<div style="text-align: left; "><span style="font-size: 16px; "> <b style="color: rgb(34, 34, 34); "><strong>Hürriyet Gazetesi’</strong>nin <strong>Kelebek</strong> ekinde yazan ve <strong>Medya Tava</strong> isimli internet sitesinin ortakları arasında bulunan <strong>Cengiz Semercioğlu</strong>, Hürriyet Gazetesi’ni karıştırdı.</b> </span></div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); text-align: left; "><span style="font-size: 16px; "><b>Her şey; aralarında çok sayıda sanatçının ve gazetecinin bulunduğu 12 kişilik bir kafilenin, <strong>2012 Londra Olimpiyat Oyunları’</strong>nın meşalesini taşımak için Londra’ya gitmesiyle başladı.<br /> Bu meşaleyi Olimpiyatlar’ın başlayacağı tarihe kadar sekiz bin kişi taşımış olacak…<br /> Bunların yedi bini İngiliz…<br /> Geriye kalan bin kişi; çeşitli ülkelerden seçilen<strong> “medyatik”</strong> isimler…<br /> İşin ilginci; bu isimleri dünyaca ünlü elektronik firması olan <strong>Samsung </strong>belirliyor…<br /> Sadece belirlemekle kalmıyor; hepsini lüks uçaklarla Londra’ya götürüp beş yıldızlı otellerde ağırlıyor ve değerli hediyeler veriyor…<br /> Çünkü Samsung, <strong>2012 Londra Olimpiyat Oyunları’</strong>nın tanıtım sponsoru…<br /> Samsung bu iş için Türkiye’den de 12 kişiyi geçen hafta Londra’ya götürdü…<br /> Ekipte sanatçı<strong> Meltem Cumbul</strong> ve <strong>Harun Tekin’</strong>in yanı sıra iki de gazeteci bulunuyordu:<br /> <strong>Cengiz Semercioğlu</strong> ve ekonomi yazarı <strong>Şelale Kadak</strong>…<br /> Cengiz Semercioğlu yurda dönüşünde nasıl meşale taşıdığını ballandıra ballandıra yazdı ve gazetesi de manşete taşıdı…<br /> Buraya kadar bir sorun yokmuş gibi görülebilir.<br /> Sorun; Semercioğlu’nun bugünkü yazısıyla başladı.<br /> Kelebek’in bu dinamik yazarı, tuttu, bugün <strong>“Bana IPhone’u bıraktıran telefon”</strong> başlıklı bir başka yazı kaleme aldı.<br /> Çıktığı günden nasıl bir<strong> IPhonecu</strong> olduğunu, çıkan her yeni modelini aldığını yazdı…<br /> Sonra sözü Samsung’un <strong>Galaxy S3</strong> modeline getirdi ve şöyle devam etti:<br /> <strong>“Üç gün kullanır, vazgeçerim dedim. Fena halde yanılmışım.<br /> Yüzde 37 daha büyük ekran (IPhone’dan daha ince olduğu için taşınması zor değil), önemli miktarda yüksek ekran çözünürlüğü, fotoğraf makinesi de daha iyi… Samsung Smart’ı var, film izliyorum durmadan…<br /> Bugüne kadar Android’in yapılmış en iyi telefonu bu…<br /> Son bir haftadır yeni oyuncağım.<br /> Iphone’dan daha fazla vakit geçirmeye başladığımı fark ettim Galaxy S3’le…<br /> Bir şely daha fark ettim:<br /> Etrafımdaki birçok IPhone kullanıcısının elinde Galaxy’i görmeye başladım son dönemde…<br /> Dedim ki öyleyse bu sefer olmuş, Iphone’a ciddi bir rakip gelmiş…”<br /> <br /> <span style="color: rgb(255, 0, 0); ">HÜRRİYET İLKELERİ</span><br /> </strong>Tamamen<strong> “marka reklamı”</strong> kokan ve <strong>“haksız rekabete neden olan”</strong> bu yazı, gazete basılmadan önce kimsenin dikkatini çekmedi.<br /> Ama bugün birçok okur Hürriyet’in Yazı İşleri’ni şikayet yağmuruna tutunca, ortalık karıştı.<br /> Şikayetler yazının bütün gazete çalışanlarının uymakla zorunlu olduğu <strong>Hürriyet ilkelerine</strong> aykırı olduğu noktasında odaklandı.<br /> Böyle olunca da herkes, <strong>Cengiz Semercioğlu’</strong>na uygulanacak <strong>yaptırımı </strong>beklemeye başladı.<br /> Bakalım Hürriyet, ilkelerinden taviz mi verecek; yoksa <strong>“reklamcı”</strong> yazarının kulağını mı çekecek!<br /> <br /> <span style="color: rgb(255, 0, 0); "><strong>GALAXY’İ SATIN MI ALDIN?</strong></span><strong><br /> </strong>Bu arada ben de Cengiz kardeşime birkaç basit soru sormak istiyorum:<br /> İstediğin marka telefonu kullanabilirsin elbette… Ama merak ediyorum; o <strong>“üç beş gün kullanır, sonra atarım”</strong> dediğin Galaxy’i sana, sizi Olimpiyat meşalesi taşımaya götüren Samsung firmasının yöneticileri mi <strong>hediye etti?<br /> </strong>Eğer böyleyse; maddi değeri hayli <strong>yüksek</strong> olan böyle bir hediyeyi almayı <strong>neden reddetmedin</strong>?<br /> Hadi aldın; peki, yılların gazetecisi olarak bu yazıyı yazarken <strong>elin hiç mi titremedi?<br /> </strong>Ve bir soru daha:<br /> <strong>Sen bir telefon karşılığında beleş yazarsan</strong>, gazetenin reklamı servisinin çalışanları da köşe yazısı yazmaya mı başlayacak?<br /> <br /> <strong>VAROL ERSOY</strong></b></span></div>