Dilek Taşı, Sürünüyorum, Kırılsın Ellerim, Ben Olmalıydım, Sen Evlisin, Ağlıyorsam Yaşıyorum, Duyar mısın Feryadımı, Hasretinle Yaşanmıyor gibi çok sayıda esere besteci ve yorumcu olarak imza atan Türk Müziği’nin önemli sesi Gülden Karaböcek’le çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Sanatçı, kalıcı eser üretmeyip cover yapan şarkıcılara seslenerek “Benim bütün şarkılarım marş oldu. Onlar da duygu dolu şarkılar yapsınlar” dedi. Orhan Gencebay’ın müziğinden, Müslüm Gürses’e, günümüz de ki şarkı sözlerinden, sanatçının bilinmeyen pek çok yönüne her şeyi bu röportajda okuyacaksınız…

Sen Evlisin, Demir Attım Yalnızlığa, Tek Sevenim Sen Olsan, Aşk Acı Şaraptır, Hasretinle Yaşanmıyor, Aşığım Seviyorum, Mum Işığında, Sevmek Nedir Ki?, gibi çok sayıda aşk şarkısı yorumlayan Gülden Karaböcek, bu özel röportaj da “Aşk benim tanımadığım bir şey” dedi…
Gülden Karaböcek, Olcay Ünal Sert'in sorularını yanıtladı.


“ESKİ YAPILMIŞ BESTELERİ COVERLAMASINLAR DA KENDİLERİNE YENİ BİRŞEY ÇIKARSINLAR…”


“ORHAN GENCEBAY’IN ESKİDEN BERİ ARABESK ÇALIŞMALARI VAR. ARABESK SÖYLEDİĞİ İÇİN ‘ORHAN BABA’ OLDU. ŞİMDİ NİYE TARZINI DEĞİŞTİRİYOR?”

-Orhan Gencebay yaptığı çalışmaları ‘Serbest Çalışmalar’ olarak adlandırıyor. Yaptığımız söyleşide “Arabesk diye bir şey yoktur. O şekilde adlandırılan çalışmalarım serbest çalışmalardır” dedi…

-Ama niye Arabesk’in babası oldu? Serbest Çalışmalar ama Arap…
-Arapvari mi buluyorsunuz?
-Tabii. Gırtlak nağmeleri de öyle… Şimdi niye tarzını değiştiriyor? Neydi Serbest çalışmalar mıydı? (Gülüyor..)
-Günümüzde çok serbest yapılan müzik var, kimisi de Alternatif diyor… Orhan Gencebay’ın yaptığı da Alternatif mi oluyor?
-Orhan Gencebay Alternatif Müzik mi yapıyor Allah’ın aşkına? Eskiden beri Arabesk çalışmaları var. Orhan baba niye oldu? Arabesk söylediği için oldu!
-O Arabeskin Kralı, bende Kraliçesiyim mi diyorsunuz?
-Yook canım Allah aşkına!
-Bana demiştiniz ya, “Ben Arabesk’in kraliçesi olacağım. Ondan sonra kalkıp ‘Arabesk diye bir şey yoktur’ diyeceğim, olur mu böyle bir şey ?” diye…
-Bazı kişiler Arabesk’i karalayabilirler, kötüleyebilirler. Bu bizim Arabeskten vazgeçmemizi gerektirmez ki… Niye başka şeyleri kötülemiyorlar da Arabesk’i kötülüyorlar. Çünkü Arabesk daha çok dinleniyor, seviliyor!
-Günümüzde Alternatif olarak adlandırılan müzikleri nasıl buluyorsunuz?
-Arabesk buluyorum! (gülüyor)

