı muhafazakar?
BÖYLE bir ayrımcılık yapılmamalı. Önyargılar kırılmalı...
- Süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
TABİİ iyi bir adım atıldı. Artık silahların susması ve terörün bitmesi gerekiyor. Bunu herkesle birlikte devlet de istiyor.
- Sürecin halka anlatılması için akil adamlar listesi oluşturuluyor...
TOPLUMUN saygınlığını kazanmış isimler bu süreci anlatmalı. Onların sözleri daha büyük etki bırakacaktır. Doğru bir adımdır.
YİNE GİDERİM
- 'Birbirimizi anlamak için aynı dili konuşmamıza gerek yok' diyorsunuz...
KİMSENİN kimseye üstünlüğü yok. Bu samimiyette olduğum için oraya gittim. Siyasetçi değilim, sevmem de... Ancak tabii ki bir duruşunuz var. Benim anlayışım şöyle: Boşverin kimliği insanım ben... Birilerine göre cesurca birşey yaptım. Ama gerekirse yine yaparım.
- Bir röportajda 'Siyasetçi konuşur dinlenmez, sanatçı şarkı söyler herkes hisseder' demiştiniz...
HAYATTA en çok inandığım şey müziktir. Söyleyeceğin küçük bir söz, bir şarkı insanların kalbine giriyor. Bu nedenle müzisyenler ve sanatçılar, siyasetçilerden daha üstündür.
- Abdullah Öcalan'ın barış mesajını nasıl buldunuz?
SİYASİ mesajlarla hiç ilgilenmiyorum. Müzik yapmaya gittim. Barış için ne gerekiyorsa yapılacaktır.
'Masum bir Fenerliyim'
- Aşk?...
Aşk samimiyettir. Kazım ağabey demişti ya, aşk varsa şarkı da var.
- Tuttuğunuz takım?
Fenerbahçe... Masum bir Fenerliyim...
- Eskiden bazı ünlüler hayran kaybedeceğim diye evlenmezmiş. Sizde de mi durum böyle?
BunlarI aşmamız lazım. Ben hayran kaybedeceğim diye evlenmeyeceğim, Nevruz'a gitmeyeceğim... 21. yüzyıldayız. Bekarım diye hayran çekmek doğru gelmiyor. Müzik öyle birşey değil, neysen osundur. Saklanacak birşey olmamalı.
IRKÇILIK BAŞA BELA
En büyük bela ırkçılık... Biz bunu seçmedik... Doğduğun yere, topluma ayak uydurunca bir şekilde kimliğe bürünüyorsun. Irkçı insanla hiçbir şey paylaşamazsın. İşte Hitler dönemi... Almanya'da hala ırkçılık var. Türkiye'de de bu tipler var.
Röportaj: Olcay Ünal SERT / AKŞAM
