Kuşum Aydın

Uzun süredir ortalarda yoktun. Sonra birden bire geri geldin, herkes yüzündeki estetiklerden konuşmaya başladı. Bir ara öldü bile dediler senin için ama maşallah dimdik ayaktasın...


Ayol neler demediler ki? Ölmüşüm, cesedim çöp tenekesine atılmış, tetikçi tutmuşum... Hatta sevgilimi yatakta öldürmüşüm. Bak İzzet vallahi ilk defa sana söylüyorum, bıktım; bıktım hepsinden... Vasiyetimi bile yazdım bunlar yüzünden.
Vasiyet mi? Tavşan kardeş, ne oluyor? Daha genciz...
Vallahi hayatım doğru söylüyorum. Bu âlem şerefsizlerle dolu. Hepsine kapak olsun diye bıraktım vasiyetimi.
Ne yazdın peki?
Ölürsem cenazeme gelmelerini istemediğim 12 kişinin adını.
Kim bu 12 kişi?
On tanesi ünlü. Siyahları giyip, gözlükleri takıp cenazemde timsah gözyaşları dökecekler. Dökmesinler, yorulmasınlar. Timsahlar götürsün hepsini...
Dediğin gibi bir de "Sevgilisini yatakta öldürdü, nezarette" diye haberler de çıkmıştı senin için.
Ayol neler çıkmadı ki? Brezilya dizisi olur bütün yalanları toplasan...

'EN AĞIR TOKADI BABAMDAN YEDİM'

Şöhretin zirvesindeyken "Canım sıkıldı, oynamak istemiyorum" demenin bir etkisi yok mu bütün bu haberlerin arkasında?

N'apayım başka? Para var, pul var ama yemedin içmedin neye yarar? Sevgilimi bile koklayamadım işlerim yüzünden.
Şöhretin bedeli mi diyorsun?
Belki öyle... Ama en ağır tokadı babamdan yedim. Tam da kanser olduğu günlerde "Aydın yatakta birini öldürdü" haberleri çıktı. Babam da "Yıllarca bize torun yerine kedi köpek sevdirdin" dedi. Başımdan aşağı kaynar sular indi.
Hepsi üst üste geldi ha?
Hem de nasıl... Sonra da kaybettik babamı. Bu dedikoduları çıkaranlar evimde yemek yiyen insanlar. Babamın ölümünde onların da payı var.
Bir ara seni uyuşturucu operasyonunda göz altına almışlardı, o işin aslı neydi?
Yanlış 'feminen kişiyi' almışlar.
O ne demek şimdi?
Yakalanan kişi "Sahnede göbek atan şarkıcılardan bir tanesi" demiş. En popüler ben olduğum için de beni aldılar içeri. Sonra öbürü yakalanıp suçunu itiraf etti. Yoksa bir yudum içkiyi bile ağzıma sürmem.
Bu da mı dost kazığıydı?
Yok hayatım, o şöhretin yüzüme tokadı...
Şimdi gelelim şu meşhur estetik olayına... Herkes estetik mağduru diye bahsediyor senden
Ayol dört senedir estetiği bırak, botoks bile yaptırmıyorum. Ama insanlar garip işte...
Nasıl yaptırmıyorsun? Yahu yüzünün durumu herkesin ağzında...
Konuşsunlar, umurumdu sanki... İşi 'Aydın yüz nakli yaptıracakmışa' kadar vardırdılar.
Yok artık...
Gerekirse yaptırırım ayol. Neden yaptırmayayım ki?
Yüzün bu kadar şiştiğine göre sana çakma malzeme kullanmış olmasınlar?
Olur mu canım... İlk günden beri çok iyi bir doktorum var. Sadece işin ucunu kaçırıp dolguyu da botoksu da biraz abartmışım.
Madem iyi doktor niye söylemedi fazla yaptırıyorsun diye? Bir de yüzündeki şu morluk ne?
O dönem ben öyle istedim. Sonra insanlar şehir efsaneleri çıkardılar. Yok yüzüm tanınmayacak kadar şişmiş filan diye. Yanağımın bir tarafında morluk olduğu doğru, oradaki fazlaların alınması için dolguların eritilmesi gerekiyor. Hepsi bu.
Tüm çektiklerinden sonra insanlara öneriyor musun botoksu filan?
Doğru yaptıran herkese tavsiye ediyorum. Benim şanssızlığım ilk döneminde yaptırmam. Şimdi tıp çok ilerledi.
Bundan sonra da estetiğe devam diyorsun yani...
Fazla değil, dolgularım eridikten sonra biraz yüzümü küçülteceğim.
İyi ki fazla değilmiş bana kalırsa hiç bir şeye ihtiyacın yok...
Canım ben estetiği seviyorum. Karın yağını ilk aldıranlardanım. Ama hep kıskanıldım. Kiminle çıkıyorum, ne yapıyorum... Ortalarda olmadığım için hep merak edildim. Söylemedikleri kalmadı.

