Seçkin Piriler, rock ve alternatif rock müzik dinleyicisi. İnsanların önyargılarından dolayı hep farklı gösterilmeye çalışıldığını, gençlik yıllarında da sektörün dişlilerine takıldığını söylüyor. Axl Rose hayranı olduğunu söyleyen Piriler, şimdi de 46 için onun bedenine bürünüverdi.
FOTOĞRAF: MEHMET TURGUT
RÖPORTAJ: ZUHAL AYTOLUN
Seçkin Piriler, 46 için Axl Rose oldu. Bu onun için büyük heyecan. Hatta gecesinde dahi uyuyamadığını söylüyor. “Onunla tanışabileceğim aklıma gelirdi de, canlandırabileceğim hiç gelmezdi” diyor. “Guns'n Roses aslında lise yıllarımın idol gruplarından. Geçen yıl geldiklerinde erkenden gittim ve gençlik yıllarımın heyecanına geri döndüm. Guns'n Roses deyince insanın aklına şarkılarından sonra ilk gelen şey, Axl Rose oluyor ki doğal olarak her genç kız gibi ben de ona hayrandım” diyor. 46'nın Axl Rose'u Seçkin Piriler anlatıyor...
Axl Rose olmak nasıl bir duygu? Ne hissediyorsunuz?
O kadar büyük bir heyecan ki bu. Uyuyamadım bile. Çok büyük bir hayranlığım var. Özellikle Guns'n Roses deyince aklıma “Sweet Child o'mine”, “Extrange”, “Don't Cry” ve “Civil War” şarkıları geliyor. Tabii bu kadar büyük bir başarıyla yaptıkları müziklerinin yanı sıra, Axl Rose, Slash gibi isimlerin imajlarının da müzik tarihinde önemli bir yeri var. Bence dünyada rockstar deyince ilk akla gelen isimlerden biri Axl Rose. Şarkıları, imajı ve yaşayış biçimiyle tam bir rockstar. Tabii Jim Morrison'dan sonra.
Babanız müzisyen, eşiniz Kaan Tangöze de öyle. Sizin de bir dönem çalışmalarınız olduğunu biliyorum. Nedir müziğin hayatınızdaki yeri?
Müzik hep hayatımda oldu. Ama albüm yaptığım dönem, 20 yaşındaydım ve piyasanın dişlilerine takıldım. Aslında rock müzik yapmak istemiştim. Ama mankenlikten gelmem, giyim tarzım insanlarda rock müzik yapamayacağım gibi bir imaj yarattı. O zaman da alternatif bir iş yapmaya çalıştım bu kez de her şeyimi dönüştürdüler, müziğimi etkilediler, ortaya pop çıktı. Oysa şarkı söylemeyi çok seviyorum. Rock ve alternatif rock dinliyorum. Pop müzik dinlemişliğim bile yoktur. Ama işte insanlar çok önyargılı. Bu önyargıları yüzünden de kimseye şans vermiyorlar. Türkiye'de durum maalesef böyle.
Tanınır ve görünür olmak, bunun acısını da getiriyor mu?
Tabii ki. Albümde yaptığım hata, kendi şarkım ve müziğim olmaması oldu. Ben bunu o zaman yapamadım. Başka ellere kaldı. Belki mankenlikle değil de müzik eğitimi alarak müzikle başlasaydım bir şeyler olabilirdi. Ben de harcanmamak için ilk albümde bıraktım. Sonra çok teklif geldi. Şarkı söylemeyi sevmeme rağmen devam etmedim. Yapmak istemediğim yöne çekilmek istemedim.
PİRİLER: BENİ TANIMIYORLAR, KAAN'I DA BİLMİYORLAR !
Hatta “Kaan Tangöze'yle nasıl evlenebilir!” gibi tepkiler de yağdı o dönem.
Beni tanımıyorlar, Kaan'ı da bilmiyorlar. Biz yedi yıldır birlikteyiz ve çok mutluyuz. Kimseye oturup da bunu anlatmaya çalışmadım. Çünkü zaman her şeyi kanıtlıyor. Sabredebilirsen, zaman en iyi yanıt oluyor.
Peki, içinizde kalan şeyler var mı?
İçimde çok büyük bir enerji var. Kendimi anlatabileceğim, düzgün bir projede yer almak istiyorum. İçimdeki enerjiyi dışa vurmak, insanlara bilmedikleri yönleriyle beni tanıştırmak istiyorum. Müzik camiası ise beni korkutuyor. Şarkı söylemek isterim ama nasıl olacak? Artık daha az cesaretliyim. En fazla oynadığım bir reklam filminde şarkı seslendirebilirim o kadar. Oyunculuk eğitimi aldığım için, oyunculukla ilgili bir şey yapmak istiyorum. Bu çok renkli bir yelpaze. Oyunculuk sayesinde her istediğimi olabilir, istediğim her kılığa bürünebilirim.
Üç yıllık bir uzaklık var. Bu süreçte neler biriktirdiniz? Kaleme dökülenler var mı?
Kaan'la evlenmeden önce, onunla olanları, günlük hayatta yaşadıklarımı, her şeyi günlüğe yazardım. Hatta arkadaşlarım yazı yazmam gerektiğini söyledi. Ama ben dağılmak istemiyorum, her alana bulaşmak da istemiyorum. Beni, her şeyi yapıyormuşum gibi göstermeye çalıştılar oysa öyle özenli bir hayat yaşadım ki. Kimseye kırgınlığım yok. Sadece cesaretim kırıldı, adım atarken defalarca düşünüyorum. Oysa 15 yaşımdan beri çalışıyorum ve çalışmayı çok seviyorum. Yine de her şeye iyi ki diyorum.
Keşke var mı?
Olsa bile hemen beynimden atıyorum. Çünkü gencim, yapabilirim.
AŞIK OLDUĞUM ADAMLA EVLENDİM
İnsan hayatında pek çok kavşak, dönemeç oluyor. Siz hayatınızın neresindesiniz?
Aşık olduğum adamla evlendim. Çok güzel bir oğlum var. Çok mutlu bir hayat kurdum kendime. Şimdi de insanlara neler yapabildiğimi göstermek istiyorum. Hayallerim var, onları hayata geçireceğim.