“BENİM TÜM ŞARKILARIM MARŞ OLDU"
-Gülşen, Duman, Mor ve Ötesi, Pamela, Cem Adrian, Gece Yolcuları...
-Onlar da cover yapıyorlar. Arabesk şarkıları da cover yapıyorlar. Eski yapılmış besteleri, coverlamasınlar da kendilerine yeni bir şey çıkarsınlar… Kendi yaptıkları branşın bestesini yapsınlar. Zamanında çıkmış eski şarkıları, cover yapmaya niye ihtiyaç hissediyorlar? Bir Dilek Taşı, Sürünüyorum, hiç bir şeyin cover’ı movırı değil! Kendi başıma çıktım zamanında. Niye sonra başkalarının da yorumu değişiyor? Benim tüm şarkılarım da marş oldu. Bazı sanatçılar şarkıları marş olsun, ağızlara düşsün diye zorla uğraşıyorlar, değiştiriyorlar. Benim isteğimle de olmadı, onlar zorla alıyorlar, cover yapıyorlar… “Sürünüyorum” bestesine Galatasaray’da Fenerbahça’de Beşiktaş’da kendine göre sözler yazmış… ‘Sarı kırmızı akar kanımız…’ falan, filan diye… Fenerbahçe, kanaryalarla ilgili, Beşiktaş kartallar, kara şimşek diye, hepsi kendine uyarlamış…


“BUNLAR NEYİN POP MÜZİĞİNİ YAPIYORLAR ALLAHIN AŞKINA?”

Günümüzde “Yapamazsan Yok” , “Hiçbir Şeyimi Ellettirmem” , “Gelsin Biri Gitsin Biri, Silicem Gelmişi Geçmişini..” “İstediğin bu sarılsana, yavaş yavaş sallasana…” , "Kırcan mı belimi ?" gibi şarkı sözleri var… Pop, rock şarkılar… Bu sözleri nasıl buluyorsunuz?
-Günümüzde ilk başta besteler çok değişik, kulağa hoş gelmese de; ‘Aaa!…” denilse de yapımcı firma satışı baz alıyor. Yapımcı firmanın isteğiyle ticari de olabilir besteler. Bunlar ilk başta gençliğin kulağını kirletir, ikinci defa da dinlemez dinleyici. Arada yarış olduğu için sonra onun daha da beterini yapmak zorunda kalırlar! O zaman da müziği mahvederler… O zaman bunlar neyin pop müziğini yapıyorlar Allah’ın aşkına? Bu ne pop müziği yaptıkları? Ajda pop müziği diyebilir miyiz, bundan sonra? Bunlar dinleyici olan genç kuşağın kulağını kirletir.
-Teoman’da rock yapıyor. Bir kısmı da 'bu tür müzik yaparak protesto ediyoruz' diyor..
-Neyi protesto ediyorlar? Kendilerini protesto ediyorlar bir anlamda, o sözleri okudukları için! Bunlar genç beyinlerin kulağını kirletir.
-Özenti mi peki?
-Hayır, özenti değil! Halkı kötü müzik dinlemeye yönlendirir. Onda da ne kadara kadar başarılı olurlar. Bir yaparlar, iki yaparlar ondan sonra da kasetler satmaz. Yine gerçek müzik ve sözlere dönmek zorundalar. Bunlar gelip geçici şeyler… Bunlar bence kalıcı olamaz. Duygulu sözler yazsınlar. Kendileri yönlendirsinler dinleyicilerini. Çünkü ne verirseniz dinleyici onu alır! Beğenir ya da beğenmez. Çoğunlukla neyi beğeniyorsa onu alır.
-Günümüz Türkiye’sinde yeni müzikleri nasıl buluyorsunuz…
-Hepsi Arabesk peşindeler
-Cem Adrian çok farklı. Pamela’nın 'İstanbul' şarkısı zamanında çok beğenildi…
-Kalıcı olup olamayacaklarını zaman gösterir. Albümlerinin satışları belirler. Korsan ve MP3’ün olduğunu da düşünürsek, sahne de ki ilgi belirler. Yeni olanları konuşmak çok erken.


“MÜSLÜM ESKİ TARZINI BIRAKMASIN!”

