MAGAZİN

Nükhet Duru 'Duru Olmak' belgeselinin yönetmeni Mu Tunç'u mahkemeye veriyor!

Nükhet Duru'nun hayatından kesitler sunan 'Duru Olmak' belgeselinin yönetmeni Mu Tunç; "Nükhet Duru'ya 2 senemi verdim teşekkür bile etmedi. Ali Kocatepe ne yaşadıysa aynısını yaşadım." diyerek belgeselin Netflix'te yayınlanması için izni olmadığını söyledi. Bu sözler üzerine Nükhet Duru'dan açıklama geldi..

Yönetmen Mustafa Tunç, Nükhet Duru ile görülüyor.

Nükhet Duru’nun geçen yıl yayınladığı son albümü “Hikayesi Var”ın hazırlanma sürecini anlatan “Duru Olmak” belgeselinin yönetmeni Mu Tunç, Hürriyet'ten Sinem Vural'a verdiği röportajda belgeselin izinsiz yayınlandığını, hakkını Türkiye ve yurtdışındaki mahkemelerde arayacağını dile getirmişti. 

Nükhet Duru sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; "Gündemde işgal ettiğim yer adına, başkaları adına en çok utandığım, çok daha farklı şeyler konuşuyor olacağımıza şu satırları yazdığım için üzgün olduğum bir zorunlu açıklama... Okumanız benim için önemli. Bundan sonrası içinse hukuki sürecin başladığının altını çizerek herkese iyi akşamlar dilerim." mesajını paylaştı.

Nükhet Duru'nun basın açıklaması şöyle:

Konu bundan böyle yargı boyutuna taşınacaktır ancak Mustafa Tunç (Mu Tunç) isimli kişinin belgesel ve şahsımla ilgili iftira ve yalan dolu sözleri karşısında beni çok üzen bu açıklamayı yapmam gerekiyor…

Ben Nükhet Duru, tanıdığınız bildiğiniz Nünü; karşınıza böyle bir açıklamayla gelmekten, bu gerçek dışı suçlamaların hedefi olmaktan, müzik belgeseli konusunda sektörde yepyeni bir alana bir küçük kapı açabilecekken, ticari hırslarına beni malzeme etmek isteyen 2-3 kişinin varolmayan bir ‘emek sömürüsü’ demagojisine alet edilmekten ötürü çok kırgınım.

Mustafa Tunç'un Hürriyet gazetesindeki röportajı ve sosyal medya hesabı aracılığı ile söylediği/paylaştığı şahsıma ve belgesele yönelik sözlerinin tamamı uydurmadır, hiç bir gerçek yanı yoktur. 

Bu kişi ‘Nükhet Duru’ ve ‘Hikayesi Var’ albümü üzerine kurulu bir belgeseli (ki proje bize aittir) tek başına sahiplenmek ve 45 yıldır sanat hayatıma vermekte olduğum emeği yok saymak gibi bir hadsizlik içindedir! 

İzleyenlerin görebileceği ve gördüğünü bildiğimiz gibi belgeselde senaryo olmadığı halde montajda adını belgesele senarist yazdıracak kadar  hukuk tanımazlık edebilmiştir. ’Emekçiler yok sayılıyor’ diyen birinin kendine olmadık titirler üretmesi sektör çalışanlarının emeklerini en hafif hali ile hiçe saymaktır.


Nükhet Duru'nun albüm belgeselinde albümdeki müzikler olur, başka müzik kullanılmamalıdır yaklaşımıma rağmen benim onayım olmadan kardeşinin müziklerini belgesele yüklemiş, kardeşine de buradan iş devşirmeye çalışmıştır.

Bu belgesel, sinema filmi değildir, bağımsız film değildir. Adı üstünde ‘Hikayesi Var’ albüm belgeselidir, albüm sürecinin stüdyo görüntülerinden, 2019 yazında Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiğim konser görüntülerimden, özetle ben ve şarkılarımdan oluşan kamera kayıtlarıdır, ortada 2 yıllık aralıksız emek olmadığı gibi bu kişiyle kamera/montaj yönetmeni olarak anlaşılmıştır. 

Belgeselin içeriğinin zaten stüdyo kamera kayıtları ve albüm sürecinden oluşması gerekirken yine onayım olmaksızın belgesele pek çok alakasız görüntüler eklemek sureti ile proje/belgesel amacından saptırılmak istenmiştir.

