Ajda Pekkan: Kürk giyenlerden nefret ediyorum!

Ömür Gedik'in Başkanı olduğu HAÇİKO Hayvanları Çaresizlikten ve İlgisizlikten Koruma Derneği ile Eyüp Belediyesi'nin arazi ve bina yapımını gerçekleştireceği Haçiko Sokak Hayvanları Yuvası ve Eğitim Merkezi'ne gelir toplamak için düzenlenecek konserde Ajda Pekkan, Ferhat Göçer, Atiye, Rafet El Roman, Yusuf Güney, Behzat Gerçeker gibi ünlü isimler sahne alacak. Sunuculuğunu Vatan Şaşmaz'ın üstleneceği geceden elde edilecek gelirle sokak hayvanları için barınak yaptırılacak. 15 Dönüm arazi üzerine kurulacak tesislerde Köpek Hoteli ve Köpek gezdirme alanı, Kedi yada Köpekler için tedavi merkezi ile Tiyatro Salonu ve Çocuklar İçin Oyun Parkı bulunacak. Anatolia System Mimarlık, Avrupa Göz, Altınbaş Holding, Koç Üniversitesi, Sheraton Hotel ve Kral TV'nin medya sponsorluğunu üstlendiği gecenin sunuculuğunu Vatan Şaşmaz yapacak. Yardım severlere gecede HAÇİKO Altın Pati Ödülü sunulacak. Biletler 150 TL'den satışa sunuldu. 

Ömür Gedik yaptığı konuşmada; "Barınak yapımı için bizimle birlikte olan tüm sanatçılara teşekkür ederim. Ajda Pekkan'ın burada olması çok önemli. Hayvan hakları konusunda benim örnek aldığım birisi. Ajda Pekkan denince Türkiye de açılmayacak kapı olduğunu ben bu organizasyonu yaparken anladım. İnşallah bu konserlerin devamı da olur." dedi.  HAÇİKO Başkanı Ömür Gedik, "Biletler 150 TL'den satışa sunuldu. Ayrıca bağış yapmak isteyenler kendi adına hayvanlar için bir yuva satın alabilecekler. Göktürk'te 15 dönüm arazi Eyüp Belediyesi tarafından bu tesis için ayrıldı. Barınağın yanında çocuklar içinde eğitim merkezi olacak." dedi.

Süperstar Ajda Pekkan Akşam Gazetesi muhabiri Olcay Ünal Sert'in sorularını samimiyetle yanıtladı...

Süperstar Ajda Pekkan "Hayvan sever insanların gün geçtikçe azaldığını görüyorum. Sevmek başka, bakmak başka, mesuliyet başka. O yüzden insanları bu konuda yetiştirmek gerekiyor. Birşeyi seviyorsan eğer herşeyin en güzelini yapıyorsun, yemek pişirmekte de, çocuk büyütmekte de, kendine olan saygında da. Sokak hayvanlarına karınca kararınca, iyi niyetimiz ve sevgimizle birşeyler yapınca manevi bir huzur buluyoruz, tatmin oluyoruz. Onlara kötü davrananları dile bile getirmek istemiyorum. Kimseye zorla sevin diyemeyiz. Ama biz sevenlere saygı gösterilsin istiyoruz, neden seviyoruz diye empati yapmalarını istiyoruz. Çünkü biz hayvanlarla empati yapabiliyoruz. Sebebine gelince onlar savunmasız, çeresiz. Bilmiyorlar, bilseler gider çocuklarını aldırırlar, bilseler bu kadar çocuk doğurmazlar, bilseler onların kızışma dönemlerinde böyle bir hata yapmazlar. En azından bazı şeyleri korunmak için kullanırlar ama bütün bunlar olamadığı için, insan olmadığı için, o mantık olmadığı için hayvan diyoruz zaten. Ama ben hayvan diyemiyorum artık. Bence canlılar hepimiz gibi, onlar dört ayaklılar biz iki ayaklıyız, tabi ki hayvan ile insanı ayrıştırıyorum ama ben o kadar çok seviyorum ki, kendimden ayrıştıramıyorum yine konu oluruz herhalde önümüzde ki hafta..." dedi. 

HAÇİKO Başkanı Ömür Gedik aradığında kafadan evet dediğini söyleyen Pekkan, "Günü önemli değil, nem varsa hemen ertelerim dedim" diyerek projeyi gönülden desteklediğini söyledi. Gedik'te bunun üzerine 'Orada ki hayvanlar bizim çocuklarımız gibi olacak. Sokaktan bulduğumuz yardıma muhtaç hayvanları mümkün olduğunca çabuk sahiplendirilmesini sağlamak için bu merkezin Avrupa standartlarında olmasını istedik. Maalesef şu anda ki barınaklara insanlar çocukları ile birlikte gidip sahiplenemiyorlar. Buraya hafta sonları ailece gidilecek yer olmasını istedik ki göz göze gelince durum çok farklı oluyor. Artık Pet Shop'larda da hayvan satılmamalı." dedi.

