Türkiye pazarlama ve iletişim endüstrisini, dünyanın en yaratıcı zihinleri ve işleriyle buluşturmayı hedefleyen Brand Week Istanbul, üçüncü gününde de farklı konu ve konukları ağırlamaya devam ediyor. Mucize Doktor’un başarılı oyuncusu Taner Ölmez’in de konuk olduğu ve Türkiye’de su meselesinin tartışıldığı oturum ve farklı disiplinlerde ezber bozan kadınlara dikkat çekmek üzere sekizinci kez düzenlenen Fark Yaratan Kadınlar günün en dikkat çekenleri arasındaydı. Brand Week Istanbul’un üçüncü gününde en önemli konu başlıklarından biri Türkiye’de su meselesiydi. Türkiye’yi bekleyen su krizini ve neler yapabileceğimizi konuşmak üzere Reckitt Benckiser Hijyen Pazarlama Direktörü Tarık Bayar ve Oyuncu Taner Ölmez Brand Week Istanbul sahnesindeydi. Bayar sözlerine Finish’in su tasarrufuna dikkat çekmek için başlattıkları Suyuna Sahip Çık projesinden bahsederek başladı:“Her 100 evin 87’sinde bulaşık makinesi var. Bulaşık makinesi zamandan tasarruf sağlamakla birlikte sudan da tasarruf sağlıyor. Biz bu projeye başlamadan önce tüketiciler ne bunun ne de Türkiye’nin, su kıtlığının eşiğinde bir ülke olduğunun farkındaydılar. 10 ila 20 yıl arasında bir sürede Türkiye su kriziyle karşı karşıya kalacak. Hâlâ evlerin yüzde 22’sinde elde yıkama yapılıyor, yüzde 42’sinde bulaşıklar sudan geçirilerek makineye konuyor. Bunu yaparak 240 milyon ton su kaybı yaşıyoruz. Bu, orta büyüklükteki bir gölü 10 kez dolduracak miktar değerinde. Son 30 yılda 10 gölümüz kurudu. Kuyucuk bunlardan biriydi. Bu gölü geri getirebilmek için bir kampanya başlattık ve iki yıl sonra gölü suyla buluşturduk.” TANER ÖLMEZ "ROL MODELLER OLABİLİRİZ" Kuyucuk projesinin yüzü Ölmez, projeye dahil olduktan sonra yastığa başını rahat koyduğunu ifade ederek, bir oyuncunun hayatında anlamlı işler yapma meselesine dair şunları paylaştı: “Oyunculuk bir adım yukarı çıkıp bir şeyler anlatma meselesi. Bize ve geleceğimize iyi gelecek projelerde olmamız gerekiyor. Ben işimi samimiyetle yapıyorum. Tek sermayem de bu. Medyatik gücümüzü iyi şekilde kullanmak istiyorum. Rol modeller olabiliriz.” “Yapay zeka sayesinde fikirlerle oynayabiliyoruz” Tiny Giant’ın kurucu ortakları Kerry Harrison ve Richard Norton’un katıldığı, “Yaratıcı Zeka Hakkında Merak Ettiğiniz Ama Sormaya Çekindiğiniz Her Şey” başlıklı oturumda yapay zekanın tuhaf ve ilgi çekici dünyası tartışıldı. Harrison ve Norton, yapay zeka çalışmaları ile ilgili örneklere değinirken; “Yapay zekanın katmanlı bir dünyası var. Aslında yapay zeka ile sadece teknoloji üretmiyoruz; fikirlerle oynayarak yenilerini planlıyoruz. Bugün sunulan her şeyin yüzde 90’ı hiçbir işe yaramıyor. Biz de aslında bu yüzde 10 içerisinde yer almaya çalışıyoruz, en azından öyle umuyoruz. Yapay zeka sizin daha verimli olmanızı sağlıyor. Yeni bir şey denemek, otomasyon sistemlerini kullanmak bir insanın hayal edebileceğinden çok daha fazlasını sunuyor. Dünyaca ünlü Nutella markası, İtalya’da yaklaşık 2 milyon kavanoz tasarımı üretti. Duyduğunuzda inanamıyorsunuz değil mi? 2 milyon kavanozu insan gücü ile üretmek oldukça zor. Ancak, algoritmaları ve yapay zekayı kullanarak bunu çok daha kısa sürede yapabilirsiniz. Nutella da insan tasarımlarını yapay zeka üzerine kodlayarak 7 milyon tasarım ortaya çıkmasını sağladı. Bir diğer örnek ise şöyle; Tiny Giant’ın markalarından biri için festival küratörlüğü yapan bir yapay zeka geliştirdik. İki insan küratör, bir de yapay zeka ile binlerce alternatif konuşma ortaya çıktı ve yapay zekanın belirlediği tartışmalar kamusal alana taşınmış oldu” dedi. “10 yıldan daha az zamanımız kaldı” “Yerlilerin Sesine Kulak Ver!” oturumunda, Reckitt Benckiser Hijyen Pazarlama Direktörü Tarık Bayar, bu zamana kadar UNESCO, Dünya Ekonomik Forumu ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere birçok örgütte yerel tarım ve su kaynaklarının korunması yönünde mücadele veren Çevre Aktivisti ve Coğrafyacı Hindou Oumarou Ibrahim ile bir araya geldi. İklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün artarak gözlemlendiği ve toplumlar üzerinde daha yıkıcı sonuçlar doğurduğu günümüzde, ortak bir paydada buluşmak ve ülkeleri bu gidişata karşı birleştirmek için neler yapılabileceği konuşuldu. Doğanın, insanın her ihtiyacına cevap verebildiğinin altını çizen Ibrahim, iklim değişikliğinin fiziksel etkilerinin artarak görülmesiyle birlikte, kendi yaşadığı çevrede deneyimlediği değişimleri izleyicilerle paylaştı. Doğduğu topraklarda yer