Galatasaray Şampiyonlar Ligi’ne havlu atınca hedefi UEFA Kupası’na çevirmiş, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda bu kupayı 2. kez alarak müzesine götürmeyi hedeflemişti ama evdeki hesap çarşıya uymadı… Doğrusu 2-0 galibiyetten sonra 3 tane gol yiyen Galatasaray’ın savunulacak bir tarafı kalmadı…


Bu müsabaka sonrası bir kez daha düşündüm, Dünya Kupası’nda üçüncü olmuş Türk Milli Takımı ve Süper Kupa, UEFA Kupası’nı kazanan Galatasaray’ın başarılarının ardından Türk Futbolu maalesef gerileme dönemine girmiştir… Bunda da Futbol Federasyonu’nun yanlış kararları etkili olmuştur… En basitinden UEFA, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası maçlarının açık kanallardan yayınlanmasını şart koşuyor ama maalesef Türkiye’de Futbol Federasyonu şifreli kanallardan yayınlanmasına ses çıkarmıyor… UEFA As Başkanı Şenes Erzik’in de ses çıkarmaması enteresan…

TRT ve ZDF…


Hadi Türkiye Liglerinin kalkınması adına Turkcell Super Ligi şifreli yayınlanıyor, peki Milli duygularımızın uyandığı, Türk futbolu adına alınan her puanın önemli olduğu Avrupa Kupası maçları neden şifreli kanallarda yayınlanıyor? Galatasaray-Hamburg maçı İstanbul’da oynanıyor ve maalesef bu maçı Alman kanalı ZDF’den canlı izlemek zorunda bırakılıyoruz. Gerçi Almanlar iyi çalışmışlar müsabaka öncesi Türk futbolcular ve Feldkamp ile röportajları yayınladılar ama böylesine önemli bir müsabakayı keşke Türkiye’den halka açık şifresiz bir kanal yayınlasaydı… Bu tür maçların D-Smart, Digiturk gibi şifreli kanallardan yayınlanması sonucunda maalesef Türk futboluna olan eski ilgi oldukça azalmıştır… UEFA kupası müsabakası galibiyet sonrası, sevinen insanlara dahi rastlamak artık mümkün değil. Futbol da artık zengin işi oldu… Tek kanallı TRT döneminde bile Türkiye 1. Ligi yıllarca canlı yayınlandı… Çift derbi varsa dönüşümlü yayınlandı… Şimdi maalesef her şey para! Çeşit çeşit kutu alıcan futbol keyfi yapıcan… Maalesef mutlu azınlık her şeye hakim oldu!


Ahmet Kaya ve Ayrılıklar…


Ahmet Kaya ile ilgili yazıma maalesef küfürlü mesajlar geldi… Nerede kaldı Hz. Mevlâna’nın hoşgörüsü… Şunu unutmamalıyız ki insan oğlunun başına ne gelirse ayrılıklardan, hoşgörüsüzlüklerden gelmiştir… Türk, Arap, İngiliz, Kürt olmaktan ziyade ‘İyi insan’ olmak önemlidir… Atalarımızın dediği gibi de; ‘Aslını inkâr eden kâfirdir’



Ahmet Kaya’nın sanatı ile ilgili yaptığım açıklamaların politik arenaya çekilmesi beni üzdü… Zira Ahmet Kaya her şeyden önce bir sanatçı. Sanatçılar duyarlı insanlardır… Yıllar önce annesinden 100 bin TL borç para alarak ilk albümünü zor şartlarda çıkaran Ahmet Kaya, 80’li yılların sonlarında sinema salonlarında konserler verdi… O kadar azimli ve hırslıydı ki bu salonlarından Efes Antik Tiyatro ve Aspendos Tiyatrosuna uzanan pek çok önemli yerde konserler verdi…



Ali Kırca’nın sunduğu “Siyaset Meydanı” programında terörün her türlüsüne karşı olduğunu söyledi… İlk albümünü çıkarmak için de Selda Bağcan’a gittiğinde; büyük usta dinler dinlemez ‘çok ünlü olacaksın sen’ demiş kendisine… Yoksul ilk yıllarında komünistikle suçlanırken, refaha ulaştığı dönemde de protest müziği arabesk yapmakla ve ‘lümpen’likle suçlandı… Sonuçta Ahmet Kaya her dönem çok eleştirilen tartışılan ama şarkıları bir o kadar sevilen sanatçı oldu…Ahmet Kaya’dan geriye bugün; Başım Belada, Yorgun Demokrat, Kalan Kalır, Entel Maganda, Ayrılığın Hediyesi, Ağlama Bebek, Hediyem Olsun, Hani Benim Gençliğim Nerde, Saza Niye Gelmedin Söze Niye Gelmedin gibi sözleri çoğunlukla Yusuf Hayaloğlu’na ait eşsiz şarkılar kaldı…


Selda Bağcan’la yaptığımız söyleşide, “Siyasi şarkılar söyler ama siyaseti hiç sevmem” demişti, bunu da; ‘yaşanan olumsuzlukları şarkılarımla protesto ederim’ diyerek açıklamıştı… “Sivas Ellerinde Sazım Çalınır” türküsüyle herkesin haklı beğenisini kazanan Selda Bağcan günümüzde İsrail sınırları içerisinde kalan Osmanlı yadigarı Hacco Kalesi’nde konser vermiştir… Lütfen sanatçılarımızın yaşarken değerlerini bilelim… Yoksa, Aysel Gürel, Suna Pekuysal, Gazanfer Özcan, Yusuf Hayaloğlu gibi ustalar gittikten sonra “bir çınar devrildi” demesi kolay! Ali Tekintüre, Ahmet Selçuk İlkan ve Selami Şahin gibi büyük şairlerin de yaşarken değerini bilmemiz lazım… Anılarımıza sinmiş pek çok şarkıda bu şairlerimizin sözleri vardır…


OLCAY ÜNAL SERT

magazinsortie.com 20.03.2009