“Ulusal Kanal ve Aydınlık’a yönelik baskınları, meslektaşlarımızın evlerinde yapılan aramaları ve gözaltı uygulamalarını kınıyoruz. Bu girişimler ülkede var olan sansür ve oto sansürün yeni bir örneğidir. Halkın bilgi edinme hakkına indirilmiş yeni bir darbedir. 64 meslektaşımızın cezaevlerinde tutulduğu bir dönemde ülke insanı üzerinde yaratılmak istenen korku ve tedirginlik ikliminden, hak haberciliği yapan, araştıran, irdeleyen, sorgulayan gazetecilerin asla etkilenmeyeceğini ve mücadelelerini sürdüreceği bilinmelidir. TGC olarak, iktidarı ve muhalefeti ile tüm siyasetçilerden dileğimiz cezaevlerine gazeteci tıkan, düşünceyi ifade özgürlüğünü engelleyen bir ülke imajından kurtulmak için ivedi olarak parlamentoda önlem almaları ve çağdaş bir demokrasinin gereklerini yerine getirmeleridir."