Etiler Günaydın Restaurant’ın Genel Müdürü Süleyman Dilek’in başarı öyküsü bir hayli ilginç… Çırak olarak başladığı işyerinde kısa sürede çalışma azmiyle genel müdürlüğe kadar yükselen Süleyman Dilek “Gelenlere müşteri gözüyle bakarsan, her gelenin parasını alayım gitsinler diye düşünürsün. Biz gelenlere misafir gözüyle bakıyoruz, gelsin kendi evinde gibi yesin içsin o şekilde ağırlayalım biz onu…” diyor.
 
Biz gelenlere misafir gözüyle bakıyoruz…
 
-Sizi tanıyabilir miyiz?
-Adım soyadım Süleyman Dilek. 24 yaşındayım. 9 sene önce bu işe başladım. Kasap çırağı olarak bu işe girdim. İlk olarak Bostancı’da okul harçlığımı çıkarayım diye başladım. Lise mezunuyum. Üniversite sınavına girdim, İstanbul’da kazandım ama 3 ay tatilim vardı, 2 ay çalışayım, kalan 1 ayda da tatil yaparım diye düşündüm. Ama kasap işine bir başladım, Bostancı’da Günaydın Kasap’a, orada Cüneyt usta var; bütün ünlüler, sosyete Cüneyt ustayı izlemeye geliyordu. Eti bir keserdi, eti keserken inanılmaz bir şekilde şov yapardı. O zamanlar akşam tv de kimi görüyorsam, sabah dükkanda onu görüyordum. Meğer onu izlemeye gelmişler. Bir anda ben karar değiştirdim ve üniversite okumaktan vazgeçtim. Ben farklı yerlere gelmek isterken, Cüneyt ustayı görünce bir anda hayat hikayem değişti…
 
Kasaplığı sevdim
 
-Kasaplığı sevdin yani?
-Kasaplığı inanılmaz sevdim. Bir an ailem üniversite sınavı için ‘dersaneye gönderelim, ek takviye al’ dediler, hepsini iptal ettim, hepsini bıraktım. Sonunda dedim;  ben kasap olacağım! Erken yaşta kasaplığa başladım ve bu mesleği öğrendim. Sonra patronum Cüneyt bey, benim halkla ilişkilerimi beğendi, ‘insanlarla çok iyi anlaşıyorsun’ deyip beni salona çıkardı. ‘Salonda seni garson yapalım’ dedi. 20 yaşımda garson oldum. 21 yaşıma kadar baktım; bütün gelen insanlar bizi soruyormuş. Benden çok memnun kalıyorlar, her gelen insanlar ‘Süleyman bize baksın’ diyor! Bunun üzerine 21 yaşımda Cüneyt bey beni şef yaptı. Kısa sürede şef olduk.  Baktı ki, insanlar hâlâ beni daha üst yerlerde görmek istiyor, Cüneyt (Hasan) bey de çok memnun ayrıca ve hem ustamız hem de patronumuz! 23 yaşında da beni İşletme Müdürü yaptı. Ankara da bir Steak House açtık Arjantin Caddesi’ne. En sonunda da oranın başına getirdi beni. Orada olağan üstü işler yaptım. Bütün medya ve magazin basını benden bahsetmeye başladı. Ankara halkı çok kısa sürede beni sevdi. Biz gelenlere müşteri gözüyle hiçbir zaman bakmadık! Gelenlere müşteri gözüyle bakarsan, her gelenin parasını alayım gitsinler diye düşünürsün. Biz gelenlere misafir gözüyle bakıyoruz, gelsin kendi evinde gibi yesin içsin o şekilde ağırlayalım biz onu… Bir daha gelsin yine görüşelim, ağabey kardeş olalım gözüyle baktım hep.
 
En alttan başladık, çırak olarak başladığım dükkana genel müdür oldum!..
 
Ankara’yı bitirince yine Bostancı Günaydın var, bizim ilk kasap serüvenine başladığımız yer. Ben kasaplığa çırak olarak başlamıştım en altta, sonra oraya beni genel müdür yaptılar. En alttan başladık, çırak olarak başladığım dükkana genel müdür oldum!
-Kaç kişi çalışıyor?
-Bostancı da şu anda 45 kişi çalışıyor. Şu anda Etiler’e Türkiye’nin en iyi Steak House’ını açtık, buraya da 35 kişinin arasından beni layık gördüler. Bana ‘Etiler’e bir yer açıyoruz, oranın başına seni getireceğiz, sen bunu hak ettin’ dediler. Müthiş gurur verici bir şey tabi ki.
-Rumeli Hisarı’na da açılacakmış sanırım...
-Rumeli Hisarı’na açtık. Hisarüstü’nde daha çok köfte, döner, kebap gibi hızlı yemek yiyenler için. Rumeli Hisarı’nın hemen yanında, denize nazır, güzel bir manzara var. Orada ki kafenin hemen altında. Çok güzle bir yer 200 kişilik. Hafta sonu kahvaltı da veriyoruz.
 