Ajda Pekkan; "Ajda Pekkan'ın kedisi var diye kedi alan çok insan gördüm ben. Bakamayan, sonra da o kediyi yardımcısına verip yıkatan, hayvanın tüyleri çitik çitik olmuş, hatta birkaç tanesini de ölümden ben kurtardım. Yalvararak aldım ellerinden kediyi. Allahıma diyordum ki 'Yarabbim tek taş filan hiçbirşey istemiyorum, o kediyi tek bana versinler' diyordum. O kadar üzülüyorum, yani resim olarak görüyorlar oysa en önemlisi sevmek, sevgi vermek. Benim 10 tane kedim var, yanaşmaları var, artı onlara bakanların da yanaşmaları var, fakat içim sızlıyor,  onları şu anda oturduğum yere taşımak çok istiyorum, tabi ki konforları iyi olacak birkaç ay içerisinde onları da bakıcıları ile birlikte getireceğim. Hepsi önce şöyle bir küs bakıyorlar, sonra yavaş yavaş isimlerinle çağırınca geliyorlar, ondan sonra da ayrılmak istemiyorlar. Sadece ve sadece sevgi istiyorlar." dedi.

Ajda Pekkan, "Ben ata da acıyorum, file de acıyorum. Buradan Adalar Belediyesi'ne seslenmek istiyorum. Ben çocukluğumdan beri Adalar'a hiç gitmiyorum. Orada o atlara yapılan zulümlerin, son kullanma tarihine kadar orada eziyet çektirmeleri, hiç hakkaniyet olmayan bir durum. O yüzden o manzaraları görmek istemem. Ben faytona da binmem hayatımda, Adalar veya Modalar gitmem, o manzara hiç hoş değil. Onların menopolinde böyle, bu metropolde Allah aşkına artık at mı kaldı? Koskoca Ada bu dijital çağda turizm olarak onları mı kullanıyor? Nostalji olarak mı yapılıyor, madem yapılıyor New York'ta da var parkın kenarında atlar ama ne kadar bakımlı. Orada insanlar Chrismis'ta kar yağarken yılbaşında gittikleri vakit oraya anı olarak fotoğraf çektirebiliyorlar. Ben yapmıyorum ama insanlar yapıyor. Orada ki o keyfi görünce niye bizim ülkemizde böyle değil diyorsun. Bu insanın içini sızlatıyor gerçekten." dedi.

Behzat Gerçeker; "Bizim evde de 2 tane çok güzel kedimiz var. 1 tane de köpeğimiz vardı, karışık Rus finosu. Fakat biz 5. katta oturduğumuz için evde bakmak sorun oluyor. Elimden geldiğince bu işe destek vermek istiyorum. Ajda Pekkan'ın müziği ülkenin 20 yıl ilerisinde, işini son derece seven birisi, diğer yönü de hayvan sevgisi. İşte bu yüzden Süperstar olmak çok zor!" dedi. 

Yusuf Güney; "İngiltere de sokakta bir tane sokak hayvanı göremezken, benim bir tane komşumun kedisi 1 gün dışarıda kaldığı zaman kapısına polis gidip eğer bu kedi 1 gün daha dışarıda kalırsa sana ceza keseceğiz diyor. Bunu ben Türkiye'de görmek istiyorum' dedi. Güney, "Hayvanlar süs objesi değildir! Bakabileceksek, durumumuz müsaitse hayvan barınaklarından alalım." dedi.

Pekkan "Burada Ajda Pekkan'da buradaydı geldi konuşma yaptı diye düşünmemek lazım, bu popülizmi kullanmak istemiyorum, sizde öyle yaklaşırsan, bu sevgiyi karşı tarafa daha çok hissettiririz. Öncelikle çocuklarımızı iyi yetiştirelim, ikincisi hayvan sevgisi, üçüncüsü birbirini sevmek. İnsanlar birbirlerini sevmez oldular, saygısız oldular, o hiyerarşi kalktı. Onun için bir an evvel, bütün bunlar düzelsin, tamam dünyada barış istiyoruz ama bizim ülkemiz heryerden çok farklı, onun kıymetini bilmek lazım ama o kıymet ancak, insanların önce kendisine, sonra da karşısındakine saygı göstermesiyle alakalı. Sokakta kediye, köpeğe taş atan, başında ateş söndüren nesil istemiyoruz." dedi.

