Elçin'in aynı adlı romanından Beyazperde'ye uyarlanan filmde Gence hükümdarı Ziyad Han'ın Müslüman oğlu Mahmut ile Hıristiyan Keşiş kızı Meryem'in imkansız aşkını anlatıyor.
İki gencin aşkını masalsı ve fantastik bir dilde anlatan film özellikle Toygar Işıklı'nın müzikleri ve görsel zenginliğiyle dikkatleri çekiyor. Senaryosu Yerkan Kahraman ve Eşref Dinçer'e ait. Yapmcılığını 24 Kare, Salname ve Duka Film'in üstlendiği yapım 4 milyon dolar'a mal oldu.
KEREM AKÇA (Habertürk Sinema Yazarı) : Fantastik ve destansı eğilimleri olan bir iş olarak aslında saygı duyulası bir çalışma. Efekt ve görsel açıdan, prodüksiyon kalitesi açısından belli yerlerde özeni oyunculuk açısından da gösterememiş bir film. Bu sebeple de en fazla vasat bir film. Burada Fetih 1453 filmi sonrasındaki profesyonel efekt düzeyinden uğraşması açısından hakim kılıyor. Senaryo üzerinde çok fazla çalışmamışlar o yüzden oyunculukların çok başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim.
Elçin'in kitabından Beyazperde'ye uyarlandı
Elçin Efendiev siyasi kişiliğinin yanı sıra Azerbaycan edebiyatının önde gelen isimlerinden biridir. Hikâye, eleştiri, senaryo ve tiyatro yazarı olarak ülkemizde de büyük bir ün kazanmıştır. Dünyada bir çok dile çevrilen “Mahmut ile Meryem”, ise Elçin’in en etkileyici eserlerinden biri olarak günümüz aşklarının bile ilham kaynağıdır.
22 Mart'ta sinemalarda
Elçin’in etkileyici romanı “Mahmut ile Meryem” aynı isim ile 22 Mart’ta beyaz perde de izleyicisiyle buluşuyor.
Filmin konusu:
“Mahmut ile Meryem”, Azerbaycan tarihinin en parlak dönemi olan 16. yy.'da Gence'de başlayan bir hikayedir. Ziyad Han hükümdarının Müslüman oğlu Mahmut ve Hristiyan Keşiş kızı Meryem’in imkansız aşkını ele almaktadır. Meryem, hayatta babasının ona kurduğu kabuğun dışına hiç çıkmamış, hiçbir şey görmemiş, doğanın bir parçası gibi yaşayan biridir. Kendi dünyasında mutlu, masum bir kızdır. Babası onu Mahmut’tan kaçırmak için “Mukaddes Ev”e doğru bir yolculuğa çıkarır. Mahmut ise her şeyi geride bırakıp aşkının peşinden gidecektir. Ayrı ayrı çıktıkları bu yolculuk, onları hem büyütecek hem de aşklarını adeta bir destan haline getirecektir.
2013 yılının iddialı filmleri arasında gösterilen “Mahmut ile Meryem”, farklı dinlere mensup iki gencin imkansızlıklarla dolu aşkını mistik bir kurguyla beyaz perdeye yansıtıyor. Günümüzde de dil,din,ırk gözetmeksizin yaşanan aşklar olduğu gibi bir o kadar da çevre baskısından dolayı ayrılmak zorunda kalan ilişkiler mevcut. “Mahmut ile Meryem” de işte o hikayeler gibi… Biraz eski bir o kadar da yeni…Bizden birileri…
TÜRK - AZERİ ORTAK YAPIMI
TÜRK - AZERİ ORTAK YAPIMI
22 Mart’ta vizyona girecek olan “Mahmut ile Meryem” filminde Eva Dedova ile Aras Bulut İynemli filminin başrol oyuncuları olarak karşınıza çıkacak. Çekimleri Azerbaycan ve Türkiye’de gerçekleşen filmin yönetmen koltuğunda ise Aşk ve Ceza, Kuzey-Güney gibi önemli dizilerin yönetmeni Mehmet Ada Öztekin oturuyor.
