Mankenliğin yanı sıra oyunculuk ve sunuculuk da yapan Koç, şöhretli yıllarını geride bıraktı. Sakin gözlerden uzak bir hayat süren bir dönemin 'Mankenler Kralı'ydı.

Şu anda eski günlerinden uzakta emekli hayatı yaşayan 64 yaşındaki Engin Koç mankenlik serüvenini şöyle anlatıyor:

''Galatasaray'ın voleybol takımında oynarken, Nişantaşı'nda yaşadığımız apartmanda komşumuzun kızı mankenlik okuluna gidiyordu. Bana da Saklambaç Gazetesi'nin mankenlik yarışmasından bahsetti. 17 yaşında yarışmaya katıldım.

Ajda Pekkan, Cüneyt Arkın, Seyyal Taner, Sezen Cumhur Önal’ın jüri üyesi olduğu 500 kişinin katıldığı yarışmada 'Mankenler Kralı' oldum. Ondan sonra da Başak Gürsoy’un modellik ajansıyla çalışmaya başladım. Yabancı koreograflarla çalıştım, dünyanın pek çok ülkesinde podyuma çıktım.''

50'ye yakın dizi ve filmde rol aldığını ifade eden Engin Koç, oyunculuğa ise yönetmen Temel Gürsu sayesinde adım atmış. Emekli manken, Gülşen Bubikoğlu ve Bülent Ersoy’un başrollerini paylaştığı 'Sıralardaki Heyecan' filmiyle ilk kez beyazperdede rol almış.

Hülya Avşar, Serpil Çakmaklı, Harika Avcı ve Banu Alkan gibi isimlerle kamera karşısına geçen oyuncu, İbrahim Erkal ve Emine Ün ile rol aldığı ve hem filmi hem de dizisi çekilen 'Canısı'nın kendisinde farklı bir yeri olduğunu söyledi.

"ÇOK PARA KAZANMADIK"

Engin Koç, "Ne mankenlikten ne de oyunculuktan çok para kazandım. Aç kalmadık, açıkta da kalmadık ama şimdiki gibi çok büyük rakamlar cebimize girmedi. Yapımcılar üzerimizden çok para kazandı. Zamanında keşke parayı sevseydik ve meslekten daha çok para kazansaydık" diye konuştu.

"EMEKLİ MAAŞIM İLE GEÇİNİYORUM"

Emekli maaşıyla geçindiğini söyleyen Engin Koç, "Şişli'de babamdan bir ev kaldı, kira ödemiyorum. Ufak tefek bir yerlerden gelirim oluyor. Bir şekilde geçiniyoruz" dedi.

Üç kez nikah masasına oturan oyuncu, "İlk eşim Hollandalı, ikinci eşim ise Fransız'dı. Bu evliliklerim bir yıl sürdü. Onlar Türkiye'de yaşamak istemeyince birlikteliklerimiz sürmedi ve boşandık" şeklinde sözlerini sürdürdü.

"EŞİMLE İNTERNET ÜZERİNDEN TANIŞTIK"

Eşi Pınar Koç ile bir internet sitesi üzerinden tanışan emekli manken, "Kafa yapımız uydu ve aramızdaki ilişki ilerleyince de 2011'de evlendik. 11 yaşında Burak adında bir oğlumuz var" dedi.

"O YILLARDA YAPTIĞIM HER ŞEYİN ARKASINDAYIM"

1988 yılında 'Kadınca Dergisi'ne verdiği çıplak pozun hatırlatılması üzerine Engin Koç şunları dile getirdi: Rahmetli Duygu Asena, derginin genel yayın yönetmeniydi. Kendisini çok severdim. 'Cahil cesareti' demeyelim de o dönem mankenliğin gereği buydu. O yıllarda yaptığım her şeyin arkasındayım.

Memleketi Sivas'ta bir köy evi yaptığını da sözlerine ekleyen Engin Koç, zaman zaman buraya giderek İstanbul'un karmaşasından kaçtığını ve köy hayatını sevdiğini dile getirdi.

Engin Koç, 'Sektörden görüştüğünüz birileri var mı?' sorusuna ise, "Çok görüştüğüm kimse yok. Yusuf Azuz ve Merve İldeniz ile zaman zaman görüşüyorum" yanıtını verdi.

Mankenlik döneminde yüksek sesli ortamlarda bulunduğu için Engin Koç'un iki kulağında da yüzde 40'lık bir işitme kaybı olmuş. Emekli manken, işitme cihazı kullanıyor.

Gönül Yazar: Geceleri yalnızlıktan ağlıyorum Gönül Yazar: Geceleri yalnızlıktan ağlıyorum

Oyunculuğu bırakmadığını açıklayan Engin Koç, yapımcılara sitem ederek "Oyunculuğa ve foto modelliğe her zaman açığım ama teklif gelmiyor" diye konuştu.

"İÇ DÜNYAMDA BİR YOLCULUKTAYIM"

Şimdilerde İstanbul Kurtuluş'ta yaşayan Engin Koç, spiritüellik eğitimleri aldığını söyleyerek, "Kendi iç dünyamda bir yolculuktayım. Nereden gelip, nereye gidiyorum. Bu dünyada ne yapıyorumun araştırmasındayım. 1999'dan beri bu yolculuğun içerisindeyim" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Habib Babar - Önce Vatan