Türk filmlerinin unutulmaz yönetmeni Metin Erksan’ın 1963 yılında 14. Berlin Film Festivali'nden "Altın Ayı" ödülüyle dönen SUSUZ YAZ filmindeki rolüyle sinema kariyerini başlatan, filmleri dünyanın pek çok ülkesinde gösterilen Türk sinemasının ödül kraliçesi Hülya Koçyiğit, SRP İstanbul’un düzenlediği Paris'te Türk Sinemasıyla Randevu’nun onur konuğu olarak Fransız sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.<br /> <img src="/images/upload/gelin1.JPG" width="239" height="211" alt="" /><br /> SRP İstanbul'un, T.C. Paris Büyükelçisi Sayın Hakkı Akil’in ev sahipliğinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğini alarak 28-30 Kasım tarihlerinde gerçekleştireceği “Paris’te Türk Sinemasıyla Randevu”nun onur konuğu, Türk sinemasının ödüller kraliçesi Hülya Koçyiğit olacak.<br /> <br /> "Paris'te Türk Sinemasıyla Randevu", şehrin kalbinin attığı dünyanın en ünlü bulvarlarından biri olan Champs Elysees üzerinde yer alan UGC Normandie sinemasının Mercedes salonunda, 28 Kasım, 2014 Cuma günü muhteşem bir gala gecesiyle perdelerini açacak. UGC Normandie Mercedes salonundaki bu çok özel gecede, Türk Sineması'nın kraliçesi Hülya Koçyiğit, T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'ten "Onur Ödülü" alarak Fransız ve Türk sinema seyircisini selamlayacak.<br /> <div style="text-align: center;"><img src="/images/upload/hulya kocyıgıt-1.jpg" width="506" height="800" alt="" /></div> Ömer Lütfü Akad'ın Gelin, Düğün, Diyet üçlemesinden Gelin ile Paris sinema seyircisiyle buluşacak olan Hülya Koçyiğit'in filmleri Yunanistan, İran, Mısır, Lübnan, Cezayir gibi değişik ülkelerde gösterildi. "Derman" 5 kıtada oynatılan, "Kurbağalar" ise yabancı televizyon kurumlarına satılan ilk Türk filmi olarak sinema tarihimize geçti.<br /> <br /> "Paris'te Türk Sinemasıyla Randevu"da gösterilecek olan Ömer Lütfü Akad'ın 1973 yılında çektiği Gelin, Hülya Koçyiğit'in başrolleri Kerem Yılmazer, Kahraman Kıral, Ali Şen ve Kamran Usluer ile paylaştığı Gelin filmi sinemaseverlerle buluşacak. 1973 yılında Adana Altın Koza Film Festivali'nde en iyi film ödülünü alan Gelin'de, Anadolu'dan daha iyi yaşam koşulları için İstanbul'a gelen kalabalık bir ailenin, bu büyük kentin yaşam pratiği karşısında eski değerlerini yitirip çözülmesi anlatılıyor.