Ivana Sert Kleopatra oldu!

Genel Yayın Yönetmenliği’ni Hülya Özerdemli’nin, Haber Müdürlüğü’nü Reyhan Durmuş’un, Görsel Yönetmenliği’ni Şerife Akyol Kurt’un üstlendiği ‘SES’ Dergisi, Ivana Sert’le bomba gibi bir röportaja imza attı. Röportajı gerçekleştiren Reyhan Durmuş’a, şimdiye kadar hiçbir yerde yayınlanmamış açıklamalar yapan Ivana,  özel hayatının bilinmeyenlerini tüm samimiyetiyle anlattı. Ivana Sert, derginin ağustos sayısına Kleopatra konseptli kapak olarak birbirinden çarpıcı pozlar da verdi. Türklerden daha Türk olduğunu ve her zaman başucunda bulundurduğu Kur’anı Kerim’i İngilizce okuduğunu anlatan modacı, ‘La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah’ kelimesini söylediğini ve bu gidişle Müslaman olacağını açıkladı. Sert, “Eski eşim zengindi ama hiçbir zaman bana pahalı çantalar, ayakkabılar, mücevherler almadı. Yani çok varlıklı yaşamadım. Boşandıktan sonra her istediğimi almaya başladım ve çok mutluyum” dedi. İnsan hayatında seksin önemli olduğunu dile getiren Ivana Sert, “Sadece kendi erkeğime seksiyim. Dolayısıyla her ayrıldığım erkek bana geri dönüyor” diye sözlerine ekledi.

 
Ses Dergisi'nden Reyhan Durmuş'un sorularını yanıtlayan İvana Sert 'Sadece kendi erkeğime seksiyim' dedi.

Kleopatra olmak nasıl bir duygu?

Güzel bir duygu. İlk defa Kleopatra oldum dolayısıyla böyle güzel bir çalışmada yer aldığım için çok mutluyum.

 

Jül Sezar, Kleopatra’ya çok aşıktı. Hiç böyle bir aşkın hayalini yaşadınız mı?

Kleopatra, Sezar’a olan aşkı için her şey yaptı. Eski eşimle aşık olarak, aşkla evlendim. Şu anda da üç aylık bir ilişkim var ve birbirimize aşığız. Kısacası aşkla ilgili hayal kurmam, yaşarım. 

 

M.Ö. Kleopatra’nın amacı tüm dünyaya hakim olmaktı. Sizin böyle bir gücünüz olsaydı, dünyayı nasıl yönetirdiniz?

 

Dünyada aç insan olmasın. Bütün dünya insanının karnı tok olsun. En kötü şey savaş, çünkü her şey savaştan geliyor. Üstelik bir ülke için siyaset çok önemlidir. Aynı zamanda kritik noktadır. Dolayısıyla, eğer dünyaya hakim olsaydım huzurlu, politikasız, zengin-fakir, sosyete ve para olmayacak. Kısacası bu gücümü, insanları sınıflandırmadan, herkese eşit davranarak yönetirdim. Ayrıca bu kadar binalar, yollar yaptırmazdım. Daha doğal daha yeşillik daha organik bir dünyamız olurdu. Yani mutlu bir ülkem olurdu. (Gülüyor)

 

ALIŞVERİŞİMİ İKİNCİ EL MAĞAZALARINDAN YAPIYORUM

Kadınlara ikinci el mağazalarından alışveriş yapmalarını tavsiye ediyor musunuz?

Kesinlikle… Hem kaliteli ürünler hem de fiyatları çok uygun. Örneğin, Taksim’de çok var. Ayrıca her ülkede ve her şehirde ikinci el mağazalarını bulabilirsiniz. Mesela İspanya da, Yunanistan da bu tip mağazalar çok var.

 

Türk kadını gibi yaşıyor musunuz?

Elbette. Kendimi Türk kadını gibi görüyorum.

 

BEN TÜRK’DEN DAHA TÜRK’ÜM

Kendinizi Türk gibi görüyor musunuz?

Ben Türk’den daha Türk’üm. Çok ülke gördüm ama hiçbir yerde Türkiye’de olduğu gibi kendimi, kendim gibi hissetmedim. Başka yerde asla yaşamam söz konusu bile olamaz. Ateşi Amerika’da doğurdum. Mesela orda doğdu, İnşallah orda da okuyacak ama orada kalamam ancak, Ateş’i yalnız da bırakamam. Onu sık sık ziyaret edip, kontrol edeceğim.

 

Röportaj: Reyhan Durmuş

Fotoğraf: Cengiz Dikbaş

Modacı: Zeynep Erdoğan

Makyaj: Burçin Göksu

Kuaför: Emrah İlbin

Mekan: Glorious Hotel İstanbul

Takı: Borsa Gold

Editör: TE Bilisim