BAŞARININ SIRRI, ÇOK İYİ BİR USTANIN YANINDA YETİŞMEK VE İŞİNİ ÇOK SEVMEK!
 
-Peki başarının sırrı ne sizce ?
-Başarının sırrı bana göre; çok iyi bir ustanın yanında yetişmek ve işini çok sevmek! Şu anda Cüneyt usta bana göre dünyadaki en iyi kasaplardan biri. Hâlâ da şu anda işinin başında, kendisi mezbaha gidip etini seçer. Sabah gelir dükkana, bütün şubelere etini kendi gönderir. Tek tek seçer.
-Ceyda (Ateş) hanımın arkadaşı Can Yurtsevdi’nin görevi ne?
-Can bey de bizim köfte dönerlere sonradan katılıp ortak oldu. O da genç bir ağabeyimiz. Çok çalışkan birisi. O da çalışmayı seviyor. İşini yakından takip ediyor. Hergün de kendisi işinin başındadır.
 
Murat Boz, Demet Akalın, Çağatay Ulusoy, Bülent Ersoy, Mehmet Ali Erbil gibi ünlülerin uğrak yeri ‘Günaydın Setak House’un yakışıklı Genel Müdürü Süleyman Dilek, Olcay Ünal Sert'e çok özel açıklamalar yaptı…
 
-Ünlülerden kimler geliyor ?
-Çok sevdiğim Murat Boz geliyor. Murat Boz nerden baksanız haftanın 4 günü buradadır kesin. Gelmese bile biz ona paket yollarız. Haftanın 7 günü demeyeyim de 6 günü kesin görüşürüz Murat’la. Demet Akalın gelir devamlı. Bülent Ersoy geliyor. Kendi ellerimle doyururum onu. Çağatay Ulusoy haftanın 5 günü gelir. Mehmet Ali Erbil gelir…
 
ÇAĞATAY ULUSOY GÜNDE 1 KİLO ET YER!
 
-Çağatay Ulusoy iğne yaptırarak vücut yaptı diye haberler çıktı… Ne kadar et yer günde?
-Çağatay Ulusoy günde 1 kilo et yer! Hergün spordan önce yarım kilo yer, spordan sonra da yarım kilo yer..
-Bülent Ersoy 2,5 kilo et yedi diye haberler çıktı…
-Bülent Ersoy 2,5 kilo et yemiş olabilir, biz de Rony Colomon’a yedirdik! Dünya Vücut Şampiyonu kendisi, 6 kere Dünya vücut şampiyonu oldu biliyorsunuz.Arnold Schwarzenegger 5 kere dünya şampiyonu oldu, Rony Colomon onun rekorunu egale etti, 6 kez!
-Kovboy gibisiniz böyle…
-Bu benim konseptim. Amerikan konsepti olunca da böyle tam ayak uyduralım dedik. Bu şapka Cüneyt ustamındı o da bana layık gördü. (gülüyor) Vallahi sağ olsun, bana çocukluğumdan beri sahip çıktı. Sürekli görüşürüz, akşam mutlaka arar. Hep işini takip eder.

Süleyman Dilek

-Yakışıklı olunca böyle ilgi de fazla oluyordur her halde …
-Teşekkür ederim. (gülüyor) Vallahi şu anda tamamen işime odaklıyım. Haftanın 7 günü çalışıyorum. Sabah erkenden gelip dükkanı kendim açarım, akşam kapatırım.’ Gelen insanlar da sen hiç izin yapmaz mısın?’ derler… Ben izin yaptım mı kendimi yorgun hissediyorum.
-Transfer teklifi alıyor musunuz?
-Tabi ki teklifler geliyor. Benim Günaydın ile sözleşmem var. Ben bu işi burada öğrendim, kendi dükkanım gibi sahiplendim. Gelen tekliflere, kimseyi de kırmadan sözleşmem olduğunu söylüyorum. İnşallah ömür boyu, emekli olana kadar da burada çalışacağız!
-Hedefin ne?
-Cüneyt ustayı hep kendime örnek alıyorum. İnşallah onun gibi olurum. O yolda ilerliyoruz.
-Özel hayat nasıl gidiyor?
-Valla özel hayatım şu anda tamamen işim. Şu anda sosyal hayat sıfır. Yaşım da küçük o yüzden evlilikte düşünmüyorum. Kapıdan giren herkes arkadaşım gibi, herkese ismiyle hitap edebilirim. İşimi o kadar çok seviyorum ki anlatamam…
Gelip geçici aşklar bana göre değil...

