İzleyicilerin sorularını yanıtlayan Okan Bayülgen bir izleyicinin "TV için aptal kutusu dediniz. Ben buna inanmıyorum' demesi üzerine, Bayülgen soruyu soran izleyiciye "Bir sigaranız var mı diye?" sordu, "Yok" yanıtını alınca, kimde var diye soran Okan Bayülgen, "Bende var" diyen bir başka izleyiciden sigara alarak sahnede konuşmasını sigara içerek yaptı. Ünlü şovmen "Ben uyuşturucu kullanmıyorum, sigara kullanıyorum. Ona da laf atıyorlar." dedi. Fotoğrafının çekilmemesini rica eden Bayülgen "Buradan sigara içiyorum diye çıkarmaya başlasalar rezalet olur. Hemen hareket başlatırız, Gezi'ya gideriz çelenk bırakırız." diyerek salondakileri güldürdü... Bir izleyici "AVM yanarsa felaket olur" diyerek uyarınca Bayülgen "Ben kendimi düşünmüyorum, burada ki yöneticileri ve sizi düşünüyorum. Adamda fotoğrafı çekti şimdi buradaki organizatörün başı derde girecek..." dedi. Bayülgen "Burada sigara bana dokunuyor deyip rezalet çıkaracak birisi var mı? Yeditepe Üniversitesi'nde böyle birşey oldu" diyerek izleyicilere sordu. Rahatsız olan birisi çıkmayınca ünlü şovmen kapalı mekanda sigarasını tüttürerek sohbetine devam etti.

İşte Okan Bayülgen'den inciler...

Çok ilginç bir tip değilim, herhangi bir sapıklığım yok!
Bayülgen, "söyleşiyi organize eden ekip benimde katılmamı istedi bende kırmadım kabul ettim. Daha önce Haldun Dormen ve Tan Sağtürk söyleşisi yapılmış. Tan Sağtürk'e bir kişi gelmiş, onlar Tan'la sevişmişler... (gülüyorlar)  Bana ne konuşmak istersin diye sorduklarında, bende 'bende böyle bir tip değilim, insanlar bana gelsinler, bende konuşayım. Böyle bir dergahın başında falan değilim, politik bir misyonum yok, dolayısıyla ne konuşmamı istersiniz diye mailler sürdü gitti, sonunda birşey konuşur herhalde dediler geldim. Sizin arzu ettiğiniz birşeyi konuşabiliriz, şahsen çok ilginç bir tip değilim, her hangi bir sapıklığım yok! İlginç bir adam değilim, bunu daha önce de söylemiştim. Merak ettiğiniz birşey varsa dizi oyuncusu kafasıdır bu, hiçbir şeyi merak etmiyorsunuzdur, bende hiç kimseyi merak etmiyorum!

Bryan Ferry ergenliğimden beri takip ettiğim bir müzisyen... İlginç bir şekilde tanıştık!
Ünlü birisiyle tanışmak, bir kere Bryan Ferry ile tanışmıştım. Bryan Ferry benim ergenliğimden beri takip ettiğim bir müzisyen, Roxy Music diye bir grup vardı. Bryan Ferry Türkiye'ye ilk geldiğinde yanında gay bir çocuk vardı, o gay çocuk daha sonra beni gördü. Okan bak tanıyor musun dedi, 'Ya delimisin bir saattir adamı seyrediyorum' dedim. Orada onu uzaktan seyretmeye bayıldım. Gel seni tanıştırayım dedi, ben 'lütfen beni tanıştırma' , ben ne diyeceğim ki adama dedim. O beni tanıştırdı, 'Türkiye'nin öyle bir şovmeni ki' dedi. Adam da 'Aa öyle mi?' dedi, komik bir durum oldu! Sonra ben o kadar heyecanlandım ki, elini sıkarken I 'love you' dedim. 'A s..tir yaa' dedi ondan sonra. (gülüşmeler) Ve gitti, çok kötü bir tanışma oldu. Bir dahada görmem adamıda ama böyle bir anım oldu! Bir adam bir iş yapar seversin ya da sevmezsin." diye konuştu.

Sizden çocuğum mu var?
Okan Bayülgen bir seyirciyle diyaloga girmek istediğinde "Sizi tanıyormuyum" diye sordu, karşılığında "konuşmak istemiyorum" diye yanıt alınca, Bayülgen "Sizden çocuğum mu var?" diyerek şaşırttı!

Dizi manyaklığı var!
Programınız neden geç saatte yayınlanıyor diye sorulması üzerine Bayülgen "21.00 -22.00 civarı her yerde diziler var. Orada bir dizi manyaklığı söz konusu! Herkesin dizisi var. Muhteşem Yüzyıl'ı izleyince millet politikleşiyor! 'Cumhurbaşkanı kim olacak?' falan... Orada bir kavga çıkıyor, siyasette holiganca yapıldığı için biz o saatlerde Lıfe Style programlar yapıyoruz.