Pekkan; 'Bu barınaklarda bende kalabilirim, bende yaşayabilirim' dediniz yeniden polemik oluşur mu sorusu üzerine Pekkan, "Çıkarmak isteyen çıkarır da ne olacak ki? Ana konu belli. Ben bunu her zaman söyleyeceğim, o zaman polemiğin her zaman arteli benim o zaman. Hayvan seven sizler gibi bizler gibi insanlar var, ben yine bakabiliyorum ama, 09.00-18.00 arası çalışanlar olunca bakmak çok zor, ancak birine teslim etmeniz lazım. Bakacak birinin olması lazım yoksa hayvanlar sinirli, depresif olabiliyorlar. Ben psikolog mu olacağım acaba..." dedi. 

Ajda Pekkan evinde 10 hayvanı olduğunu belirtirken, Ömür Gedik evinde 8 hayvanı olduğunu söyledi. Süperstar Ajda Pekkan, 'Ben 4-5 tane kedim vardı, bana röportaja gelen bile kediyle geliyor, onu sokağa atabilir miyim. Bir yerde kalıyor. Bir kedi görüyorum, ayağı rahatsız onu alıyorum ve bakıyorum. Keşke binlerce kedim olsa ben bakabilsem. Yoksa sadece ne şeker deyip sevmekle olmuyor, tüylerini tarayacaksın. Mama saatlerini kontrol edeceksin. Her yemekten bir lokma verdiğin zaman arsız oluyor, kendi yemeğini vermediğin zaman da masaya dadanıyor, ondan sonra da ben bu hayvanı sevmiyorum oluyor. Ona mutlaka tırmanma ağacı alacaksın. Yoksa mobilyaları tırmalıyor. Birde bunun yanında bütçe olayı var, veterineri var, aşısı var, kimliği var, o da insan gibi öyle düşünün!" diye konuştu. 

Bazı hayvanların klip ve film çekimlerinde sahibine para kazandırdığını söyleyen Pekkan; "Ağzına vur al lokmasını olmuş" dedi.

80'li yıllarda Eurovision Şarkı Yarışması'nda seslendirdiği, Petr'oil şarkısıyla Türkiye'yi temsil eden Ajda Pekkan, yıllar önce çekilen klipte atlara Mercedes marka otomobil çektirildiğinin hatırlatılıp, pişmanlığınız var mı diye sorulması üzerine; "Hayır değil! Eskiden bu kadar hassas değildim. Severdim ama sevginin ne kadar emek istediğini sonradan öğrendim. Onların bize muhtaç olduğunu sonradan öğrendim. Tekamülle ilgili birşey bu. Belli bir olgunluk dönemine geldiğinizde, tam demlenmiş olduğunuz zamanda sevginin kıymetini, hem insanda, hem çevrede hem hayvanda, arıştırmıyorsunuz, çiçekti, böcekti, yaşamın farkına varıyorsunuz. O farkındalık çok önemli, ben farkındalığımdan beri neyi sevdiğimi biliyorum. Sevmediğim hiçbir şeyle uğraşmıyorum, enerjimi alıyor! İyi geliyor bana sevmek, hepinize tavsiye ediyorum!" dedi.

Bir soru üzerine Ajda Pekkan "Bütün sanatçıların olduğu bir konser kayıdı olabilir, çocuklar için de dvd olabilir." diyerek severek konserler serisine katılacağını söyledi.

Türkiye de hayvan mezarlığı sizinle gündeme geldi, Türkiye de hayvan mezarlığı var mı sorusuna Ajda Pekkan, "Tuzla'da var ama şimdiye kadar açılmamıştı. İnsanlar şimdiye kadar fikirsel, düşünsel ve görsel olarak hazır değildi. Ama şimdi biliyoruz ki böyle bir şeye ihtiyaç var, nereye gömeceksiniz?  Bu projede yapılanlar bittikten sonra iş oraya geliyor" dedi.

Hayvan mezarlığına gömülmek istiyorum derken insanların sevgisizliğini mi kastettiniz sorusuna Pekkan, "Yoo. Benim kendime ait bir meseleydi tamamen. Hayatımda hiçbir zaman kimseyi hedef alıp, katiyen oraya birşey göndermem. Bu benim kendi düşüncem insanlar katılır katılmaz önemli değil. İçimden öyle geliyor..." dedi.

Pekkan; Geçenlerde sokakta bir arkadaşımı köpek ısırmış, niye bu tırsmış, tırsınca köpek hissediyor tabi ki. Hö, hö yapınca hayvan ne yapsın? Onların doğasında hep canım var" diyor!

Hayvan severlerden derneğinize isteyen mirasını bırakabilir mi? sorusuna Ajda Pekkan; "Onu Amerika da yapıyorlar yıllardır. Çok seviniriz bizde.  Biz bıraksak kim alır o mirası diye düşünürüm. Vermezler hayvanlara çünkü. Bir de hayvanlarla da sözleşme yapabiliyorsunuz.... (gülüyor) Allah hepimize hayrılı ömürler varsin. O hayvanlara da versin. Biz elimizden geldiği kadar onları yaşatmaya çalışıyoruz.  Biz yaşayalim ki onlara bakabilelim. Bence mantığı o. Bırakan olursa çok seviniriz. " diye konuştu. 

