Türkiye’de müzik telif haklarının toplanması alanında faaliyet gösteren Universal Music Taxim Edition’un Genel Müdürü Mine Aksoy, “Türkiye’de yılda en az 300 milyon dolar müzik telif haklarından gelir elde edilmesi gerekirken, bu rakam ne yazık ki 30-40 milyon dolarda kalıyor. Olması gerekenin henüz 10’da biri. Bu rakamlar Türkiye’de telif hakları açısından karamsar bir tablo ortaya koysa da son yıllarda bu alanda müthiş bir bilinçlenme yaşandı. Son 10 yılda telif gelirlerinde büyük bir artış oldu. Sanatçılar da artık telif haklarını almak konusunda daha bilinçli. Telifte kollektif takipten ve kollektif tahsilattan başka yol yok. Bu iş bireysel olmaz el ele verip ortak hareket etmemiz lazım. Yasa buna çok müsait 5 yılda 5 kat büyüyerek, telif gelirlerinin 150 milyon dolara çıkması mümkün” dedi.

4 meslek birliği topluyor
Türkiye’de 4 meslek kuruluşunun telif hakları toplanmasında faaliyet yürüttüğünü kaydeden Aksoy, şunları anlattı: “Bu birlikler, Yapımcılar Birliği (MÜ-YAP), Müzik Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG), Müzik Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) ve Müzik Yorumcuları Birliği’nin (MÜYORBİR). Dünyanın her yerinde yasal nedenlerle telif birlikleri kurulmuş. Yasal altyapıya göre eser sahibi olarak ya da edisyon şirketi olarak telif gelirlerinin telif birlikleri üzerinden toplanması gerekiyor. O nedenle de meslek birliklerinin işbirliği yapması son derece önemli. Televizyon ve radyodan tutun, restoranlar, gece kulüpleri, oteller, cafelere kadar kamuoyuna dönük müzik yayını yapılan her türlü mecrada eser sahiplerine telif hakkı doğuyor. Bunların tespit edilip, hakedişlerin doğru bir şekilde dağıtılması eser sahiplerinin hayat standardını çok belirliyor.”

24 saat takip sistemi
Müzik eserlerinden doğan telif haklarının doğru şekilde tespit edilmesinin oldukça güç bir faaliyet olduğunu belirten Aksoy, şunları söyledi: “Yurtdışında bu konuda iki etkin yöntem geliştirilmiş durumda. MSG ve MESAM Avrupa’da kullanılan takip yöntemlerini Türkiye’de de uygulamak üzere çalışma başlattılar. Buna göre batıda uygulanan 24 saat izleme sistemi bir teknolojik altyapı yatırımı ile Türkiye’de mümkün olacak. Şirketlerin yaptığı ‘medya takip’ sistemi gibi bir programın daha gelişmiş hali. Bu sistemle, meslek birliklerinin repertuarındaki bütün eserler sisteme kaydediliyor. Sistem de 24 saat kaydettiği televizyon ve radyo yayınlarında bu eserlerin nerede, ne zaman nasıl kullanıldığını tepit edip, raporluyor. Ondan sonra da o mecralara telif ücreti listesi gidiyor. Bu proje hayata geçirilmek üzere, sistem deneme aşamasında.”

Mekanlara metrekare hesabı

Restoran, gece kulüpleri, alışveriş merkezleri ve otellerin telif uygulaması konusunda takibinin daha da zor olduğunu vurgulayan Aksoy, şöyle devam etti: “Mekanlar için çoğu zaman batıda da liste alınamadığı için bunun takibinde farklı bir yöntem uygulanıyor. Mekanlarda metrekare hesabı yapılarak, telif birliğinin belirlediği tarife üzerinden yıllık belli bir para alınıyor.”

İlk kez iki dünya devi aynı şirkette

UNIVERSAL Music Taxim Edition’un 2002’de kurulduğunu belirten Mine Aksoy, şöyle konuştu: “Taksim edisyon olarak 2006’da Universal Edition’la şirket ortaklığı yaptık ve aynı yıl Sony Edition'la da sözleşme yaptık. Bu dünyada bir ilktir. İki dünya devi rakip müzik şirketi bir ülkede aynı şirkete edisyonluk hakkı verdi. Sony ve Universal’ın bütün dünya repertuvarını biz temsil ediyoruz. 150’ye yakın Türk besteci ve söz yazarını da biz temsil ediyoruz.”

Arap Yarımadası ve Akdeniz’de lisanslı şarkı havuzu yarattık


YAPTIĞI işi ‘zor ama keyifli’ olarak nitelendiren Mine Aksoy, şunları anlattı: “Zor çünkü Türkiye’de yepyeni bir alan oluşturuyorsunuz. İlk kez bizim şirketimizle birlikte Türk, Arap ve Yunan besteleri izinli, lisans ücretleri ödenerek, ‘cover versiyon’ dediğimiz yeni eserler yaratıldı. Örneğin Sinan Akçıl’ı Mısırlı Muhammed Refai ile biraraya getirdik ve Atma şarkısı oluştu. Bir Türk söz yazarının ve Mısırlı bestecinin biraraya gelerek oluşturduğu bir şarkı oldu. Bu bölgede lisanslı-izinli bir şarkı havuzu yarattık. Daha önce bu konuda bir bilinç yoktu.”

Çocuklara dijital hırsızlık terbiyesi verilmesi önemli

FAALİYET yürüttükleri alanda korsanla mücadelenin çok önemli olduğunu vurgulayan Mine Aksoy, şunları kaydetti: “Yasal müziği kullanılabilir hale getiren yasal siteler halen çok az. Sokaktaki korsanın yanı sıra dijital dünyadaki bütün korsan sitelerin kapatılması için girişim başlatılmalı. Bu sitelerin kapatılması konusunda hem mevzuat hem de uygulamanın takibi konusunda devletin desteğine çok ihtiyacımız var. Çünkü biz özel sektör olarak bir yere kadar gidebiliyoruz. Korsan sitelerden müzik indirmekle bir mağazadan CD çalmak eşdeğer derecede suç. Bunun çocuklara en azından çok iyi anlatılması lazım. Bu konuda ilkokulda çocuklara eğitim verilmeli, devlet bunda da destek olmalı.”

Telif geliriyle ada bile alan var

SANATÇILAR için telif gelirinin ne anlama geldiğini bugün artık herkesin bildiğini söyleyen Mine Aksoy şunları söyledi: “Bir ülkede sanatta yaratıcılığın önünü açmak için en etkin yol, sanatçının sanatsal faaliyetinden geçinebileceği bir ortamın mümkün kılınması. Yurtdışında tek bir çok sevilen şarkı sahibi bile, oldukça yüksek bir standartta yaşıyor. Telif gelirleri ile ada satın alacak kadar zengin bir hayat sürenler var. Bunların çoğu şu anda aktif olarak müzik yapmıyor. Örneğin bugün Elton John, Paul McCartney, şarkı sözü ve bestelerinden
elde ettikleri gelirlerle ada satın almış sanatçılar.”

(Hülya Güler, Hürriyet)

Editör: TE Bilisim