-Müslüm baba’da ki değişimi nasıl buluyorsunuz? Teoman’ın şarkılarını seslendirdi… “Paramparça” , “Olmadı Yar”. Bu şarkılarla entelektüel bir kesimi de kucakladı, sizce bir değişime uğradı mı?
-Müslüm Gürses’in hayranı entelektüel değil mi yani? O şarkılardan önce dinlemiyor muydu hayranları?
-Müslüm Gürses Solar Beach’de Rock Festivali’nde Paramparça’yı okuyunca gençler çok alkışladı…
-Sattırıyor mu yani? Cover herkes yapıyor. Değişimin içinde başarı varsa sorun yok. Eskiyi de bırakmamak lazımdır. Müslüm (Gürses) eski tarzını bırakmasın, bu kez kemikleşmiş seyircisini kaybeder… O zamanın da en büyük başarıyı kendi tarzıyla elde etti. Halk onu öyle kabul etti. Başarabiliyorsa, yakıştırıyorsa yenilikler iyidir. İyi yorumlayabiliyorsa sorun yok!
-Günümüzden kimleri beğeniyorsunuz?

-Sesi güzeldir yorumu iyi değildir. Yorumu iyi değildir sesi güzeldir… İkisi bir arada olursa sorun yok. Her şeyi dört dörtlük olan sanatçı yok gibi…
-Tarkan, Emre Altuğ, Gökhan Özen; gençlerden hiç kimse yok mu? Kızınız en çok Petek Dinçöz’ü beğeniyordu…
-(gülüyor..) Gençlerin müzik anlayışı tabii ki değişti

“ARMAĞAN’LA OLAN EVLİLİĞİMİZ…”

Gülden Karaböcek, "Hayatınızda unutamadığınız üç şey nedir?" sorusuna, üç kez evlenip ayrıldığı Armağan Düzgit'le olan hatalı evliliklerini gösterdi.

-Burcunuz ne?
-Akrep.
-Tam karakteristik özelliklerini gösteriyor musunuz?
-Tam Akrep özelliklerini göstermiyorum. Akrep, haset, kıskanç, öyledir…
-Öyle mi?
-Tabii.
-Öyle birisi değilim diyorsunuz?
-(gülüyor)
-Genel anlamda Gülden Karaböcek’i en iyi ne ifade eder?
-Yüreklidir, yapıcıdır.
-Gülden Karaböcek ağır bir isim…O kadar ağır mısınız?
-(gülüyor)
-Ulaşılmaz, kaprisli birisi misiniz?
-Yerine göre değişir.
-Ne tür renkler hoşunuza gider?
-Kapris renkleri… (gülüyor) Pembeyi severim.
-En çok hangi yemeği seversiniz?
-Soslu makarnayı severim.
-Hayatınızda olmazsa olmaz unutamayacağınız üç şey nedir?
-Armağan’la olan evliliğimiz dermişim! (gülüyor) Hayatımda o kadar çok şeyi tek kalemde silip atmışımdır ki…
-Eurovision Şarkı Yarışması’na İngilizce mi Türkçe şarkıyla mı katılmalıyız sizce?
-Sertab Erener İngilizce şarkıyla birinci oldu…Sesi de güzel, iyi okudu birinci oldu. Türkiye’yi temsil edecek sanatçı iyi derecede İngilizce bilmeli. Sen iyi Türkçe okuyamayan bir İngilizden Türkçe şarkı dinlemek ister misin? Mutlaka bir yerlerde falsolar verir… O kulağa hoş gelmiyor. Aksanı falan değil, hangi dilde okursa okusun dört dörtlük olmalı. Türkiye de yeni gençlik, hemen hemen hepsi İngilizce biliyor. Ama uygulamaya geldiğinde zorlanıyor. Ayrıca dil çok çalışma istiyor, müzik söz konusu olduğunda da daha çok önemli, çünkü bir bütünlük olmalı, sözle müzik arasında.


“VAKİTLERİNİ BOŞ ŞEYLERE HARCAMASINLAR!”

