Tarihimiz; dünya tarihinde eşi benzeri zor bulunan ve bu dünya var oldukça da zaman diliminde yerini sonsuza dek alacak bir tarihe sahiptir. Ülkeler ve toplumlar yarınlarını geleceğini teşkil eden örnekleri geçmişleriyle onur kılacak bir gurura sahip olmalıdır ki geleceğe emin adımlarla ilerlesinler.

Ne mutlu Türküm diyene ki dünya tarihinde şanlı bir geçmişi olan milletiz. Bunun değerini çok çok iyi bilmeliyiz ki bugün Türkiye Cumhuriyetine Cephe almış nerdeyse dost görünüp arkadan her an bu güzel vatanımızı bölmeye çalışan ülkeler bulunmaktadır. Şanlı Osmanlı İmparatorluğumuz zamanının en büyük deha hükümdarlarından unutulmamalıdır ki Fatih Sultan Mehmet Han bir devir açmış bir devir kapamıştır. Bugün ASYA ve AVRUPA kıtalarını birbirine bağlayan köprüler onu İSTANBUL’U fethi sayesinde sonsuza dek ayakta duracak bir zamanlar birinci dünya savaşında İstanbul’u işkâl etmiş bugünkü Avrupa topluluğuna üye ülkelerde bu dünya kültür şehrini işkâl edip geri almaya çalışmışlardır, âmâ arkalarına baka baka ülkelerine geri dönmek zorunda kalmışlardır. İmparatorluk zamanında unutulmamalıdır ki hüküm sürdüğümüz topraklar Avrupa’dan Afrika’ya oradan da Arabistan’a kadar uzanmaktaydı. Ve bu topraklar hiçbir zamanda zorbalıkla diğer medeniyetler gibi yönetilmemişti. Çünkü başlarında şanlı Osmanlı padişahları vardı.

Türkler yönettiği her toprak parçasında yaşayan insanlara yaşama özgürlüğü vermiş ve hiçbir kültürel ve dini zorbalık yapmamıştır. Bu tarih sayfalarına altın imza ile yazılan en büyük gurur kaynağımızdır.

Yaşadığımız dünya insanoğlunun varlığını hissettirmesi ve egolarının tatmininin dışa vurması sebebi ile nice savaşlar geçirmiş ve dünyayı en çok ilgilendiren savaşlarda birinci dünya ve ikinci dünya savaşları diye tarihte yerini almıştır.

Birinci dünya savaşında Osmanlı imparatorluğu müttefik devletlere yenilse de bu sadece tarihte imparatorluğun sonu, ancak yeni ve tarihte tüm ihtişamıyla kurtuluş mücadelesi veren Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları ve şanlı ordumuz sayesinde ise TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN kurulmasını sağlamıştır.

Bugün genç dinamik ve ileriye doğru enin adımlar la ilerleyen Türkiye cumhuriyeti dünya devletler topluluğu içinde emin olun birçok ülkeden daha emin adımlarla yürümektedir. Geç Türkiye Cumhuriyeti bugün 89. Yaşını kutlamakta ve 2023. De 100. Yaşını genç dinamik nüfusuyla kalkınmasıyla insana verdiği değerle dünya halklarına zulme karşı çıkarak bugün bize dost gözüken ama emperyalist devletlerin kıskanç bakışları arasında büyük ihtişamıyla kutlayacaktır.

Kimse korkmasın cumhuriyet elden gidiyor diye çünkü kimsenin niyeti cumhuriyeti yıkmak değil cumhuriyet kavramının gerçekte ne anlam ifade ettiğini anlatmaya çalışarak yaşamı yaşanılır kılmaya çalışarak bu ülkeyi yönetmektir.

Avrupa topluluğu ister bizi alsın ister almasın biz yaptığımız reformlarla bu reformları da kendi kültür ve yüce dinimizin algılarına uygun olarak yaparak yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz ve edeceğiz. Biz bugün Avrupa topluluğuna girmemize engel çıkaran Avrupa ülkeleri gibi geçmiş tarihimizde cadı diye kadın yakmadık. Biz bugün geçmişimizde savaşlarda bir ülke halkını Almanların yaptığı gibi Yahudi ırkını katletmedik bilakis Yahudi ırkına yardım ettik, Fransızların yaptığı gibi Arapları toplu katletmedik, biz bugün diğer medeniyim diye geçinen hala monarşiyi temsili olarak ta kabul eden ülkeler gibi yeni topraklara gidipte orada yaşayan o toprakların gerçek sahipleri Yerlileri toplu ölüme ya da din değiştirmeye zorlamadık.

Bugün bizimde içinde bulunduğumuz BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DENEN ama sözde olan bir topluluk var neden mi sözde sizlerde çok iyi bilirsiniz ki 5 daimi üyenin izni olmadan birleşmiş milletlerin eli kolu bağlıdır. Ve acil bu topluluğun değişime ihtiyacı vardır. Bugün dünyanın birçok kesiminde savaşlar katliamlar ve acılar varken birleşmiş milletlerin buna çare araması ve son vermesi gerekirken genel sekreteri Ban Ki-Mum 'dan Gangnam dansı izlemektedir bütün dünya.

İşte bütün yukarıdakiler açıklar ki insana verilen değer ne duruma düşmüştür.

Ülkemiz önemli bir sınavdan geçmekte ya da önemli bir süreçten. Saygı ve Sevgi her kesime olmalı ki oluyor. Kim hangi partiye ve siyasi görüşe sahip olursa olsun sunu unutmalıdır ki her şey bu güzel cennet vatanımız için. Demokrasinin anlamı çeşitliliktir ama tek millet tek vatan olgusu içinde.

ATATÜRK’Ü ASLA İDEOLOJİK BİR AMAÇ UĞRUNA KULLANMAYALIM VE ARKASINA SIĞINIPTA YANLIŞ ŞEYLER YAPMAYALIM. Cumhuriyetimizi kuran bu yüce insan tarih sayfasında zaten gelecek nesiller için yerini şimdiden almıştır. O nu her zaman sevgi ve saygıyla ve şükranla anacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ve yoktur da.

Yaşamda bazı zorluklara katlanmadan mutluluğa, refaha ve en önemlisi bir amaca ulaşmak zordur. Yapılanlar geleceğimizin teminatıdır. Son 10 yılda Türkiye cumhuriyete önemli gelişmeler kaydetmiştir bunları görmemek ve inkâr etmek çok yanlış ve üzücü olur. Bu asla unutulmamalıdır. Durmak yok yola devam güzel bir slogandır bende severim. Ama bu slogana bir şey ilave etmek isterim:

‘’yola devam ederken önümüze çıkan taşları millet ve halk olarak hep beraber toparlarsak ve bu taşları birlikte kaldırırsak geleceğimiz sönmeyen bir yıldız gibi gökyüzünde karanlık gecelerde önümüzü aydınlatacak bir ışık olarak sonsuza dek parlayacaktır’’

Sevgi Yolunuzu Aydınlatsın Saygı da bizleri birbirine bağlasın.

Erez EĞİLMEZ