- Yeni albümünüzün adı '2 Tek'... Neden böyle bir isim koydunuz?
İlk alaturka albümümün adı 'Sek' idi. Bu da ona kafiyeli ve biraz da mizahi olsun istedim. Dost meclislerinde iki tek atılsın diye bu adı koydum.
- Arabesk albümünden (Has Arabesk-2010) sonra sanat müziği albümü çıkarma fikri nereden geldi?
Müzik hikayem içinde her yeni tarz benim için oyunculukta canlandırdığım bir rol gibi aslında. Bir karakter gibi... Çünkü canlandırma yapıyorum esasında. Bu beni heyecanlandırıyor. O müziğin derinine inmek ve onu analiz etmek, onun şifrelerini çözmek ve onu hayata geçirmek çok eğlenceli bir süreç benim için. İki albüm arasına çok uzun zaman koymayı sevmiyorum. Aslında şu an tango albümü hazırlıyoruz, fakat o uzun sürecek ve üzerinde bayağı çalışılması gereken bir proje olduğu için klasik şarkıları seslendirdiğim '2 Tek' bir can oldu bizim için. Yeni bir kan, heyecan, sevinç hali...

RAKI MİLLİ İÇKİMİZ
- Siz de iki tek atar mısınız?
Atarım tabii... Bizim milli içkimiz rakıdır. Ve onunla birlikte yapılan müzik; Türk müziğidir.
- Bazı festivallerde alkol tüketimi yasaklanınca konser alanları değişti...
Yasaklar insanları daha fazla provoke eder. Neyi yasaklarsanız, onun tüketimi artar. İnsanlara nasıl içmeleri gerektiğini öğretmenin, yasaklamaktan daha doğru bir yöntem olacağını düşünüyorum. Bütün dünyada alkol bir şekilde tüketiliyor ama bu bir kültür halinde hayata geçtiği zaman, zarar verici olmayabiliyor. İçki içenler vahşileşir diye bir şey yok!


Şevval Sam, Olcay Ünal Sert'in sorularını samimiyetle yanıtladı

Topraklar benim demiyorum, bu topraklara aitim diyorum!

- Suriye'de yaşanan olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Buralarda oynanan oyunlar, sadece bu topraklara değil bu dünyaya zarar veriyor. Mars'ta yeni bir hayat arıyorlar ama elimizde var olan bu cennetin kıymetini bilmediğimiz müddetçe tarihte hep acılar yaşanacak. Savaşla barış olması imkansız, tarihte hiçbir zaman böyle bir şey olmadı; savaşarak barışa ulaşılmaz. Büyük kaynaklar var, petrol var; orada egemen güçlerin gözü var... Para ve iktidar için bu savaşların çıkması  insana olan umudu da kıran bir şey. Silaha ayrılan para, dünyada açlığı tamamen bitirecek bir meblağ.
- 29 Eylül'deki konserinizin adı 'Toprak Kokusu'...
Gerçekten bu toprağın kokusuna, renklerine, kültürlerine, sesine aşık bir insanım. Topraklar benim demiyorum, ben bu topraklara aitim diyorum. Ve bu topraklardan geçmiş bütün medeniyetler, ezgiler, sesler, sözler, beni bütün hücrelerimden yakalıyor. O yüzden bu topraklardan geçmiş seslere dair, böyle bir konsept hazırladık. 'Toprak Kokusu' derken bu bazen tango oluyor, bazen kanto oluyor, bazen türkü oluyor, bazen arabesk oluyor, bazen alaturka oluyor. Gözünüzü kapattığınız zaman işte bu toprakların kokusu dediğimiz şarkılardan oluşan bir konsept hazırladık. Farklı sazlar, farklı yöreler, farklı sesler olacak. Birtakım sürprizlerle çok şık bir konsept olacağını düşünüyorum.
26 alaturka eser 
- '2 Tek'te hangi şarkıları seslendirdiniz?
Çok sevdiğim şarkıları okudum. 'Ayrılık Yaman Kelime', 'Gezdiğim Dikenli Aşk Yollarında', 'İndim Havuz Başına', 'Bir Demet Yasemen', 'Elveda Meyhaneci', 'Ada Sahilleri' gibi  26 eser var... İnsanlar tatile çıkarken, dost meclislerinde ya da deniz kenarında bu şarkıları dinleyip keyif yapsınlar istedim.
- Orhan Gencebay'ın 60. yılı için çıkardığı albümde de yer aldınız...
'Kahrolayım' adlı şarkısını okudum. Galiba 'Leyla ile Mecnun' filminde okumuş. 'Hala seni ilk gün gibi sevmiyorsam kahrolayım' diyor.
Aşk organik bir şey
- Aşk hayatınızla pek gündeme gelen biri değilsiniz...
Çok fazla sosyal bir insan olduğum söylenemez. Kalabalıklarda, popüler mekanlarda boy gösteren biri değilim. Kaçtığım da söylenemez gerçi, paylaşmayı sevdiğim dostlarımla kendimi ait hissettiğim mekanlara gidiyorum, orada da magazin muhabirleri olmuyor. 
- Özel hayatınızda birisi var mı?
Var ama kimseyi ilgilendirmiyor bu.
- 'Aşkın özgürce yaşanmadığını' söylemiştiniz...
Birbirine sarılmış iki genç linçe uğruyorsa, yaşanmıyor demektir! İnsanlar kendilerini dürüstçe ifade edemedikleri için aşkların da dürüstçe yaşanmadığını düşünüyorum. Aşk mutlu olmak içindir ama hiçbir şey nihai değil. Sağlık da gençlik de öyle. Aşk organik bir şey, ne kadar emek verirseniz o kadar uzun yaşar.

Siyasete girip kirlenmek istemiyorum
- Siyasete atılmayı düşünüyor musunuz? 
Hayır. Benim önümde daha güçlü bir şey var o da müzik. İnsanları bir araya getirip kaynaştırması açısından, müzik siyasetten çok daha güçlü. Siyaset çok kirli, kirlenmek istemiyorum!
DİNDE GÖSTERİŞ YOKTUR
- Başbakan Erdoğan'ın 'Dindar nesil yetiştirmek istiyoruz' söylemi çok tartışıldı...
Din insanların kalbiyle, Allah arasında olan bir şeydir. Ve dinde gösteriş yoktur! Dayatma da olmamalıdır. Farklı inançlar, farklı etnik kimlikler, farklı mezheplerin olduğu, özellikle bu topraklarda tek bir mezhebin dayatılması taraftarı değilim. Bu konularda insanların, 'İnsan olmanın ne anlama geldiğini bilen ve sorgulayan bir nesil yetiştirmek istiyorum' demesini tercih ederim.
İŞİNE GELMEYİNCE HAPSET!
-  Basın ve ifade özgürlüğü...  
Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü yok. Bu topraklar düşünce özgürlüğünden çok çekti. Düşünce o kadar bireysel bir şey ki; özgürce düşüncesini ifade edenler bunun bedellerini ödüyor. Bu kimi zaman gazeteciler, kimi zaman sanatçılar, kimi zaman profesörler, kimi zaman öğrenciler oluyor. Birilerinin işine gelmeyince, onların düşüncelerini hapsetmek çok vahşice. Şiddet her zaman topla tüfekle olmuyor. İnsanı küçücük bir hücreye kapatıp, dünyayla ilişkisini kesip, paylaşımına son verip, düşüncesini hapsettiğiniz zaman, çok büyük bir şiddet uygulamış oluyorsunuz!
Röportaj: OLCAY ÜNAL SERT / AKŞAM Gazetesi
Editör: TE Bilisim