Bir izleyicinin 'Kurt Seyit ve Şura' kalkıyormuş deyince Bayülgen "Allah razı olsun!" dedi...
Kurt Seyit ve Şura başladı, demek ki paltolar şöyle... Paltoya bakınca seyirci o da (Kıvanç) Rus diyor" dedi. Bir seyircide dizi tutmadı zaten kalkıyormuş diye hatırlatınca Bayülgen, "Allah razı olsun. Dizilerden söz açılınca çıldırıyorum. Birde Kurt Seyit'te dinlediğim müzik  Çaykovski'den diye bilgili, görgülü değerlendirmeler olmuyor mu...

Çocukları TV karşısında bırakmamak lazım, çok tehlikeli..
 Çocukları TV karşısında bırakmamak lazım, çok tehlikeli. Benimde 4,5 yaşında çocuğum var oradan çizgi filme bakıyor TV'ye biz bakıyoruz bazen. 

TV'ye çıkıpta ben size hizmet yapıyorum diyen yalancıdır!
Amacımız programları yapıp para kazanmak,  TV'ye çıkıpta ben size hizmet yapıyorum diyen yalancıdır! Sabah programında kayısı yiyen sizin sağlığınızı düşünmüyor! İnsanlar yaptıkları işi kendine benzetirler. Ağırlıkla hata yapmamaya çalışıyorum... Ben genelde konu başlığı açıyorum.

TV aptal kutusu! TV'ciler çok mühim insanlar değiller...
TV'yi kapatıp, radyodan birşeyler dinlerseniz öğreniyorsunuz! Ben eğitici program yapmıyorum. TV ve işitsel şey en aptalça şey. Profosöre de normal bir insana da aynı konuda yayını yapyor. TV'ciler davetsiz girer eve, diğer herşey için bilet alırsınız, o yüzden çok mühim insanlar değiller... 

Hiç entellektüel yok!
Eğitimenin bir fikri olabilir. Biz saçmasapan bir ülkeyiz, hiç entellektüel yok! Bazen de hiçbir entelin kaldıramayacağı kadar program var.

Shakespeare bunları görse acından ağlardı...
Tiyatro da para yok! Çok üzülüyorlar tiyatrocular. Çok sadomoziştler... Bunu biraz şımarıklık olarak görüyorum. Biri Danimarka kralı oluyor, biri hayalet, otoparkın girişine Hamlet diye afiş asıyoruz ve sonra tiyatroya kimse gelmiyor diyoruz. Aslında işi William Shakespeare yapmış. Sonra da röportajlarında bunu anlatıyorlar. Bu delilik.. Peki niye bu kadar ağlıyorsunuz? Oyuncular ağlıyor... Bende Devlet konservatuarını bitirdim ama hiç böyle değildim. Arkadaşlarımda ne yapacağız diye düşünüyordu. Shakespeare bunları görse acından ağlardı! TV'ciler, reklamcılar kazanıyor. Sanat ile sanat olmayanı ayıralım... Show ile show businnesi yapacağım diye ayırmıyorum.

Okuldan  bazı arkadaşlarım "sen mesleğe ihanet ettin' dedi!
Okuldan bazı arkadaşlarım "Sen mesleğe ihanet ettin" diyor. Zeliha Berksoy bir kere bana niye bu işi yapıyorsun demedi.. Onu da yaparsın, bunu da... Dar kafa düşüncesiyle birşey yapamazsın. Ben Devlet Tiyatrosu'nda da çalıştım, sinemada da, show programlarında da... Tiyatro yapan arkadaşların bazıları Shakespeare'a hizmet ediyoruz diyor... S..tir git ya böyle birşey yok! Ayrıca tiyatro bayrağını ben dalgalandırmıyorum.  Tiyatroculardan bazılarını beğeniyorum, hiç ummadığım çok eğlendiriyor. Macbeth modern yorumla da yapılabilir... Bir adam üzerine çarşaf attı diye kral oldum sanıyor, biz bunu yedik mi? 

Tayming önemli..
Sanatlar size kendi zamanını bildirir. Tiyatro da kendi zamanına çeker. Tayming önemlidir. Bir dönemi hatırlatan şarkılarda sizi o zamana götürür. Seyirci kötüyse oyun erken biter, tepki iyiyse uzayabilir, yönetmen uyarır!

