- Barış Manço Kültür Merkezi'nde 2 sene tiyatro eğitimi almışsınız, buna rağmen dizi ve sinema oyunculuğu ile gündemdesiniz. Tiyatro yapmayı düşünüyor musunuz yine? 
Ferdi Merter'in yazdığı 'Tetikçi' adlı oyunda Furkan Palalı'yla birlikte oynamıştım. Yakında da diksiyon hocam Kayra Şenocak'ın bir oyununda rol alacağım. Eylül ayında provaları başlayacak. Tiyatroyu çok seviyorum o yüzden hep düşünüyorum. Diziyi çekiyoruz bir haftada yayınlanıyor ama tiyatroda seyirciyle birlikte oluyorsunuz ve hata yapma şansınız yok! Tiyatronun atmosferi ve heyecanı çok daha başka. 
- Sinema filminde de oynamışsınız... 
'Çılgın Dershane Kampta'yı ilk sinema deneyimim olsun diye kabul ettim. Onda da Cüneyt Arkın, Sibel Tüzün, Mustafa Topaloğlu, Alp Kırşan, Paşhan Yılmazel gibi isimler vardı. 
- Adını Feriha Koydum'da kötü bir karakteri oynadınız, Evlerden Biri'nde ise cici bir kızı oynuyorsunuz. Bu diziyle o kötü imajı silebilecek misiniz?
Feriha da evet; kötü, dik başlı, kokoş bir kızdı. Bu proje geldiğinde çok heyecanlanmıştım, çünkü insanlara sunacağınız şey çok önemli.  Bazen insanlara kötüyü oynamak yakışır, bazılarına da iyiyi oynamak yakışır. Mesela komediye yatkın insanlara drama veremezsiniz, çünkü gene bir absürt durur. Ben çok korkuyordum, acaba insanlara bunu yaşatabilecek miyim diye. insanlardan çok güzel tepkiler aldım. İnsanlar ilk bölümde 'O kötü kız imajı tamamen gitmiş!' dedi. 'Ara sıra ufak hataların var ama onlar zamanla düzelecek' dediler. Ben 'O kötü kız imajın gitmiş' sözünü usta oyunculardan duydum, bu da benim çok hoşuma gitti. O yüzden başardım, bundan da çok mutluyum. Zaten başaracağıma inanıyordum, insanlardan aldığım tepkiler de çok güzel. .
- Rolünüzden bahseder misiniz?
Orhan Kemal'in aynı adlı eserinden uyarlandı. Burada Nursen karakterini canlandırıyorum. Annesi çok frapan birisi. Biraz aşırıya kaçan bir kadın. Nursen, annesinin tam zıttı bir kadın. Annesinin yaptığı şeylerden hiç hoşlanmıyor. Tamamıyla masum olmak istiyor, tek amacı; üniversiteyi kazanıp iyi bir avukat olabilmek.
ÇAĞATAY KENDİNİ AŞTI
- Çağatay Ulusoy son günlerde kaslarıyla gündeme geliyor. 'Kaslarımla değil, oyunculuğumla gündeme gelmek isterim' diye açıklaması olmuş...
Çağatay gerçekten çok sevdiğim bir kardeşimdir. Çağatay, kendini aştı. Çok iyi oyunculuk sergilemeye başladı. Kısa bir zamanda bu kadar genç bir çocuğun başarı kazanması yüzünden insanların bir şeyler irdeleyip, uydurması çok normal. Benim için de yapıyorlardı.
SEKSİ BİR İMAJIM YOK! 
- Ceyda Ateş deyince akla 'seksi sarışın' imajı geliyor... Memnun musunuz bu imajdan?

Ben bunları çok konuşmuyorum artık.  Sürekli bu kelimelerin çıkmasını istemiyorum. Bunlardan ben çok rahatsızım. İnsanların görüşleri, kimisi öyle görüyor, kimisi masum görüyor, bunlara ben bir şey diyemem. Bunlara tepki verirsem zaten ben, ben olamam.  Benim için öyle bir imajım yok!
'CAN ADAM GİBİ ADAMDIR'
- Sevgiliniz Can Yurtsevdi hiç medyada yansıtıldığı gibi birisi değil.  Son derece kibar ve zarif bir beyefendi. 
Şunu söyleyeyim insanlar onu da yerdiler tabi ama gerçekten durması gerektiği gibi duran bir adam. Ben onun duruşuyla, tavrıyla gerçekten çok takdir ettim.  
- Yakında evleniyor muşsunuz diye duydum...
Bizim başından beri böyle bir niyetimiz var, düşünüyorduk hep. Ailelerimizle görüşüp karar vereceğiz. Can'ın ailesi beni tanıyor. Benim ailem Can'ı tanıyor. Her şey çok olumlu, Allah nasip ederse Sonbahar da olabilir.
- Müjde Ar,  birçok filmiyle kadın sorunlarına değindi, özellikle toplumun cinsel açlığını da ön plana çıkaran filmlerdi. O zamandan bu zamana 80'li yıllardan beri Türkiye bu sorunları aşabildi mi?
Bir dizide oynuyorsanız en önemli şey nedir biliyor musunuz; o diziyi öpüşmeden, sevişmeden götürmektir! İnsanların önüne sunarsanız zaten her şey olur. Önemli olan o kadar iyi bir şey yakalamanız gerekiyor ki, sevişmeden, öpüşmeden çok güzel giden projeler var. İlla ki öpüşmek, sevişmek gerekli diye bir şey yok. Ben bunlara karşıyım. Bazı şeyleri çocuklar da izliyor. Aşamadığımız şeyler tabi ki var ama bizim toplumumuz da abartmayı,  aşırıya gitmeyi çok sevdiği için de çok basitleşiyoruz. Çok basitleştiği için de ben bunlara karşıyım. Bir oyuncuysan illa öpüşüp sevişmen gerekmiyor! Sonuçta orada bir oyun oynuyorsun, gerçek hayatı yaşatmıyorsun ama insanların kafasının değişmesi lazım. Ben bu dizide bunla bunu öpüştürürsem ve seviştirirsem benim bu dizim gider ya da bunun çok iyi malzemesi olur değil! Her şey belirli ölçülerde yapıldığı takdirde çok güzel olur. Zaten sen projene güveniyorsan böyle şeylere gerek duymazsın.
ADINI FERİHA KOYDUM BİTECEK ZANNEDİYORDUM
-  Adını Feriha Koydum'dan siz ve Hazal Kaya ayrıldınız, Feriha çıkınca adı, Adını Feriha Koydum,  'Emir'in yolu' olmuş... Yeni sezon hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bunu konuşmam çok doğru olmaz, çünkü o benim 2 sene boyunca emek verdiğim bir projeydi. Biz dizinin biteceğini bildiğimiz için Hazal (Kaya) da ben de başka bir projeye imza attık. Sonra farklı bir karar alınarak dizi devam etti. Tabi ki o dizininde tutmasını isterim orada oyuncu arkadaşlarım, ekip arkadaşlarım var. Sonuçta bir sürü insan oradan ekmek yiyor, ailesine bakıyor. O dizinin de tutmasını isterim. Ben tutacağına inanıyorum. 
Herkes için hayırlısı olsun.
Röportaj: Olcay Ünal SERT / AKŞAM Gazetesi
Editör: TE Bilisim