alan ve Afrika’daki sayılı temiz su kaynaklarından olan Çad Gölü’nün, yalnızca son 10 yıl içerisinde yüzde 90 oranında buharlaştığının altını çizen Ibrahim, bölgede 40 milyona yakın yerli halkın yaşadığını da belirtti. Yerli halkın çobanlık, çiftçilik, balıkçılık gibi uğraşlarla doğadan geçimini sağladığını ve ay sonu alacakları bir maaş yerine, yağış miktarına göre hayatlarını sürdürdüklerini belirten Ibrahim, azalan doğal kaynaklar için yerli halkın savaşmak zorunda kaldığının da altını çizdi. Tükenen ve azalan kaynakların, yerli halkın sosyal hayat yapısını da değiştirdiğini vurgulayan Ibrahim, erkeklerin kaynak bulabilmek için göç etmek zorunda kaldığını ve bunun sonucu olarak da bölgede erkeğin rolünün kadın ve çocuklara düştüğünü ifade etti: “O kadınlar, benim kahramanlarım. Onlar yenilikçi, çözüm üretici. Çok küçük bir kaynağı topluluk için büyük bir şeye dönüştürüyorlar.” Yerli halkın teknolojiye sahip olmasa da doğanın bilgisine sahip olduğunun üzerinde duran Ibrahim, yerlilerin bilgisinin gezegenimiz için çok önemli olduğunun altını çizdi. Tüm insanlar için hayati önemde olan bu bilginin, bilimsel bilgi ve teknoloji ile bir araya getirilerek iklim değişimi konusunda daha efektif adımlar atılabileceğini de ifade etti. İnsanların cep telefonlarındaki bir uygulamadan hava durumuna bakabildikleri günümüzde, yerli halkın hava durumu bilgisini bulutların rengi, konumu ya da rüzgarın ne yönden estiği gibi detaylar ile öğrendiğini belirtti. İnsanın doğa ile olan ilişkisinin acilen değiştirmesi gerektiğini ifade eden Ibrahim, iklim değişiminin daha sert sonuçlarının gün yüzüne çıkması için insanların on yılının bile kalmadığını vurguladı. Tüm toplumların birlikte hareket etmesinin öneminin de altını çizen coğrafyacı ve aktivist, gelecek için umutsuz olmadığını ifade ederek, umudun birlikte hareket etmekle yeşereceğini vurguladı. “Türkiye’nin tarımda başaramadığı tek şey pazarlama ve markalaşma” Toprak ve Özgürlük: Anadolu’da Yeni Rekorlara Doğru oturumunda söz alan ve bugün yılda 50 milyon ciro yapan bir şirketin sahibi olan Çiftçi Sencer Çolakoğlu, Brand Week Istanbul’un üçüncü gün konuklarındandı. Uzun yıllar yurt dışında eğitim aldıktan sonra Türkiye’ye dönen Çolakoğlu “Türkiye’de verimsiz bir çiftçilik var ama bu değişebilir. Türkiye’nin tarımda başaramadığı tek şey pazarlama ve markalaşma. Bugün beyaz peyniri sahiplenip pazarlayamadığımız için dünya “feta cheese” olarak biliyor. Oysaki Anadolu coğrafyasının 200-250 çeşit peyniri var. Van otlu peyniri, Kars kaşarı bugün dünyanın en kaliteli peynirleri arasına girmeli. Yeter ki kaliteli ham maddeye ulaşım çoğalsın“ dedi. Kurucusu olduğu Feyz Akademi’nin bu işe ilgi duyan insanlara kendi bildiklerini aktardığı kâr amacı gütmeyen bir sistem olduğunu aktaran Çolakoğlu, çiftçiliğin aile hayatını seven biri için çok büyük bir şans olduğunun da altını çizdi: “Bir kere şehirde yaşamıyorsunuz, bir çiftlikte ailenizle yaşıyorsunuz. Üstelik bize her gün Pazartesi, her gün Pazar. Nereden baktığınızla ilgili…” Elif Boyner. Fark Yaratan Kadınlar 2020 Marka, iş ve yaratıcı dünya başta olmak üzere farklı disiplinlerde ezber bozan kadınlara dikkat çekmek üzere sekizinci kez düzenlenen Fark Yaratan Kadınlar seremonisi bu yıl ilk kez online ortamda gerçekleşti. Yekta Kopan’ın MediaCat Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan’a eşlik ettiği seremoniye ödül kazanan kadınlar ilettikleri videolarla katıldılar. Seçki kapsamında bu yıl altı farklı kategoride 10 başarılı kadın lider belirlendi. Buna göre Columbia Üniversitesi Earth Institute, Center for Sustainable Development Kıdemli Araştırmacısı Dr. Özge Karadağ Çaman ve Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş Global; Akbank Strateji, Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce ve Garanti BBVA Müşteri Çözümleri ve Dijital Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Işıl Akdemir Evlioğlu Marka; Tribal Worldwide İstanbul Kreatif Direktör Güldeniz Şeşen Bilginer Yaratıcılık; Google Türkiye, Pazarlama Lideri Işıl Heves Pazarlama, Havas Istanbul Genel Müdürü ve Havas Creative Group Chief Integration Officer Ceren Çubukçu Reklam; Gazeteci Nilay Örnek, TV8 Genel Müdürü Aslı Çini Yaşaroğlu ve The Walt Disney Company Türkiye Medya Birimi & Pazarlama & İletişim ve Kreatiften Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Burçin Gülşen İçağasıoğlu Medya kategorisinde Fark Yaratan Kadınlar ödülünün sahibi oldu.