Her yıl Avrupa’nın genç mimarlarını işaret eden ve uluslararası mimarlık tasarım müzelerinde Chicago Athenaeum’un desteğiyle European Center For Architecture-Avrupa mimarlık merkezi tarafından gerçekleştirilen’ Europe 40  Under 40’ ödülü veriliyor. Avrupa ülkelerinde faliyet gösteren 40 yaş altı mimarların gerçekleştirilmiş ve gerçekleştirilmemiş projeleri arasından yapılan değerlendirmeyle ödülü almayı başaran ünlü Türk iç mimar Ahmet Güneş Türkiye'ye kesin dönüş yaptı. 

İç Mimarlık da Osmanlı Sanatı Uzmanıda olan Güneş,  eski Nişantaşı’nın hala ayakta duran muhteşem apartmanlarından birinde çok büyük işlere imza atmak için çalışmalarına başladığını belirterek, ''Osmanlı motiflerini ilk önce kendi ofisimize yaptık. Tamamen Osmanlı esintileri taşıyan, eski bir daireyi muhteşem bir mekana dönüştürdük  ve sonuna kadar size Osmanlı ruhunu yaşatan bir yer yaptık.''dedi


EĞİTİMİ NEW YORK DA ALDI

İzmir  doğumlu olan ünlü iç mimar Ahmet Güneş, dekoratörlük dışında Türkiye'nin az sayıda "Dömi Klasik" uzmanlarından birisi. New York’ta eğitimini alıp orada birçok projelerde yer aldığınıda belirten Güneş, ''Yurt dışın da gerek eğitimlerimi gerekse önemli projeler de yer aldıkdan sonra İstanbul’da Studyo A Mimarlık ofisini açtım . Ben çeşitli yerlerde çalıştıktan sonra kendi işimin başına geçmek istedim ve Nişantası’nda  ofisimizi kurdum. İçimdeki tasarım aşkı bu ofisi açmamdaki en büyük nedendi. Lise yıllarımda başladı bu aşk. Aileden kaynaklı hep inşaat sektöründe bulundum.Kağıt kalem elimde birşeyler karalarken , aklımdaki düşünceler renklendikçe,çizgilerimde bir o kadar kafiyeli oluyor. Yaptığım işlerde en büyük keyif, herşey bittikten sonra karşısına geçip izlemek. Aile teşviki oldu.Ailemde mimar insaat muh. ve  içmimar çok insan var, dolayısıyla tasarım ve dekorasyon,doğduğum günden beri zaten içinde olduğum büyülü bir dünya idi benim. Fakat önemli bir konu da yurt dışı ile ülkemizi karşılaştırdığımızda ne yazık ki ülkemizde,  iç mimari ve  iç mimarlara çok önem verilmiyor. Bunun nedeni de herkes kendi evini ya da ofisini kendi tasarlıyor ama sonuçta hatalarla dolu projeler ortaya  çıkıyor. Ama yurt dışında sistem bu şekilde yürümüyor, onlar  evlerine ya da ofislerine daha fazla  önem gösteriyorlar. Yaptığımız İç mimarlık da başlangıç noktamız işlevsellik ve alanı optimum kullanmak. Ancak özgün düşünüp küçük ayrıntı ve detaylarla yepyeni görüntüler kazandırmak amacım. Bütün bunları yaparken insanların benden ne istedikleri, yaşam tarzları, stilleriyle kendi stilimi birleştirip kişiye özel yepyeni bir dünya oluşturuyorum.İ çi boş ve sadece süslemeye dayalı projelerden kaçınıyorum. Dolayısı ile ‘kavram’ kelimesini ana fikir yapıp ayakta duran projeler meydana getirmeye çalışıyorum.''dedi


GÜNEŞ: ''DÖNEM DİZİLERİ MİMARİYE DE YÖN VERİYOR'' 

Muhteşem Yüzyıl, Fetih 1453, Öyle Bir Geçer Zamanki ve daha birçok dönem dizisi ile taleplerin dönem tasarımlarına yöneldiğine de değinen Ahmet Güneş sözlerine şöyle devam etti, '' Doğrusu 2 binli yıllar da hızla ilerlerken, dizilerde ve filmler de  Osmanlı motiflerinin günlük hayata bu derece yansıtıldığını  görmek insanı hem mutlu ediyor, hem de geçmişle gelecek arasındaki o ince çizgide buluşturuyor. Ben, toplumların en önemli özelliğinin kendi değerlerine sahip çıkmaları olduğunu düşünüyorum . Bu kadar derin ve değerli bir tarihi  görmezden gelmek mümkün değil. Sizne ve Diziler de kullanılan osmanlı motifleri bizlere talepler arasında ilk sırada yer alıyor. Osmanlı tarzını benimsemiş olabilir ama çok çağdaş da olabilir.  O devrin içinde sıkışıp kalmış, müzeleşmiş, tozlanmış bir şey değil bizim istediğimiz. Bizim istediğimiz o günün bilgisini, görgüsünü, estetiğini, sanatını bugüne taşımak, bugünün hayatına entegre etmek.Bu yüzden dekorasyonu Osmanlı tarzı yapıyorum ve genelde tarihi binaların,  yalıların ve köşklerin içini dekore ediyorum. Ayrıca modern binaların içini de Osmanlı tarzına dönüştürmek en büyük zevkim. Ama bunun yanında birçok konsept projelerde de yer alıyorum. Şu an restorasyon bekleyen bir çok tarihi yapı var sarayların bir bölümü, köşkler ve bunun gibi projelerde yer almak en büyük hayallerimden biri. Gözümüzün önünde yok olmalarına izin vermemeliyiz bence.''


''TÜM DÜNYAYI DOLAŞIYORUZ''

Türkiye'de müşterilerine uluslararası yenilikler ile buluşturmak ve yapacağı yeni işlere birçok ülkedeki kültürel motifleri yansıtmak için dünyanın 72 ülkesini dolaştığını da belirten Güneş, ''İsteğe bağlı olarak modern,retro,loft,klasik,dömi klasik ve bunun gibi sınırsız bir yelpazeye sahibiz. Studyo A ekibi olarak her proje de kendine özgü çizgileri ve belirgin bir farklılığı ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Çok sık yurt dışına çıkıyorum. Şimdiye kadar dünyanın 72 ülkesini dolaştım.Tanıştığım yer yeni kültürde karşılaştığım küçücük bir detay bana ilham kaynağı oluyor. İleriki zamanlar da gerek ülkemiz de gerekse tüm dünya da konuşulacak projelere imza atmaya hazırlanıyoruz. Bunları da duyurmaya hazırlanıyoruz.''dedi
Editör: TE Bilisim