-O zaman çapkınlığa falan vakit ayıramıyorsun?
-Kesinlikle … (gülüyor) Tamamen işime odaklıyım.
-Aşık olursam ilgilenemem diye mi korkuyorsun?
-Bende ondan korkuyorum. Kız arkadaşım oluyor tabi, bazen benle beraber olmak istiyorlar; ‘yok’ diyorum, benim işim var. Çünkü işime ara veremem, kıza da zaman ayıramam. Çünkü ben işime o kadar odaklanmışım ki ağabey, kız arkadaşım olsa ona zaman ayıramam. Gelip geçici aşklar da bana göre değil zaten…
-Nereliydiniz?
İstanbul doğumluyum. Anne baba Elazığlı. Lise mezunuyum. Anadolu Üniversitesi AÖF’de Dış Ticaret okuyorum.
 
POPU SEVİYORUM..
 
-Ne tür müzikler dinliyorsunuz?
-Ben daha çok pop seviyorum.
 
-Kimleri dinlersiniz?
-Murat Boz, Demet Akalın, Gülşen, Hande Yener ve Sinan Akçıl’ı severim. Sinan (Akçıl) ağabey zaten buraya çok gelir. Bizim VIP salonumuz var. Sinan bestelerini yaptıktan sonra gelir bestelerini ilk bize dinletir.
 
MEHMET ALİ ERBİL ETE BAYILDI
 
-Ünlülerle aranız bayağı iyi o zaman.
-Bayağı iyi gerçekten de. (gülüyor) Bizi çok seviyorlar. Ben de onları seviyorum. Mehmet Ali Erbil bayağı bir geliyor. En son 1 ay önce tanıştık kendisiyle, ondan sonra etlere bayıldı, bizi de çok sevdi. Bülent (Ersoy) hanım karşıda oturduğu için daha çok Bostancı da ki şubemize gider. Ama Avrupa yakasına geçtiğinde de muhakkak uğrar yanımıza!
-Bostancı da ki yer nasıl?
-Orası tam bir okul aslında.
 
BÜLENT HANIM KASAP KADAR BİLGİLİ
 
-Bülent hanımla aranız nasıl peki?
-Bülent hanım et yemeyi seviyor çok. (gülüyor) Damak tadı gelişmiş. Ete baktı mı anlıyor, o da bir kasap kadar bilgili!
-2,5 kilo et yemiş midir?
-2,5 kilo değil de 1 kilo, 1,5 kilo yer!
-O da dalga geçti, 3,5 kilo değil 5 kilo yedim diye
-Ben hiç görmedim 3,5 kilo yediğini…
-Ata biniyor musun?
-Ata zaman olsa binmek istiyorum ama zamanım yok şu anda. Balıkesir Gönen de kendi çiftliğimiz var. Orada tamamen yerli danalar var. Atımız da var ama biniciliğe vakit ayırıpta binemedik.

-Hobileriniz neler?
-Hobilerim tamamen çalışmak… (gülüyor) Etiler de bizim dört tane dükkanımız var biliyorsunuz. Köfte döner var, Kebap var, Steak House ve burası var. Bazen arkadaşlarla gece yarısı 1, 2 gibi buluşup halı saha maçı yaparız ayda bir. Bunun haricinde play station oynarız.
-Son olarak neler demek istersiniz?
-Bence başarının sırrı sevmek diyorum! İnsanoğlu sevdikten sonra yapamayacağı hiçbirşey yok. Ben 24 yaşındayım ve kimse bana inanmıyor. Sen 24 yaşında buralara nasıl geldin diye herkes soruyor.
-Günün birinde kendi yerini açmak ister misin?
-Valla ben burayı kendi yerim gibi görüyorum. Patronlarda gelip uğramazlar, bana güvendikleri için her şey benim kontrolümde.
-Bu tür işleri yapanlar akraba oluyorlar genelde..
-Biz de akraba gibi olduk… 9 yıl oldu.  Çocukluğumu biliyorlar benim, ben onların ellerinde büyüdüm. Güveniyorlar sağolsunlar. Bizde onların güvenlerini boşa çıkarmamaya çalışıyoruz.
 
Röportaj: OLCAY ÜNAL SERT
 
Editör: TE Bilisim