Hukukçular ise Tayyar’ın TV8’de konuk olduğu Erkan Tan’ın programındaki sözlerinin aksine görüş bildirerek Yıldırım’ın 3’üncü yargı paketinden yararlanamayacağını ya da kısmen yararlanabileceğini savundular.<br /> <strong><br /> “BAŞINDAN BERİ SUÇUN İŞLENMEDİĞİNİ SAVUNDUK”</strong><br /> <br /> Aziz Yıldırım’ın avukatı Prof. Dr. Avukat Köksal Bayraktar, bugüne kadar isnat edilen suçun işlenmediğini savunduklarını belirterek, “Biz avukatlar olarak bu tartışmaya girmeyiz. Olayda zaten çete yok. Biz başından beri bunu savunduk. Yargıtay da bunu tespit edecek. Ekonomik suç ya da şike yönünden ise şike sahada belli olur. Telefon görüşmesi şikenin delili olamaz. Biz hep bunu söyledik” dedi.<br /> <br /> Aziz Yıldırım’ın, 3’üncü Yargı paketinden yararlanıp yararlanamayacağına dair hukukçular şunları söyledi:<br /> <strong><br /> “YASAL HİÇBİR DAYANAĞI YOK”</strong><br /> <br /> İlhan Ekşioğlu’nun avukatı Prof. Dr. Ersan Şen:<br /> “6352 sayılı Kanun’da 3 yıl gibi bir düzenleme yok. Düşünceyi açıklama hürriyeti, su, elektrik, doğalgaz kaçakçılığı gibi suçlarda bir erteleme var ancak bunun dışında ertelemeye ilişkin başka bir düzenleme yok. Özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının da bu davaya bir etkisi yok. Kendisinin söylediğinin yasal hiçbir dayanağı yok. 6352 sayılı kanunun lehe uygulanır bir yanını görmüyoruz.”<br /> <br /> <strong>“ŞİKE VE TEŞVİK’TEN VERİLEN CEZA ERTELENEMEZ”</strong><br /> <br /> Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Spor Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör:<br /> “Kısmen yararlanması mümkün olabilir. Ancak yargılama süreci devam ediyor. Yargıtay’ın değerlendirmesinin sonucuna bakmak lazım. Şu anda sadece tahminde bulunmuş oluruz. Ayrıca 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un gereğince şike ve teşvik suçlarından verilen cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez, verilen hapis cezası da ertelenemez. Bu madde, 6222 sayılı kanunun içinde yer almaktadır. Ancak çete veya başka suçlara ilişkin bir cezası varsa bunlara dair bir erteleme olabilir belki.”<br /> <br /> <strong>“3’ÜNCÜ YARGI PAKETİNDEN YARARLANMASI MÜMKÜN DEĞİL”</strong><br /> <br /> Avukat Ali Rıza Dizdar:<br /> Mahkeme bir hüküm verdi. Çete ile ilgili de bir hüküm verildi. Çete suçu ortadan kalkmadı. Hukukçu olmayan arkadaşların beyanatlarına ehemmiyet vermemek lazım. Ağzı olan herkes hukuk konusunda ahkam kesiyor. Böyle bir şey yok. 3’üncü yargı paketi çete suçlarını ortadan kaldırmadı. Ağır Ceza hakimleri bile yasaya ilişkin yapılan başvurulara dair kararlarında “6352 sayılı kanunla 5237 sayılı TCK’da CMK’da tutuklu sanıklar lehine düzenleme yapılmadığından, suçun katalog suçlar oluşu göz önüne alındığından, CMK 109’da yapılan değişiklik şartlarına uymadığından tahliye taleplerinin reddine” diye karar vermişlerdir. Ağır ceza hakimleri, “3’üncü yargı paketinin TCK ve CMK’ya uygun değildir” diyor. Maddi bir olaydan dolayı beraat etmesi farklı, bu paketten yararlanması farklı. Bu paketten yararlanması mümkün değil.”<br /> <br /> <strong>“ŞİKE VE ASKERİ SUÇLAR DA ERTELEME KAPSAMINA ALINMALI”</strong><br /> <br /> İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer:<br /> Bazı kişiler yararlanmasın diye kanun yapılmaz. 3’üncü yargı reformu paketinde, basın yoluyla özel hayatın gizliliğinin ihlali, hakaret, iftira, müstehcenlik, çocuk pornosu, sırların ifşası, örgüt propagandası, elektrik hırsızlığı gibi birçok suçla ilgili erteleme, yani bir anlamda af getiriliyor. Bu suçların bir çoğunun hapis cezası üç yıldan fazla. Buna karşılık daha hafif suçlar, kapsam dışı bırakıldı. Bu anayasanın eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Şike ve askeri suçlarda da erteleme mümkün olmalı. Komisyonda bu yöndeki önerimize rağmen, bu suçlar kapsam dışı kaldı. Anayasa mahkemesine başvurulduğu takdirde ertelemenin kapsamını genişleten bir iptal kararı verilmesi yüksek bir ihtimaldir.”<br /> <br /> <strong>“YARGIYI ETKİLEMEYE YÖNELİK”</strong><br /> <br /> Tayyar'ın, Yıldırım'ın hukuki süreci ile ilgili yaptığı açıklamalara Yıldırım'ın avukatlarından Faik Işık ise sert tepki gösterdi.<br /> Tayyar'ın sözlerinin yargıyı etkilemeye yönelik olduğunu değerlendiren Faik Işık, "Bir milletvekilinin yürümekte olan bir davayla ilgilenmesi üzerine bu kadar vazife midir?” diye sorduktan sonra "Bir siyasi hareketin içinde bulunan hiç bir unsur, bu kadar saygısızca ve hoyratça hangi davalardan nasıl sonuç çıkacağını, davalar hakkında etkili olacak şekilde partinin tüzel kişiliğine ambargo altına alacak şekilde açıklamalarda veya davranışlarda Şamil Tayyar kadar sınırları aşan bir tutum sergilememiştir. Şamil Tayyar önce kendisi ile ilgili 5 davayı ve bunlardan en sonuncusunu örnek olsun diye kamuoyuna açıklarsa hepimize hukuk açısından faydalı bilgiler vermiş olacaktır" dedi. <br /> <br /> Faik Işık sözlerine şöyle devam etti; "Şu anda yüksek seçim kurulunun milletvekili adayı olmasında ve seçilmesinde hukuki sakınca görmediği 3 değişik siyasal partiden 8 milletvekili sadece yargılanıyor olmaları sebebiyle hukuken izahı oldukça sorunlu bir tarzda yemin dahi ettirilmezken, sabıka kayıtlarında pek çok erteleme bulunan veya yargılamaları milletvekili dokunulmazlığı sebebiyle yapılamayan ancak TBMM'de milletvekili olan kişilerin durumunu bir kez daha gözden geçirmesinde büyük fayda var" dedi.<br /> <br /> AKP Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar'ı dokunulmazlık zırhına girmekle de suçlayan avukat Faik Işık, "Meclisteki yasa çalışmalarına katkısı veya meclis genel kurullarında yasa yapma süresi esnasında kürsüye çıkıp ciddi açıklamalarda bulunması beklenirken, gazetecilik veya yorumculuk adı altında dokunulmazlık zırhı arkasında beyanatlarda ve suçlamalarda bulunmak hiçbir politik harekete onur kazandıracak bir durum değildir" dedi. <br /> <br /> (Kaynak: Ayşegül USTA/Toygun ATİLLA/İSTANBUL - Hürriyet Gazetesi)<br />