Kişisel gelişim boku, ne geliştik len?
Kişisel gelişimle ilgili yapılan işleri samimi bulmuyorum, ticari buluyorum. Kişisel gelişim kitabı yazanlar çıkarcılar. Bu trend Amerikadan başladı. Ne yemek lazım falan... Çıkarcılar... Kişisel gelişim boku, ne geliştik len? Bir Balzac, Tolstoy oku o zaman gör!

Kadınlar konusunda böyle değilim!
Kadınlar konusunda böyle değilim. İlk kez çocuk sahibi oluyorsun, anneanne, dede yoksa s.çıyorsun... Tiyatro da  bunun en canlı örneği. Esas canlı tiyatro bu yaşadığın deneyimler..

Ben uyuşturucu kullanamıyorum, bütün herkes kullanıyor!
Siz benim hayatımda özel bir yerdesiniz' diyen bir erkek izleyicisine "Baba gel sen beni yalnız gör!" diyen Bayülgen, 'Başkalarının sizden etkilenmesi nasıl duygular yaratıyor?' sorusuna "Normal, TV'ye çıkan herşeyden, herkesten etkileniyoruz. İnsanlardan, hayvanlardan, bitkilerden, güzel manzaralardan herşeyden etkileniyoruz. Birilerini etkilemek normal ama bu etkinin kötü birşey olmamasına çalışırım. Hani ben birilerinin gözünde Gezi döneğiyim ya birilerinin gözünde, orada da etkimi sınırlamaya çalıştım daha doğrusu kışkırtma amacına girmedim. Hani beni orada da daha çok sevsinler, daha çok tweet atsınlar diye kışkırtma tribine girmedim. Burada tabi sorumluluğunuz var TV'ye çıkan herkes gibi. Mesela ben uyuşturucu kullanamıyorum. Herkes kullanıyor. Sigara içiyorum, ona da laf ediyorlar, Güneş gazetesi duyuyor! Kullanamıyorum, herkes kullanıyor ben kullanamıyorum, ona da laf ediyorlar. Şarkıcı olsan kullanırsın. Ama TV'de kullanırsan eyvah adamlar geldi... Onun için kendime mukayyet olmak zorundayım. Sonuçta TV'ye, çocuklar da bakıyor, herkes bakıyor, bütün dünyada da böyledir! 

TV'ye çıkanlar 'GAY olmasamda iyi olur' demezler!
Jimmy Hallen gay ama Amerika da bile saklıyor, oysa çok kırıtık haretler yapıyor hepimiz anlıyoruz...
TV'ye çıkanlar şey yapamazlar hani 'Gay olmasamda iyi olur falan' demezler, bütün dünyada da böyledir ama bunun Ggylerin TV programına çıkmaması yasağına dönüşmemesi gerekiyor. Ben de o konuda çok bağırdım, kızdım aslında... Mesela Jimmy Hallen gay galiba ama saklıyor mesela, hemde Amerika'da... Ama çok kırıtık hareketler yapıyor, anlıyoruz ama söylemiyor.

Mesut Yar da sistemi değiştiremeyecek!
Mesut Yar da sistemi değiştiremiyecek. Birşeyi değiştiremez. TV bir aptallıktır, herşey TV'nin dışındadır. Kendimizi geliştirecek şey yaptığımız eserler olabilir, bir şarkı da yaparsan olur bu, bak çıldırmış, blog yazıyorum, kocamı da kendime uydurdum diyor... İnsanlara yararlı olduğunu düşünüyor, kendini gerçekleştirmiş. Kendinizi gerçekleştireceğiniz herşey TV izlerken olmayacaktır! Ha yorgunsundur, uzanırsın, uyuşuksundur, nasıl bir aptallık vardır diye bakarsın olur... TV'de haberciliği ama önemsiyorum. O konuda değerli kişiler var.

Normal insandan sanatçı olmuyor...
Normal insandan sanatçı olmuyor. Sanat konusunda üreten insanlar, aykırı insanlardır. Bütün sanatçılar ahlaksızdır derken, sanatçıysan sistemin dayattığını ahlak anlayışı reddedersin. Ve bu konularda sorular sorarlar ve bunu yapanlar gece gezer, kendi ahlak anlayışına göre yaşar. En iyi fotoğrafı, en iyi oyunculuğu, bak ne ahlaksız kişi dedikleri çeker, yapar. 

Hotel sahibi olacaksın, sonra medya yapacaksın!
18 TV devam etmiyor. Kendi paramla yatırım yaparsam HD için 50 milyon Dolar  diyor!. TV-medya ilişkileri büyük gruplarda. Başka sektörde yatırım yapıp, medyayay yatırım yapıyor. Başbakanla çatıştığı için Holdingi batanlar olabildiği gibi, Hotel sahibi olup medya yönetenler var. Akşama eve geldiğinde 'Kocacağım iyi ki bu diziyi almışsın çok güzel' diyecek... Hotel sahibi olacaksın, sonra medya yapacaksın. Filler tepinir, çimenler ezilir...