Ortaya çıkan işin imgelemine katkısının çok düşük olduğu açıkça ortadayken sessizliğimi korumam yalnızca gençleri desteklemek içindi ki bugün itibariyle bu suskunluğa gerek kalmamıştır. Yaptığı işte bilinen (sinematografik anlamda) yönetmenlik yoktur. Bu kişinin yaptığı iş kurgu/ montaj yönetmenliğidir. Görüntüler ve röportajlar birbirine eklenmiştir.

Hal böyle iken bu kişi kendisinin yaptığı kurguda belgesele adını gerçeğe aykırı şekilde yönetmen, senarist, uygulayıcı yapımcı olarak yazabilecek kadar ileri gidebilmiştir.

Belgeselin tüm masraflarını ve maliyetini yapımcı firma ödemiştir, Mustafa Tunç'a da ücretleri ödenmiştir, tüm bunlar belgelidir, mahkemeye ibraz edilecektir. Belgeselin dijital platformda yayınlanabilecek koşullara  erişmesini de yapımcısı Evren Ercan sağlamıştır. 

Belgeselin yayını için yapımcımızın dijital platform ile anlaşması ve yayın tarihinin belirlenmesi sonrasında Mustafa Tunç'un tutumu adeta şantaja dönüşmüştür. Önce telefonlara cevap vermemiş, uzun bir süre kendisine ulaşılamamış sonra da Mustafa Tunç "dijital platformdan gelen ödemenin %40’ını bana vermezseniz yazılı izin vermem" demiştir. Son dakika taleplerini yükseltip, sözleşmesine eklemeye çalıştığı nice farklı yaptırımı olan maddeler ile de tüm birikimini ve kariyerini bu projeye harcayan yapımcımız üzerinde baskı kurmaya çalışmıştır.

Biz de bu şiddeti, bu kötülük içeren, adeta şantaja dönüşen haksız isteği reddettiğimiz için asıl emek sömürüsü kendisi tarafından ve bu noktada cereyan etmeye başlamıştır. Kötü niyetli PR çabası ise meseleyi benim açımdan katlanılmaz kılan en büyük unsurdur.

Kendisine teşekkür edilmemesinden bahsetmesi ayrıca abes olup; belgeselden söz edildiği her mecrada adını geçirmediğimiz tek bir yayın ya da röportaj olmadığı gibi kendisine süreç içinde bir çok kez ve farklı mecralarda defalarca kez teşekkür edilmiştir. Bahsettiği PR sürecinde kendisine ulaşmaya çalışılmış ancak kendisi bu sürecin dışında kalmak istediğini çok sert ve keskin bir şekilde yazılı ve sözlü olarak ilgili ekip arkadaşlarımıza beyan etmiştir.

Bu iş ahlakından yoksun kişi hızını alamamış "Dijital platform gelirinin tamamını istiyorum, yoksa medya ve basında Nükhet Duru aleyhine konuşacağım" diyerek tehdit etmiştir.  Ancak karşısında her zaman emeğin, emekçinin yanında durmuş, çalıştığı herkesi her zaman mutlu etmeyi bilmiş, çünkü bunu önemsemiş bir insan olarak benim durduğumu ve bu ucuz hareketlere prim vermeyeceğimi hesaba katamamıştır. 

Belgeselin (Dijital platforma yüklenen dışında) 1 kopyası dahi elimizde yoktur, Mustafa Tunç master ve kopya kayıtları ne yapımcıya ne de bana teslim dahi etmeyerek kayıtlara el koymuştur! 

Burada mağdur kimdir? Dürüstlükten, iş ahlakından bu kadar uzak davranırken öte yandan medya ve basında mağdur rolü oynamak nasıl bir tuhaf kişilik halidir ?

Ben proje için bu kişiyle anlaştığımda ve bugünlere kadar uzanan süreçte en az 4- 5 kişi beni bu kişi konusunda uyardı "sorunsuz hiçbir işi yoktur, imza işini erteler, iş bittikten sonra başta konuşulan ücreti unutur, 5 katını ister, bu güne kadar kimlerle çalıştı ise hepsinde sorun oldu” dediler, ben bu dostların sözünü dinlemedim, genç bir insana şans vermek istedim. Üzüldüğüm diğer nokta da bu….

Konu artık yargı boyutuna geldiği için bundan başka açıklama yapmayacağım, konuyla bundan sonra avukatım Aydın Kurban ilgilenecektir. 

Saygılar, sevgiler,

Nükhet Duru

Nükhet Duru basın açıklamasını sosyal medyadan da paylaştı... İşte 5 sayfalık o döküman: