Aynur Haşhaş'ın YouTube'da 2 milyon 304 bin 28 kez tıklanan "Meyhaneci" adlı eseri, Fransa'da yeni vizyona giren 'La Femme du Vème' adlı filmin müziği olarak kullanıldı. Filmi izleyen Fransızlar da ona 'İstanbul'un Edith Piaf'ı adını taktı. Değeri ününden yüksek yerde duran bu kızımızla bir MOLA şart oldu dedim, onu size ilginç hayat öyküsü ve tarzıyla sunmaya kavillendim. Okuyun, önce şaşırıp, sonra seveceksiniz bu yaman kızı.
 
Seni elin Fransız sinemacısı ta Paris'ten bulmuş da bizim televizyoncular, gazeteciler niye bulup sunamadı acaba?
Savaş Abi 10 yıl önce beni ilk kez sen programa çıkarıp; Sabah'taki köşene yazmıştın ya. O gün bugün ulusal basında göründüğüm budur. Sanırım hayat tarzım, duruşum, müzik meselesinde kafama taktıklarım çok örtüşmüyor alışılanlarla.
 
Aynur Haşhaş 

FRANSIZLAR BAYILDI
 Fransız filmi nisan ayında Türkiye'de gösterime girecek ve patlama yapacaksın sanırım. Nasıl oldu bu iş? Nasıl buldu seni Fransızlar?
Geçen yılın başlarıydı. Bir e-mail geldi. Adam kendini tanıtıyor, "Ben YouTube'da etnik müzik araştırması yaparken sizi dinledim. Ekibime de dinletince hepimiz hayran kaldık. Hele 'Meyhaneci' klibinize bayıldık. İzin verirseniz filmimizde kullanacağız" dedi. Elbette kabul ettim.
 Seni de mi çağırdılar film setine?
Hayır. Paris'te bir sahne daha eklemişler. Strasbourg Saint Denis semtinde Türk mekânları, türkü barları falan varmış. Onlardan birinin kapısına kadar başoyuncuyu getirip sonra içeri girmiş gibi klibi yayınlıyorlar. Eklenen sahne bu yani.
 
"PARAYI PAYLAŞTIM"
 Hem prestij hem maddi imkan bu sana...
Evet ama ben para meselesi sorulunca "İstemem" dedim. "Bunun onuru yeter" dedim. Çok şaşırdılar ve hoşuna gitti adamların. Yasa gereği telif ödemek zorunda olduklarından sembolik bir para yolladılar 2 bin lira kadar. Ben çok evvelden bu şarkıyı yazan Hüseyin Kaçıran'la Osmaniye'de tanışmıştım. Harabe halde evindeki sefil halini görüşüp çok üzülmüştüm zamanında. 3 gün ağlamıştım durumuna. Bu para geldiğinde Kaçıran çoktan rahmetli olmuştu. Torununun bu yılki okul masraflarına katkı olsun diye büyük bölümünü yolladım, bir kısmını da ihtiyacı olan ozanlarımızla paylaştım. Son yüz lirayla da şarap peynir gecesi yaptık ailece.
 
Parayla pulla işim yok diyorsun...
Abi, ben doğma büyüme Okmeydanı kızıyım. Malum hem sol siyasi yapılanma, hem Alevi çevre biraz farklı kılar Okmeydanı çocuklarını. Bireysellik azdır bizim tarzımızda. Paylaşmaktır önemli olan. Kısacası ben kendi halinde, dünyasında serseri bir dervişim.
 
Mitinglere, yürüyüşlere korsanlara katıldın mı? Kimseye söylemem söz...
(gülerek) Kadın dayanışması konusuna katkım oldu sesimle. "Dört bir yana haber salsam öldü desem inanır mı? Dağlar bana geri verin Kadir'imi Sinan'ı mı" marşını okudum. Benden o kadardı yani.
 
HAŞHAŞİLER'DEN...
 Nurhak Ağıtı diyorsun. Zamanında epey okumuşluğumuz vardır valla. Şimdi pek çok kişi "Bu Savaş Efendi Mola'yı Aynur Haşhaş'la vermiş de kim bu Haşhaş? Ne garip soyadı" der. Kimsin sen kızım?
İstanbul'da doğdum dedim ya. Babam kömür dağıtımı yapılan kamyonları kullanırdı. 2 kız 2 erkek kardeşiz. Sesim çocukken keşfedildi. Semt düğünlerinde, ilkokul etkinliklerinde sahneye çıkardım. Bayılırdım şarkı türkü söylemeye. Sonra İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'na girdim. 7 yıllık müzik eğitimi süreci. Derleme, araştırma, halk oyunları ve semahlarla ilgili çalışmalar yaptım. Bu alanlarda uzmanlaştım, hoca oldum. Haşhaş soyadımızda Haşhaşi soyundan geliyor.
 
DAĞ TAŞ ANADOLU
 Hiç evlenmedim diyorsun. Yavuklu, gönülde yatan aslan durumu nedir?
Bizler aşksız sevdasız yaşayamayan gönül insanlarıyız abi. Elbette sevdiceğim var. Kısmet bakalım, sen de davetlimiz olursun düğün günü.
 
Tek başına bir kız dağ bayır gezip nasıl kaynak kişi aradı Anadolu'da?
Ben deli doluyum abi. Kimseden korkum, çekinmem yoktur. Zaten Toroslar'a, Cilo'lara, Zigana'ya, Binboğa'lara gidip köy, kasaba dolaştığımda 20 yaşında bir genç kız bir başına konuk olmuş, bayıldılar. Nerede bir aşık, ozan, dede, ağıtçı kaynak kişi varsa ziyaret ettim. Onların ürettiklerini ve tarayıp dokuduklarını birlikte değerlendirerek gönül yolculuklarına yarenlik etmeye çalıştım. Kayda alarak arşiv oluşturdum. Nida Tüfekçi Hocam çok gurur duyardı benimle. Arif Sağ, Belkıs Akkale, İzzet Altınmeşe gibi ustalarla ortak çalışmalar yaptık epey.
 
"Dün ve Gün" vardı senin bir de "Yar Sesi". Onları çok dinlemekten bantlar bozulmuştu.
Sağol abi. Lütfen sen de dinle bu 'Meyhaneci'yi, seveceksin. Youtube'da 2 milyon 304 bin 28 kereyle tıklanma rekoru kırdı valla.
 
La Femme du Vème filmi hakkında her şey
Amerikalı yazar Tom Ricks, hakkında çıkan bir skandaldan uzaklaşmak ve hayatını yeniden yoluna koymak için Paris'e gelir. Margit adında gizemli bir kadınla da tanışır ve bir an aralarında karşı koyamadıkları, tutkulu bir çekim başlar. The Stringer, Last Resort gibi filmleriyle tanınan Polonyalı sinemacı Pawel Pawlikowski'nin yazıp yönettiği film Douglas Kennedy'nin ilk kez 2007 yılında basılan romanından uyarlandı. Başrollerde Ethan Hawke ve Kristin Scott Thomas yer alıyor...
 
Röportaj: Savaş Ay
Editör: TE Bilisim