Okan yine şaşırttı...
Anadolu'da turne de maymun görmüş gibi bakıyorlar, 'Âa Okan gelmiş' diye... Doğu'ya opera götürüyorlar, zavallı vatandaşlar 'Bu da geçer' diyor içinden....
Mutfakla hiç aram yok, mutfağı sevmiyorum.
TRT'deyken birgün mayolu adamlar vardı, bende mayoluydum, sarıldım...
Fransızca biliyorum diye hocalara hava atıyordum...
Arap ülkeleri gibi LED manyağı olduk...
Sirke gibi bir şarap çok pahallı çıkabiliyor...
Birilerinin gözünde Gezi döneğiyim!
Selfie çekmek çok güzel...
Ben 50 yaşımdayım, şımarık değilim, bana ihtiyacınız var deniyorsa hemen koşarım... Gençler şımarıklık içinde!
Sesim Başbakanın sesi gibi çıkacak diye ödüm koptu... 
Eski nesiller daha entellektüel. Bende eskiyorum, Hakkı Devrim'e bağlayacağım...

İLK TATLI KURBANLARDANIM
Söyleşi sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Okan Bayülgen, "Şehir Sahnesi olsun insanlar gelsin diye uğraşmışlar. Bende bunun ilk tatlı kurbanlarındanım. Güzel bir kalabalık oldu, farklı yaşlardan insanlar geldi. Zorlu'nun Performan Sanatları Merkezi gayet güzel. Yabancı müzikaller ana sahne için geliyor, PSM'nin çevresinde ki yan sahnelerinde kullanılması, Türk sanatçılar içinde çalışmalar yapılması güzel." dedi.
Okan Bayülgen, Recep İvedik'in başrol oyuncusu Şahan Gökbakar'ı sert dille eleştirdi

HERKESİN ASGARİ MÜŞTEREKTE BİRLEŞTİĞİ ŞEY EN GERİ ZEKALI ŞEYDİR!

"Şahan Gökbakar'ın Recep İvedik serisinden çıkıp, daha doğrusu 'Ayı adam' formatından çıkıp  keyif verici birşeyler yapması lazım" dediğinin hatırlatılması üzerine Bayülgen, "Ben programımda böyle filmlerle ilgili beyan ediyorum ama röportajımda kimseden söz etmek istemem. Yani umurumda değil. Ama programımda sinemacılar geliyor, sinema konuşuluyor. İnsanların yönelimleri konuşuluyor, tabi ki orada her ürünü doğru şekilde ele almalıyız. Bu projeyi de konuşmak zorundayız. Celal ile Ceren'i izlemedim. Ama diğer seriden düşündüğümüzde genç grup için güzel bir tercih oluyor. Herkesin asgaride birleşeceği birşey oluyor tabi o kadar da geri zekalı oluyor! Herkesin asgari müşterekte birleştiği şey en geri zekalı şeydir!" diye yanıt verdi. 
En son "Şahan Gökbakar'ı sevmiyorum" dediğinin hatırlatılması üzerine Bayülgen "Ben herkesi seviyorum. Hiç öyle bir sorunum yok, onlarla mı uğraşacağım." dedi.
STUND-UP YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUM
Stund-up yapmayı düşünüyor musunuz, söyleşi biraz sanki stund-up havasında geçti diye sorulması üzerine, "Hayır stand-up yapmayı düşünmüyorum. Stand-up havasında değil, normal bir söyleşiydi. Stand-up yapacak çok iyi arkadaşlarımız var." dedi.
ŞAHAN DA ÖZGÜR!
Son dönem yapılan müzikler kulağı kirletiyor diye yorumların yapıldığının hatırlatılması üzerine, "Hayır katılmıyorum. Herkes sanat yapmakta özgürdür, herkes istediği müziği yapabilir. Şahan da özgür!" dedi.

DİZİLERİ SEVMİYORUM, YALNIZCA 80'LERİ İZLİYORUM!
Söyleşide dizileri hiç sevmiyorum dediğinin hatırlatılması üzerine, "Evet sevmiyorum. Bir tek 80'ler dizisini seyrediyorum. Akşam üstleri bazen denk geliyorum, ona bayılıyorum. Hatta bana programa da gelecekler, çok seviyorum onları. O iyi yazarlık, iyi oyunculuk..." dedi.
En çok hangi baharatları seviyorsunuz sorusuna Okan Bayülgen, "Hem doğu baharatları var, hem Afrika baharatları var." diye yanıt verdi. OLCAY ÜNAL SERT


Editör: TE Bilisim