Dünya müziğine girecek, örnek verilecek şeyler yapılmaya çalışılıyor, ama dünyada bunu çok iyi yapan müzisyenler ve dünyaca büyük firmalar var. Biz biraz da tereciye tere satma derdindeyiz, bu konuda da diretiyoruz. Hâlbuki geleneksel müziğe ve geleneksel öğelere biraz daha önem verilse çok iyi olacak. Bu asimilasyon politikası çok vahim, zurnayı kullandığınızda “bu hoş değil” deniyor, bu durumda da geleneksel müzikten uzaklaşmak zorunda kalıyor müzisyen. Bu tablo biraz içler acısı bir tablo yaratıyor. Gönül ister ki biz dünyaya geleneksel müziğimizi daha iyi pazarlayalım, ya da geleneksel müziğimizi oluşturan nağmelerle, makamlarla o tınılarla da seslenelim. Örneğin İspanyollar bunu yapmışlar, Flamenko türünü pazarladılar ve biz o tür müziği ve gitarı sevdik. Ama biz alaturka müziğimizi kullandığımızda Türkiye popüler müzik camiası ve medyası “hayır o türü yapma” diyecek cüretti buluyor. Buna cüret diyorum çünkü sanatçıya hayır sen bunu böyle yapma da poplaştır basitleştir demek ve müdahale etmek hak ve cüret konusudur."
Editör: TE Bilisim