-Çok fazla TV’de gözükmeseniz de genç hayranınız çok fazla, (Özellikle üniversite öğrencisi ve futbolcu hayranlarınız çok…) Belki şarkılarınızın stadyumlarda marş olmasından… Onlar için neler söylemek istersiniz?
-Eskiden üniversite okuyan parmakla gösterilirdi. Herkes okumuş olsaydı zamanında bugün doktordan, hâkimden, avukattan, mühendislerden geçilmezdi! Bunlar kalıcı şeyler. Şimdi anne babalar evin harçlığını kesip çocuklarını okutmaya çalışıyorlar. Çocuklarım okusun, benim gibi olmasınlar diye uğraşıyorlar. Onlar vakitlerini iyi değerlendirsinler, boş şeylere harcamasınlar vakitlerini.


“TAMAMEN ALLAH VERGİSİ”

-Okan Bayülgen, programında sizin için; “Genç kız gibi, fıstık gibi” dedi. Gençliğinizi neye borçlusunuz? Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
-Allah vergisi her halde. Fizikle falan ilgisi yok.
-Hiç mi kilo almaz insan?
-(gülüyor) Dikkat etmek gerekiyor tabi.
-Spor yapıyor musunuz?
-Ona çok dikkat etmek gerekiyor. Dikkatli olunmazsa metabolizma tam tersi çalışıp fazla kilo alınabiliyor. Yürümekte her insana göre değil. Belli bir yaştan sonra kişinin yaptığı haraketler zarar verebilir. Aşırı yürümek, koşmak belli yaştan sonra zararlı da olabilir. Kontrollü olmakta fayda var.

“AŞK BENİM TANIMADIĞIM BİR ŞEY”


-Aşk konusunda neler söylemek istersiniz?
-Aşkı karıştırma!
-Manevi aşklar da var…
-Gene onu alırlar öbür tarafa çekerler. Sonra tarikata da çekerler. Aşk benim tanımadığım bir şey.
-Günümüzde ki aşklar, gel-geç aşklar mı?
-Magazin programlarında ki her halde modern çağın aşkları. Ona da aşk denirse!
-Duygusal birisisiniz çok. Zaman zaman çelişkiler yaşadığınız oldu mu çok?
-Hangi konuda… Gene boş… Herkeste olduğu gibi bende de oluyor tabii…
-Zor birisi misiniz çok?
-O kadar ki, zorlandığım halde yine röportaj yapıyorum!
-Çok iyi birisisiniz… (gülüyorum) Peki, evinizin en çok hangi köşesini seviyorsunuz?
-Her köşesini seviyorum. Evim evim canım evim. (gülüyor)
-En özel kısmı müzik çalışmalarını yaptığınız yer mi?
-Boş oda, mutfak!… Espri yapıyorum; Piyanom.
-Abajurun olduğu kısm, koltuğunuz da çok hoş.
-Her köşesini ayrı severim.
-Son olarak hayranlarınıza neler söylemek istersiniz?
-Hayat çok kısa. Zamanlarını boşa geçirmesinler. En iyi şekilde değerlendirsinler. Vakitlerini bir altın değerinde bilsinler. Güzel şeylere harcasınlar.

ŞARKILARI KAPANIN ELİNDE KALDI!
Dilek Taşı, Sürünüyorum, Kırılsın Ellerim, Sen Evlisin adlı şarkıları cover yapılan Gülden Karaböcek; “Ben istemedim ama bir şekilde onlar ulaşıp istedi ve seslendirdi. Sürünüyorum'u her takımın taraftarı kendine göre uyarladı…” diyor.

Bugüne kadar "Sürünüyorum"u Hande Yener, Harika Avcı, “Dilek Taşı”nı Işın Karaca, Safiye Soyman, Ferdi Özbeğen,  Ajda Pekkan, Bülent Ersoy, “Kırılsın Ellerim”i Muazzez Ersoy ve Nalan seslendirdi. Sanatçının seslendirdiği “Demir Attım Yalnızlığa” adlı şarkı ise Ebru Gündeş’e büyük şans getirdi. Röportaj : OLCAY ÜNAL SERT (2009)
.



Editör: TE Bilisim