Sultan aşk'a geldi ...

 Sinema kariyerimi yakında çıkacak kitabımda anlattım. Okuyanlar, 'Aaa Türk sinemasındaki gerçekler bu mu?' deyip şaşıracak

Türk Sineması'nın 'Sultan'ı Türkan Şoray'la, 'Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam' dizisinin İzmit'teki setinde görüştük. Yakın zamanda sinema serüveninde yaşadıklarını anlatan bir kitapla sevenleriyle buluşacak olan Şoray, 'Ne kadar zor koşullarda çalıştığımız anlattım. Okuyanlar, 'Aaa Türk Sineması'ndaki gerçekler bu mı?' diyecekler' yorumuyla kitabının içeriğinden ilk tüyoyu verdi.


Röportaj: OLCAY ÜNAL SERT

Teknolojinin de gelişmesiyle her şeyin yapay bir hale dönüştüğünü söyleyen usta oyuncu, 'Artık tutkulu aşklar da kalmadı. İki tane mesaj, ikinci gün beraber, üçüncü gün bitti' dedi. İşte Sultan'ın  AKŞAM'a özel açıklamaları...

- Uzun aradan sonra 'Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam' ile setlere döndünüz. Hatice Sultan'ı canlandırırken ne hissediyorsunuz?
Uzun zamandır canlandırmadığım bir karakterdi. Tarihte yaşamış bir karakteri canlandırmak bana cazip geldi. Diziler çok yorucu oluyor. Günde 18 saat çalışılıyor. O kadar çok yoruldum ki... Burada 'Nasılsa Sultan rolü; sokaklarda koşturmayacak, sarayda köşesinde oturacak. Bu nedenle de cazip geldi. (gülüyor) Kıyafetler de dizi bittikten sonra sergi yapılacak.



'KİTAP YAKINDA ÇIKIYOR'

- Dizideki genç oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
Ben aslında bu filmde misafir oyuncu gibiyim. Bunu bilerek kabul ettim, yorulmayayım diye. Diziyi genç oyuncular yükleniyorlar. O kadar başarılılar ki, hangi birini söyleyeyim! Hepsi eğitimli. Hepsi işini son derece ciddiye alıyorlar ve saygılılar. 
- Son yıllarda tarihi filmlere olan ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Bu çok iyi oldu bence... Ben okuldayken tarih derslerini severdim. Bir de üzülür ağlardım. Osmanlı Devleti'nin çöküşünü okurken çok hüzünlenirdim. Genellikle insanlar, 'Olmuş bitmiş, bilmem kaç yılında' diyor! Bu diziler bir vesile oldu ve insanların farkındalığını ortaya çıkardı. En azından bu diziyi izleyenler, Patrona Halil İsyanı'nın neden olduğunu bilmiyorlarsa onu öğrenecekler.
- Dizinin haricinde yeni proje var mı Türkan Hanım?
Yakında kitabım bitiyor....
- Hayatınızı anlatan bir kitap mı olacak?
Hayır, sinema hayatımı anlatan bir kitap olacak, özel hayatımı değil! (gülüyor). Dünden bugüne sinemada yaşadıklarımı yazdım. Ne kadar zor koşullarda çalıştığımız anlattım. Okuyanlar, o filmleri izleyenler çok şaşıracak, 'Aaa Türk Sineması'ndaki gerçekler bu mu?' diyecekler.
- Özel hayatınızla fazla gündeme gelmediniz. Yeşilçam'daki starlık anlayışı farklı mıydı?
Yok değildi... O zaman da sete gidiyorduk. Ama özel hayatım olmadı ki benim, sinema hayatım oldu. Eskiden de restorana gidiyorduk ama kapıda bu kadar çok kamera olmuyordu. Şimdi bir çıkıyorum, 15 tane kamera var.

'ALBÜM YAPACAĞIM'
- Albüm çıkaracağınız yıllardır konuşuluyor...
Allah nasip ederse onu da ölmeden önce mutlaka çıkaracağım. Bir de sesimle hatıra bırakmak istiyorum. Tek şarkı da olsa bunu gerçekleştireceğim. Bir kitap yaptım, elbiselerim duruyor, bir de sesim oldu mu tamamdır...
- Yeşilçam ile günümüzdeki set ortamını kıyasladığınızda ne gibi farklar görüyorsunuz?
O kadar değişik ki... Her şeyden önce bizde para yoktu... Dün şartlar kısıtlıydı, bugün sponsorlar var. Dün sansür vardı, bugün istediğin her konuyu yapabiliyorsun. O günlerde bu teknik olanaklar da yoktu. Şimdi Hollywood gibi... Karavanlar, arabalar, 100-150 kişilik ekiple yola çıktık. O zaman kameraman, ışıkçı ile birlikte 7-8 kişilik ekip olurdu. Yalnız bugüne kadar değişmeyen tek şey yaratıcılık. O zaman da yaratıcılık, yeni proje sorunu vardı, şimdi de var. Dünya çapında film yapmak için aslında bizim hiçbir engelimiz yok! Her tür film yapılmalı, çünkü her filmin seyircisi farklı. Sanatsal ağırlıklı filmlerde Cannes'da yüzümüzü güldüren sinemacılarımız var.
- Anneanne olmayı düşünüyor musunuz?
Yağmur benim için daha bebek. Ben sabahları onu bebek gibi uyandırıyorum. Kızımın sevgisi o kadar büyük ki daha henüz düşünmüyorum.
- Torununuz olsun istemez misiniz?
Hiç büyük konuşmayayım ama belki o da kızımdan bir parça diye çok sevebilirim, benden bir parça diye... Allah, inşallah o günleri nasip etmiştir.
- 'Sultanlığım tescillendi' başlıklı haberler çıktı. Ne diyorsunuz?
Ben öyle bir şey dermiyim hiç! Onu yazan arkadaşıma da çok kırıldım. Bunu söyleyenlere 'Estağfurullah' diyorum! Bu halkın göstergesi bir tanımlama. Böyle bir şeyi kesinlikle söylemedim. O gazeteci arkadaşımız da iyi niyetli, beni kalbinde öyle gördüğü için yazmış. Biraz kırıldım ama affettim.
Twitter'da artık ben de varım
İnternetle pek bir bağı olmadığını ifade eden Türkan Şoray bu konuda planladığı açılımı ise şöyle anlattı: 5-6 sene önce internette hesap açmıştım ama binlerce mesaj geldi. Hepsine deli gibi cevap vermek istedim ama işin içinden çıkamadım ve kapandı. Şimdi kendime ait bir twitter hesabı açmayı istiyorum. Twitter'a gireceğim. En azından o an söylemek istediğim bir şeyi oradan yazacağım. Ama zırt pırt da istemem. Çok dengeli, çok iyi kullanmak lazım onu da...
Angelina'ya hayranım!
Birleşmiş Milletler'in dünya çocuklarını korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla kurduğu yardım kuruluşu UNICEF ile de çalışmalar yürüten Türkan Şoray, Doğu'daki çocukları ziyaret etmek istediğini söyledi. Geçen aylarda Hatay'a gelen Hollywood yıldızı Angeline Jolie'ye hayran olduğunu da itiraf eden Sultan şöyle devam etti: İnanılmaz, o kadına hayranlık duyuyorum. Hem meslek kariyeri zirvede, hem sosyal sorumluluğu bu kadar üstlenip yerine getirmesi takdir edilecek bir şey...
Kaynak: Olcay Ünal Sert / Akşam Gazetesi
Editör: TE Bilisim