Filmin diğer oyuncuları arasında, Fahrettin Manafov, Polat Bilgin, Melahat Abbasova, Mehmet Çevik, Şafak Başkaya Tomris İncer ve Şamil Süleyman yer alırken filmin konuk oyunculuklarını Cemal Hünal, Ali İl ve Hasan Kaçan paylaşıyor.
Kostümlerinden, mekanlarına, müziklerinden, dekorlarına kadar özenle ve titizlikle çalışılmış fantastik ögeler içeren masalsı bir film olan “Mahmut ile Meryem” farklı görüntü teknikleri ve kurgusuyla Türk Sinemasının kült filmleri arasında yerini almaya aday.
ELÇİN EFENDİYEV Kimdir?
Elçin Efendiev Azerbaycan Başbakan yardımcısıdır. Ayrıca, günümüz Azerbaycan edebiyatının önde gelen isimlerinden biridir. Hikâye, eleştiri, senaryo ve tiyatro yazarı olarak ülkemizde de büyük bir ün kazanmıştır.
13 Mayıs 1943'te Bakü’de doğar. Babası İlyas Efendiyev Azerbaycan'ın şöhretli yazarlarındandır. Orta tahsilini Bakü'de yaptıktan sonra Azerbaycan Devlet Üniversitesinin dil ve edebiyat fakültesine girer. Tahsilini bitirdikten sonra bilim heyetinin kararıyla Azerbaycan İlimler Akademisi Nizami Dil ve Edebiyat Enstitüsüne asistan olarak kabul edilir. 1968'de Sovyet Yazarlar Birliğine üye olan yazar, Azerbaycan Yazıcılar İttifakının idare heyeti sekreterliğinde ve Edebiyat ve İncesanat gazetesinin redaksiyon heyetinde görev alır. Hariçteki Azerbaycanlılarla kültürel ilişkileri yürüten "Vatan Cemiyeti"ne başkan olur. 1993 yılından beri Azerbaycan hükümetinde başbakan yardımcılığı görevini yürütmektedir. Aynı zamanda Bakü Devlet Üniversitesinde edebiyat nazariyeleri profesörüdür.
İlk hikâyesi 1959'da yayımlanan Elçin, 1970 yılında "Azerbaycan Bedii Nesri Edebi Tenkitte" adlı tez çalışmasıyla filoloji (dil ve edebiyat) doktoru olur. Elçin'in hikâye ve romanları Rusça, Almanca, İngilizce, Fransızca, Macarca, Arapça, İspanyolca, Farsça ve Türkiye Türkçesinde olmak üzere dünyanın belli başlı dillerine çevrilmiştir. Kendisi de diğer dillerden çeşitli eserleri ana diline çevirmiştir. Farklı üslubu ve üst gerçekçi unsurlara yer vermesiyle tanınmıştır.
Bir çok ödül kazanır. Azerbaycan hikâye ve romancılığı hakkındaki tenkit yazısı Drujba Narodov (halklar dostluğu) dergisince 1973 yılının "en güzel makalesi" seçilir. Hikâyeleri 1982'de Sovyet Yazarlar Birliğinin, yine 1982'de Nedelya haftalık dergisinin, 1983'te Literaturnaya Gazeta'nın ve 1977 ile 1984'te Smena dergisinin mükâfatlarına layık görülür.
Elçin, Azerbaycan edebiyatının yirminci yüzyılda yetiştirdiği büyük romancı ve düzyazı ustalarının başında gelir. Savaş yıllarının kargaşa ve sıkıntılarından kısmen uzak yetişmiş bir nesle mensup olarak ideolojik yaklaşımlardan daha uzak, gerçekçi ve değişik anlatım teknikleri kullanan bir edebiyat geliştirmiştir. 1960'dan sonra eserlerini vermeye başlayan çağdaş gerçekçi-psikolojik üslubun kurucularındandır. Eserlerinde çoğunlukla kent hayatı içindeki insanın sorunlarını konu edinir. Basit insanların hayatından alınmış psikolojik derinlik ve lirik bir anlatımla belirginleşmiş hikâyeleriyle çığır açmıştır. Azerbaycan’ın kadim Türk Kültürüne kayıtsız kalmamış; halk yaratıcılığının ürünleri olan hikâye ve destanları özümseyip eserlerinde usta bir biçimde işlemiştir.
Editör: TE Bilisim