Kadın-erkek ilişkilerine cesur ve sivri bir bakış açısıyla yaklaşan oldukça tartışılan;<strong> ‘Yatağımdaki Yabancı’, ‘Bana Sırtını Dönme’, ‘Aşk Meclisi’, ‘Pirüze’,</strong> <strong>‘İncir Kuşları’</strong> gibi defalarca baskısı yapılan çok sayıda romanın yazarı <strong>Sinan Akyüz,</strong> katıldığı söyleşi akşamında samimi açıklamalarda bulundu. Yıllarca birlikte çalıştığı kadınlara, filminin çekileceği romanı<strong> ‘Piruze’ye,</strong> internet dünyasına bakışına ve sanat filmi yapan yönetmenlerle, okur kaygısı gütmeyen yazarların ortak noktalarına ilginç yorumları olan Akyüz’ün söyleşisi GÖRSAK (Görsel Sanatlar Akademisi) bahçesinde gerçekleşti…<br /> <img src="/images/upload/sinan akyüz1.JPG" width="280" height="355" alt="" /><br /> <strong><span style="color: rgb(255, 0, 0); "><br /> Otuzuna kadar kadınlar erkeklere, otuzundan sonra ise erkekler kadınlara çektiriyor!</span></strong><br /> ‘Ömrümün çoğu kadınların arasında geçti ve samimiyetle diyebilirim ki, biz birbirimizi asla anlayamıyoruz!’<br /> <br /> Gazetecilik ve dergicilikten gelen ve yıllarının kadınların arasında geçtiğini dile getiren Akyüz, ‘Biz erkekler kadınları anlayamıyoruz. Kadınlar da bizi. Benim yıllarım dergide ve çoğunluğu kadınların arasında geçti. Romanlarıma konu olan kadın karakterlerinin birçoğunu çok iyi gözlemledim. Ve sonu, biz birbirimizi asla tam olarak anlayamayız! Kadın - erkek ilişkilerinin otuzlu yaşlarından öncesinde kadın belirleyicidir ve erkeğe çok çektirir. Otuzların sonrasında da kadın ne yazık ki erkeğin elinden çok çeker. Ve farkında olan ve ne istediğini bilen kadın ise otuzlarından sonra ne yazık ki yalnızdır! Türk kültürü için söylüyorum bu böyledir. Kadının doğurganlığı 27 ile başlar ve otuz beşine geldiğinde, çocuk için geç kalınacağını düşünür ve o zaman da erkek korkuları ve kaçma dürtüsüyle hareket eder. Bu otuz beşinde bir kadınının çekici bulunmadığı, istenmediğinden değildir. Bu erkeğin kaçışıdır ve köşeye sıkışmasıyla ilgilidir. Sonrasında da bu dengeyi kendinden 10 yaş küçük kadınla birlikte olarak kurmak ister. Bu böyledir’ açıklamasında bulundu.<br /> <div style="text-align: center; "><strong><span style="color: rgb(255, 0, 0); "><img src="/images/upload/sinan akyüz_önder paker (GÖRSAK).JPG" width="450" height="646" alt="" /><br /> <span style="color: rgb(128, 0, 128); ">Sinan Akyüz, Önder Paker</span><br /> <br type="_moz" /> </span></strong></div> <strong><span style="color: rgb(255, 0, 0); "> İnsanlar İnternette yaşananları ne filmlerde görmek ne romanda okumak istiyorlar!</span></strong><br /> 14 Şubat’tan bu yana internet sayfasına girdiğini ve kendi adına açılan sayfalarda, kendisinin adını kullanarak ‘kız ayarlayanların’ olduğunu öğrenen Akyüz, ‘Benim internette geçirecek ne zamanım ne de böyle bir isteğim hiç olmamıştır. Sadece okur yorumları ve soruları için 14 Şubat’tan bu yana sayfama girip, yorumları okuyup, soruları yanıtlamaya çalışıyorum. Ancak buna da çok vaktim olmadığı ve yeni romanımın üzerinde çalıştığım için profesyonel çalışacağım bir arkadaşımla bu işi götüreceğim. Ama şunu iyi biliyorum ki, internet başka bir dünya. Ve insanlar orada başka bir hayat yaşıyorlar. Ve aslında orada yaşadıkları hayatı ne romanlarda okumak ne de filmlerde, dizilerde görmekten hoşlanmıyorlar. Ben hiç internet üzerine yazmadım, yazmam da! Sıcak yaşanır gerçek hikâyeleri kaleme alıyorum. Ve aslında ne dizilerde ne filmlerde ne de romanlarda internet dünyası pek kullanılmıyor, bunu görüyorum’ dedi.<br /> <span style="color: rgb(255, 0, 0); "><strong><br /> Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz Şahan Gökbakar’dan daha çok kazanıyor!</strong></span><br /> ‘Piruze’ romanının film olması için çeşitli yapımcılarla görüşen ancak bu konuda titizlendiğini açıklayan Akyüz, Türkiye’deki sanat-gişe sinema filmleri ve çok satılan ve satışı düşünmeyen edebiyat yazarları ile ilgili yönelik şu açıklamalarda bulundu;<br /> ‘Ben Piruze için titizleniyorum. Çünkü Balkan sınırlarında bu işin çekilmesi büyük bütçeli işler. Ve olacaksa güzel ve tam olsun istiyorum. Ve şunu görüyorum, Türkiye’de sanat filmi yapanlar, gişe filmi yapanlardan daha çok kazanıyor. Mesela sanat filmi yapıp festivallere katılanlar emin olun o ‘ödül’ etiketinden sonra filminin satışını düşünüyor. Edebiyat eseri yazıp, ben sadece okuruma ulaşayım diyen yazarların birçoğu yayınevlerine gelip D&R’larda kitabım şu kadar satılmış! Diye yayınevlerinden hesap soruyor. Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz gibi yönetmenler Şahan Gökbakar’ın gişe filminden daha çok para kazanıyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Türk edebiyatı ve sineması kazansın ama bu tip şeyler oluyor bilinsin!’<br /> GÖRSAK’ın sosyal etkinlikleri için oluşturduğu GÖRSAK+1 YAŞAM KULÜBÜ, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca Yaz etkinlikleri sürpriz sanatçı ve yazarlarla devam edecek.<br />