Siz mirasınızı bırakmayı düşünür müsünüz diye sorulması üzerine Ajda Pekkan, "Bütün mirasımı bırakmasam da bir kısmını teberru gibi bırakmak çok hoş olur! Olması da gerekir bence. Bu gruptan birkaç kişi öncü olabiliriz... Bugün sizlerinde burada olmasıya bu mirasın başlangıcıdır aslında bu.. Allah hepimize hayırlı ömürler versin, o hayvanlara da versin. Biz elimizden geldiği kadar, onları yaşatmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Geçmişte siz de kürk giydiniz, pişman mısınız diye sorulması üzerine, "Malesef kullandım, kahrediyorum kendimi. Hepsini attım zaten. Yıllar önceydi Allahtan, şimdi giyenleren nefret ediyorum! Onu tasarım haline getiren modacılardan da nefret ediyorum. Gördüğüm anda dayanamıyorum nefret ediyorum çünkü National Geograph'de baktığım zaman o hayvanlar kendi doğaları içinde zaten birbirlerini yiyiorlar, ama özellikle canlarını acıtmıyorlar bilerek kötülük etmiyorlar! Modacılar hala kullanıyorlar. Rusya'ya konsere gittim, kaldığımız hotelin içinde cam içerisinde çinçilalar var, Ruslar iyice şaşırmışlar artık, abartmışlar." dedi.

Bülent Ersoy'un 'Allah hayvanları etinden sütünden faydalanmamız için yarattı' sözlerine Ömür Gedik, 'Yaşam döngüsünde kürk giymemiz gerekmiyor, hayvanlar belki birbirlerini yiyerek yaşamını devam ettiriyorlar ama kürk giymek lüks ve insanların kendi zenginliklerini göstermek istedikleri büyük bir görgüsüzlük bence. Artık bütün dünyada böyle kabul ediliyor. Türkiye bütün bir konuda geri olduğu gibi, burada da geri kalmaya devam ediyor bazı kesimlerce. Kürk giymek zenginlik değil görgüsüzlüğün en büyük göstergesidir' diye yanıt verdi.

Ömür Gedik; "Benim deri olmayan kumaş eteğimi 1,5 hafta deri diye internette yayınladılar' deyince Ömür Gedik, Ajda Pekkan, "Öyle algılamak istedikleri için öyle algılıyorlar, niyet değişiyor. Özellikle hayvan alıp kesmek başka birşey. Türkiye de günde 5 milyon tavuk kesiliyor, sanayi olmuş artık. O zaman spesifik birşey düşünemiyorsunuz." diyor.

Yonca Evcimik neden projede yok diye sorulunca, Ömür Gedik "bu projenin devamı gelecek. O da  sonradan katılacaktır." diye yanıt verdi. 

Ajda Pekkan; "Bize Güneydoğu'da yaşayanlar örnek gösterilip, zaman zaman yanlış anlaşılıyoruz, "Bunların herşeyi bitti, açlık kıtlık, şimdi hayvanlara mı kaldı?' diye düşünenler olabiliyor ama öyle değil işte!" deyince, Ömür Gedik, "Sizler havyan severlersiniz ama insanlar için birşey yapmıyorsunuz diye çok eleştiriliyoruz. Bu proje diğerlerinin alternatif değil, biz hayvanları çok sevdiğimiz gibi insanları da çok seviyoruz..." diye konuştu. Pekkan bunun üzerine, "Bizde insan sevgisi öyle güzel doyumluluğa ulaşmış ki, artık geriye, sevginin ötesi kalmış. Yani bu bir nevi  gurmelik gibi birşey..! Tad... Daha doğrusu Hedonizm bu... Biz de bunlardan haz alıyoruz. Bugüne kadar deli gibi çalıştım ben, sadece iş iş iş, geriye hiçbir şey kalmıyor, evine geliyorsun yapa yalnızsın, yanında hayatını paylaşacağın birine ihtiyacın var bu bir hayvan olabilir, kardeşin olabilir, insan olabilir, ağaç olabilir, yemek olabilir, herşey olabilir. Hiçbir zaman sizin kötülüğünüzü istemeyecek bir dost olabilir..." dedi.

Ajda Pekkan gazeteci Olcay Ünal Sert ile.

Ömür Gedik "Bir insana hiçbir zaman sonuna kadar güvenemiyorsunuz ama bir hayvana sonuna kadar güvenebiliyorsunuz. Yapacağımız tesisler Avrupa standartlarına olacak" dedi. OLCAY ÜNAL SERT