'AİLEDEN ZENGİNİM BEN'

Bir de tek çocuksun, bunca yıl çalışıp kazandıklarınla ne yaptın peki?
Benim bütün yatırımım emlak üzerine... Üstelik ben şöhret olmadan da zengindim. Bunu unutuyor salaklar.
Konfeksiyonda da çalışıyordun galiba sen?
Stilisttim. Rahmetli babamı da kimse yabana atmasın. Hem Galatasaray, hem işletme mezunuydu, iki lisanı vardı... Aileden zenginim ben.
Baban el arabasıyla tatlı satıyormuş diye anlatırlardı...
Köftehorlar anlatır. Ben aslını söyleyeyim. Dedemin Fatih'te 5 tane tatlıcı dükkânı vardı. Yakın bir arkadaşım "Aydın'ın babası el arabasıyla kerhane tatlısı satıyor" diye espri yaptı, sonra bu laf yayıldı gitti.

'BEN ŞEBNEM FERAH'CIYIM'

Biraz müziğe gelelim... Son dönemde hangi sanatçıları beğeniyorsun?

Hayatım ben Şebnem Ferah'cıyım. Bir de Züleyha var. Onun Livaneli şarkılarını çok seviyorum. Muhteşem bir sesi, harika yorumu var.
Bu kadar mı?
Yeni dönemde sanatçı yok ki... Sivrilen bir Murat Boz var, bir de Hadise.. Onların dışında var mı kimse?
Peki senin var mı yeni bir projen?
Bir kabare şov hazırlıyorum. Hayriye diye bir karakter yarattım. Kadın kılığında çıkacağım sahneye. Kadın olmayı seviyorum.
Ruhundaki kadını dışarıya mı çıkaracaksın?
Hayır ayol... Sahnede kadın olmayı seviyorum.
Tavşan kardeş yahni mi oldu peki?
Onsuz olur mu? Tavşan Kardeş Hayriye'ye karşı... Bu yaz Hayriye Türkiye'yi sallayacak. Tavşan Kardeş'in sözü bu!

'Bizim şarkıcıların yüzde 99'u cahil'

Pat diye niye Hollanda'ya gidip kayboldun ortadan peki? Âşık mıydın yoksa?
Hayır canım. Aşk olsa söylemez miyim? O dönem anneannemi kaybettim İzzet. Onun mezarına girip kefeninin ucundan tuttuğum an "Başlarım bu işin parasına puluna" dedim.
"Satarım anasını dünyanın" dedin galiba...

Valla öyle dedim... Bir baktım ki yıllarca çalışıp didinip dört duvar arasından çıkmamışım. Anam ağlamış, kimin için ne için? Attım kendimi Avrupa'ya. Gezdim, tozdum...
Uzaklara uçtu kuş diyorsun. Oralarda kimseler tanımaz da seni. Rahat etmişsindir...
Hem de nasıl. Türkiye'deki şarkıcıların yüzde 99'u cahil cühela. Lisanları yok, su bile isteyemezler oralarda. Sular seller gibi İngilizce'm var benim. Dedim kendime "Git kafanı dinle." Hollanda'da bir ev aldım, baktım burada "Garaj almış" diye dedikodu yaptılar.

'Sevgilimi yatağımdan almaya kalktılar'


Biraz abartıyor musun bütün bu fesatlıkları? Hürrem'i çok seyrediyor olma!

Ayol Hürrem'in yaptıkları ne ki? Öyle kıskanıldım ki, sevgilimin ayakkabısının içine telefon numarası bile koydular. Sana yemin ediyorum, evimin içinde sevgilimi yatağımdan almaya kalktılar.
O nasıl oluyor? Tavandan iple aşağı mı indiler. Hani ‘Görevimiz Tehlike'deki gibi?
O ipi alır ben adamın... Neyse... Aynı evde yaşarken katakulli yapıp sevgilimi kendi evlerine davet ettiler 'kadim' dostlarım; Dallas gibi bunlar... Hepsi de tanınmış insanlar. Ama artık bir tek annem için üzülürüm. Sadece o var hayatımda.

'Hakan Yıldırım yanımda çalışırken apaçiydi'

Sen de az köftehor degilsin ama dünya markası olduktan sonra yakın arkadaşlarında Hakan Yıldırım'a da atıp tutuyordun!

Bir kere Asla onun için "Varoş" demedim. Hakan benim elimde büyüdü. Sadece "Apaçi" dedim. Ben baş stilisttim. Hakan yardımcım olarak geldiği zaman apaçiydi. Ayıp bir şey değil ki bu?
Apaçi mi? Hakan'ın dedesi Kızılderili falan mıymış?
Yok canım (gülüyor). Apaçi benim gözümde modayı bilmeden kullanan demek. Ama bugün hepimizi aştı geçti, eli öpülecek bir insan oldu. Ben asla "Varoş" demedim ama böyle yazarak aramızı bozdular.
Küs müsünüz?
Hakan benimle konuşmuyor.
Röportaj: İzzet ÇAPA - Habertürk
Editör: TE Bilisim