Türk Sineması’nın efsane ismi Hülya Koçyiğit’in TRT 2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” programının bu haftaki konuğu Koçyiğit’in “Oyunculuğa emek veren, aşkla bağlı olan ve alkışı, takdiri sonuna kadar hak eden bir aktör” dediği başarılı oyuncu Engin Hepileri oldu. Hülya Koçyiğit ve Engin Hepileri, programın hemen başında geçtiğimiz Pazar günü hayata veda eden, birçok oyuncunun olduğu gibi Hepileri’nin de hocası olan usta isim Yıldız Kenter’i andı ve onun hakkında konuştu.
Yıldız Kenter’le on beş senesinin geçtiğini belirten ve asistanlığını da yaptığını söyleyen Hepileri’nin duygusal konuşması programa damga vurdu. Hepileri programda “Törende sunuculuğunu yaptığım an en zor sahne deneyimimdi, o gün ‘Söz bitti, replikler bitti ama aşk baki’ diye başlamıştım konuşmaya bugün de öyle başlamak istiyorum” diyerek Yıldız Kenter’le olan anılarını anlattı: “Ben ne şanslıyım ki 1996 yılında onunla tanıştım ve Martı oyununda rol arkadaşı oldum. Okulu çok kırıp Kenter Tiyatrosu’na provaları izlemeye giderdim. Yıldız Hoca ‘Senin okulun yok mu?’ derdi ‘Benim okulum burası’ derdim. Bir gün bir oyuncu hastalığı nedeniyle gelemeyeceğini söyledi, Yıldız Hoca arkasını döndü ben çoktan ayağa kalkmıştım ve ilk sahne deneyimim öyle oldu, öyle başladı. 15 sene asistanlığını yaptım, yeri geldi sahnede, yeri geldi perde arkasındaydım. Merak etmesin onun emaneti bizde” derken Yıldız Kenter için özel hazırlanan görüntüleri de izlediler.
Engin Hepileri’nin hayatı ve projeleriyle devam eden programda Hepileri’nin çocukluğu, anıları, hayalleri, hedefleri, kariyerinin dönüm noktaları, sevinçleri, korkuları, eşi Beyza Şekerci ve oğlu Can ile ilişkisi konuşulurken, öne çıkan başlıklar ise şunlar oldu.
“15 yaşında figüranlık ile kendi paramı kazanmaya başladım”
Engin Hepileri, 14 yaşındayken tiyatro oyuncusu olmaya karar verdiğini söylerken babasının önce bir meslek sahibi olmasını istemesine rağmen direttiğini ve 15 yaşında Devlet Tiyatrosu’nda figüranlık yaparak kendi parasını kazandığını belirtti: “Bir oyunda ufak bir rolüm vardı anne ve babam için bir davetiye hazırlamıştım, oyuna geldiler, tiyatro hocalarım konservatuara gitmem konusunda ailemi ikna etti ve hikaye başladı dedi.
“Kamera Şakası Sandılar”
Rol aldığı projelerden bahsettikleri sırada Engin Hepileri, Emret Komutanım dizisiyle ilgili “Reytinglerde milli maçlar ile yarışıyorduk” derken ilginç bir anısını da paylaştı. Askerliğini Erzincan’da yaptığını söyleyen Hepileri “Emret Komutanım bitti ardından ben de askerliğimi yapmaya karar verdim, çok ilginçtir komutanlarım ‘Sen nereden çıktın, kamera şakası mısın?’ demişlerdi, dizi dolayısıyla da hazırlıklıydım askerliğe, yabancılık çekmedim” dedi.
“Seni Değil Kazım’ı İzledik Sanki”
Hülya Koçyiğit, Engin Hepileri’nin Kazım Koyuncu’yu canlandırdığı Yağmur: Kıyamet Çiçeği filminden bahsederken “Kazım’ı gördüğümde gözlerime inanamadım, biz seni değil Kazım’ı izledik sanki,çok taktir ettim, çok sevdim. Büyük bir cesaretti onu canlandırmak, eminim ki Karadenizliler de gurur duyuyordur seninle” derken Hepileri’de Kazım Koyuncu ile ilgili düşüncülerini, hazırlık sürecini ve set anılarını Film Gibi Hayatlar programında seyircilerle paylaştı.
“İyi Oyun İçin Dünyayı Geziyorum”
Kurucusu olduğu tiyatro.in in doğuş sürecini anlatan Engin Hepileri, oyunlarının hikayelerini de programda paylaştı. Eşi Beyza Şekerci ile birlikte dünyayı gezdiğini, tiyatro oyunlarını takip ettiğini belirten Hepileri “Oyun koymuş olmak için değil, doğru oyunu bulmak ve sergilemek için çalışıyoruz” dedi.
“Ben de hiçbir şey değişmedi”
Hayat verdiği İntikam dizisindeki Hakan Eren karakterinden de bahseden Engin Hepileri, çok severek, çok mutlu olarak canlandırdığı bir karakter olduğunu belirtirken çok iyi bir kadroyla çalıştığını da söyledi. “Hakan Eren karakteriyle birlikte daha çok tanınır oldum, insanlar arkaya dönüp baktığında ‘Aa sen bunları da yapmışsın’ derdi. Ben de hiçbir şey değişmedi aynı şekilde çalışmaya devam ettim” dedi.
Daha birçok konunun konuşulduğu Hülya Koçyiğit’in sunumuyla Engin Hepileri’nin konuk olduğu ‘Film Gibi Hayatlar’ çok özel bir bölümle 24 Kasım Pazar günü saat 12.00’de TRT2’de izleyici ile buluştu.
